Ana içeriğe atla

ÇOK EŞLİLİK TÜM DÜNYADA KADININ KORKULU RÜYASI

“Ülkemizde çok eşlilik kabul görmese de kırsal kesimde ve şehirde farklı isimler alarak kadınların başına geliyor” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, bu tip vakalarda neler yapılması gerektiğini anlattı.

Kadınların önemli sorunlarından biri, çok eşlilik. Hayatındaki erkeği başka bir kadınla paylaşan kadınlar, ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor ve çoğu zaman bunu gizlemeye çalışırken, daha da travmatik şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar. Birden fazla partneri olan bireylerin, çok eşlilik yani “Poligami” kapsamına girenlerinin sayılarının azımsanmayacak düzeyde olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, konu ile ilgili şu bilgileri verdi: “Cinsel terapist olarak gördüğümüz vakalarda, kadınların önemli bir kısmı çok eşli bir kocası olduğunu fark etmiyor bile. Diğer kadından haberdarlar fakat bunun sosyolojik bir tanıma sahip önemli bir vaka olduğunu bilmiyorlar ve diğer kadınla savaşarak onun gitmesini bekliyor ya da küçük düşmemek için onu görmezden geliyorlar. Tek gecelik ilişki, ihanet gibi arada sorumluluk bağı barındırmayan ilişkiler çok eşlilik kavramı içine girmiyor. Kişinin çok eşli sayılabilmesi için birden fazla olan eşlerine karşı maddi ve manevi sorumluluk duygusuyla kendi içinde düzenli bir yaşam sunması ve kendisinin de bu yaşama dahil olması gerekir. Yani kumalık ve metreslik dediğimiz kavramlar tam anlamıyla çok eşlilik alanındalar. 

“Ülkemiz Medeni Hukukunda Hiçbir Geçerliliği Olmayan Bir Durum”
Erkek aynı zamanda sadece cinsel dürtülerini zengin tutmak ve birden çok kadınla daha fazla ve farklılıklar çerçevesinde tatmin olmak için de böyle bir seçim yapabiliyor. Cinsel terapistlerin üzerinde daha da yoğun biçimde durduğu bir durum. Çok eşlilik farklı kesimlerce kabul görmüş ve temellendirilmişse de ülkemiz medeni hukukunda hiçbir geçerliliği olmayan bir durumdur ve resmi olan nikah dışındaki eşin eşliği kabul edilmez. 

“Her Üç Kadından İkisinin Poligamik Yaşantısının Var Olduğu Ortaya Çıkmıştır”
Metres ya da kumalarından haberdar olan ama açık açık söylemeye utanan ya da bazı sebeplerden dolayı cesaret edemeyen kadınların sayısı oldukça fazla. Bu nedenle elbette sağlıklı sonuç veren istatistikler bulmak zor. Fakat bazı sağlık kurumları tarafından ya da sosyal sorumluluk projesi kapsamında yapılan araştırmalar, anketler sonucunda her üç kadından ikisinin poligamik yaşantısının var olduğu ortaya çıkmıştır.

“İki Partneriyle Birlikte Gelen Erkekler”
Psikologumuzla birlikte gördüğümüz terapi vakalarda iki eşi yani daha doğru tabiriyle iki partneriyle birlikte gelen erkekler, ayrılmak istemediği için kocasına mutsuzluğunu asla belli etmeyen fakat intiharın eşiğine gelmiş kadınlar oluyor. Annesine kuma getirildiği için evlenmekten korkan genç kızlar ve birden çok kadına sahip olabileceğine inandırılarak büyütülmüş, bu nedenle tek eşli kalmakta güçlük çeken fakat ilişkisinin ya da evliliğinin sürmesi için bunu yapabilmeyi isteyen erkeklerle karşılaşıyoruz. Ve tabi çok eşli kadınlarla da!

Poligami Nedir?
Sosyolojik olarak çok eşlilik Poligami başlığı altında incelenir. Poligami iki biçimdedir: erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi Polijini (çok karılılık), bir kadının birden fazla erkekle evlenmesi Poliandri (çok kocalılık). Günümüzde çok kocalılık elbette çok nadir görülen bir durumdur ve modern toplumlarda farklı yansımaları vardır. Fakat çok karılılık çok eskiden beri süre gelen, dini temellere dayandırılan ya da eski uygarlıklardan geçerek güne ulaşan bir yaşam biçimidir. Osmanlı, Hint, Asur ve Mısır gibi medeniyetlerde de örnekleri ve bugüne sürümleri bilinir. 

“Bu Psikolojik Bir Hastalık” 
Fizyolojik bir hastalık olmadığı tam tersine psikolojik bir hastalık olduğunu söylemek mümkün. Ve ne yazık ki sadece poligami yaşantısı olan bireyin değil birlikteliğini sürdürdüğü her iki bireyi de en derinden etkiyen, depresyon gibi hastalıkları beraberinde getiriyor. Hatta kişiyi manik depresif yapıyor. Eğer çocuk varsa çocukların da şuan ki hayatı etkilendiği gibi ileri yaşlarda kuracakları aile yaşantısından umutsuz oldukları, hatalar yaptıkları görülebiliyor. Psikolojik bir hastalık olarak baş gösteren Poligamik yaşantı tedavi edilmediği zaman, çeşitli fizyolojik hastalıklara da neden olabiliyor. Psikolojik problemlerin altında yatan temel neden olan bu sorunun tedavisi mümkün.

“Tedavisi Hem Aile Hem de Toplum Sağlığı için Gerekli”
Aslında poligamik yaşamın çeşitli eksiklikleri tamamlamak ya da çeşitli tatminleri sağlamak için tercih edilen bir yaşam biçimine dönüştüğünü söylersek yanlış olmaz. Tedavisinin yapılması bireylerin sağlığı hem de aile ve toplum sağlığı açısından son derece önemli. Bireylerle tek tek görüşerek kişinin duygu ve düşünceleri doğrultusunda terapiler yapabiliyor ya da tüm bireylerle aynı seansta görüşerek daha doğru ve herkesi etkileyen daha gerçek sonuçlar alabiliyoruz. Fakat tedaviye karar veren bireylerin içten, korkmadan, tüm gerçekliği ile hislerini ve düşüncelerini bizimle paylaşmaları gerekiyor.

“Erkeğin Eşi Dışında Başka Bir Kadını Arzulaması 20 Bin Yıl Öncesine Dayanıyor”
İtalyan bilim adamlarının yaptığı araştırmalar, 20 bin yıl önce erkeklerin birden çok eşi olduğunu ortaya koydu. Journal of Molecular Evolution dergisinde yayımlanan çalışmanın sonucunda, Paleolitik Çağ'da (MÖ. 600.000-10.000) çok az sayıda erkeğin genlerini gelecek kuşaklara aktardığı ortaya çıktı.

Yapılan araştırmalara bakarsak erkeğin eşi dışında başka bir kadını arzulaması 20 bin yıl öncesine dayanıyor. Erkeklerin evliyken bile gözlerinin dışarda olmasının nedenleri ile henüz kesinlik kazanmasa da, erkeklerin eşlerinin kendilerine ait olduğunu düşünüp dışarıya bakmasını çok eşliliğin nedenlerinden sayabiliriz.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge