Ana içeriğe atla

ERİŞKİNLER AŞILARINI İHMAL EDİYOR

Erişkinler grip ve zatürre gibi aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybettiğini belirten Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, "Sadece zatürrenin dünyada yılda 1 milyon kişinin ölümüne yol açtığı vurgulanıyor" dedi.

“Avrupa Aşı Haftası”yla toplumun aşılama ve aşı ile korunulabilir hastalıklar konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla 22 Nisan’da düzenlenen basın toplantısında aşıyla birçok hastalıktan korunmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Prof. Dr. Esin Şenol son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda aşılamayla önlenebilen enfeksiyon hastalıklarında önemli başarılar sağlandığını vurguladı.

Başka hiçbir koruyucu tedbirin yapamadığını gerçekleştiren aşılar, koruyucu sağlık hizmetlerinde en önemli yaklaşım olarak kabul ediliyor. Hastalıkları ortadan kaldırabilen tek koruyucu önlem olma özelliği taşıyan aşılar koruyucu sağlık hizmetlerinde bilimin gerçekleştirdiği en önemli başarılardan biridir.

Aşıların korunmanın yanı sıra tasarruf sağladığını, işgücü kaybını engelleyerek sağlık harcamalarını azalttığını söyleyen Ceyhan şunları söyledi: “Aşı ilaçtan farklıdır. Hasta olmadan olası riske karşı alınan bir önlemdir. Dünyada her yıl 25 milyon kişi aşılar sayesinde hayata tutunuyor. Türkiye 'de Ulusal Aşı Programı'nda yer alan 13 aşı uygulamasının durdurulması halinde bu aşılarla önlenebilen hastalıklara yakalanacak kişi sayısı yıllık 3 milyon 19 bin 176 olarak hesaplandı. Oluşabilecek yıllık ölüm sayısı 14 bin 296 kişi, oluşabilecek hastalıkların toplam maliyeti ise 23 milyar 38 milyon 413 bin 420 TL olarak hesaplanmaktadır. Bugün Türkiye’de yılda 14 binden fazla çocuğun 13 farklı hastalıktan kaybedilmesinin önüne geçen Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) ile etkin aşılama uygulamaları sonucunda, çiçek hastalığı dünyada ortadan kalkmış ve aşılama durdurulmuştur. Çocuk felcine de 16 yıldır Türkiye'de rastlanmamaktadır.”


Aşılar Bütün Toplum İçin Önem Taşıyor
Aşıların bebeklikten itibaren sağladığı korumayla, hastalıkları tedavi etmekten yüzlerce kat daha ucuz bir yöntem olma özelliği taşıdığını belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ilaç-aşı farkı hakkında şu görüşleri ifade etti: “İlaçlar sadece uyguladığınız kişiyi iyileştirebilirken ve bir kısmı dirence neden olarak topluma zarar veriyorken aşılama bazen aşılamadığınız kişileri de bebeklikten itibaren koruyarak bütün toplum için önem taşıyor. Ayrıca bir kişinin aşılanmaması sadece kendine değil, o hastalığın toplumda varlığını devam ettirmesi nedeniyle tüm topluma zarar veriyor. Yaptığımız maliyet yarar analizine göre aşı giderleri ile aşısız olmanın neden olduğu gider farklılığı bir yılda 20 milyar liradır, yani kitlesel aşılama ile bu miktar her yıl tasarruf edilmektedir.”

Zatürre Yılda 1 Milyon 600 Bin Kişinin Ölümüne Neden Oluyor
KLİMİK Derneği Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, hastalıkların kökünün kazınması için aşılamanın yalnızca bebeklikte değil doğumdan ölüme kadar devam etmesi gerektiğini söyledi. Erişkinler grip ve zatürre gibi aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybettiğini belirten Şenol,  şunları söyledi: “Sadece zatürrenin dünyada yılda 1 milyon 600 bin kişinin ölümüne neden olduğu vurgulanıyor. Grip için, yıldan yıla ve toplumdan topluma farklılıklar her yıl fazladan ortalama 20- 40 bin arası ölüme, 300 bin kadar fazladan hastaneye yatışa yol açmaktadır. Kanada’dan yapılmış bir çalışma, influenza yani gribin özellikle 65 yaş üzerindekilerde yüzde 10’dan fazla ölümcül olabileceğini göstermektedir. Önleyici tıp her zaman tedavi edici olandan önceliklidir. Dünya ile ilişkili bu rakamlarda aşıların toplumsal sağlık bakımından önemini göstermektedir.”


Çocukluk çağı aşıları arasında yer alan hepatit B, hepatit A, suçiçeği, kızamık gibi aşıların tamamlanmasının önemine dikkati çeken Şenol, yeni aşıların da izlenmesi ve uygulanması gerektiğini ifade etti. Şenol, "HPV aşısı ya da zoster aşısı gibi, yeni geliştirilmiş bir aşı söz konusudur. Yaşla birlikte çocukken yapılmış aşının koruyuculuk düzeyinde azalma ve bu hastalığa karşı duyarlılığında bir artış vardır. Bunlara tetanos ile uygulanan difteri ve boğmaca aşısı örnektir. Çünkü, tetanos aşısı yalnızca ayağa çivi battığında yapılan bir aşı olmayıp her erişkine 10 yılda bir tekrarlanmalıdır" açıklamasında bulundu.

Sağlık Çalışanları Mutlaka Aşılanmalıdır
Çocukluk çağında yapılması gereken aşılarını yaptırmamış ya da aşıların tekrarlarını atlamış kişiler, yaşam stili ya da sağlık çalışanları gibi mesleği nedeniyle riske maruz kalanlar mutlaka aşılanması gerektiğini vurgulayan Şenol, şunları söyledi: “Hepatit B gibi uzun vadede karaciğer sirozu ve kanserin önemli nedeni olan hastalıktan sağlık personelinin korunmasının neredeyse tek yolu hepatit B aşısının yapılmasıdır. Bağışıklık sisteminde yetmezliğe neden olan kanser kemoterapisi alanlar ya da diyaliz hastaları, diyabet hastalarında grip, zatürre gibi hastalıklara karşı aşılama özel bir önem taşımaktadır. Bunun dışında 65 yaş üzeri de enfeksiyon hastalıklarının sıklık ve ölümcül potansiyelinin arttığı bir dönemdir.”

Zatürrede Anlamlı Oranda Azalma Kaydedildi
Şenol, “Hollanda’da yapılan ve bugüne dek yapılmış en büyük aşı etkinlik çalışmalarından biri olan CAPiTA (Erişkinlerde Toplumdan Edinilmiş Pnömoniye Karşı Bağışıklama) Çalışması sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “65 yaş ve üstü yaklaşık 85 bin erişkinin dahil edilmesiyle en büyük aşı etkinlik çalışmalarından biri olan araştırmaya göre aşı uygulanan yaşlı erişkinlerde toplumdan edinilen pnömokok bakterisi kaynaklı pnömoni, yani zatürrede anlamlı oranda azalma kaydedildiği ortaya kondu” diye konuştu.

Aşı Kartı Taşınmalı
Seyahatler nedeniyle çok yer değiştiren, bazı hastalıkların yaygın olduğu bölgelere yolculuk eden erişkinlerin de aşı kartı taşıması gerektiğini söyleyen Şenol, şu değerlendirmede bulundu: "Dünyada her yıl, difteri nedeniyle 30 bin çocuk hastalanmakta ve 3 bin çocuk ölmekte, boğmaca nedeniyle 39 milyon çocuk hastalanmakta ve 300 bin çocuk ölmekte, yeni doğan tetanosu nedeniyle 200 bin bebek ölmektedir. Kızamık nedeniyle 30 milyon çocuk hastalanmakta, 888 bin çocuk ölmektedir. Hepatit B nedeniyle 6 milyon kişi hastalanmakta, 500 bin kişi yaşamını yitirmektedir. Verem nedeniyle 2 milyon kişi, zatürre nedeniyle 1 milyon 600 bin kişi ölmektedir. Oysa ki bu hastalıkların hepsi aşı ile önlenebilir."

Prof. Dr. Şenol, erişkinlerin de çocuklarınki gibi bir aşı kartının olması gerektiğini dile getirdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge