Ana içeriğe atla

KOCAELİ TIP KARDİYOLOJİ’DEN ÖNEMLİ BAŞARI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü önemli bir başarı elde etti. Türk Kardiyoloji Derneği tarafından verilen “Kurum Uzmanlık Eğitimi Yeterlik Belgesi”ni almaya
hak kazanan Kardiyoloji Bölümü, düzenlenen törenle belge verildi.

2004 yılında kurulan ve bağımsız bir dernek olan Türk Kardiyoloji Derneği’nin temel amacı Kardiyoloji alanında Türkiye’de verilen eğitimin uluslararası standartlarda olmasıdır. Dört yılda bir seçimle belirlenen Yeterlik Kurulu Üyeleri ise bu görevin bilincinde olarak çalışmalarına devam etmektedir. Kurulda görevli olan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Armağan Altun “Şu ana kadar 19 yazılı ve 9 sözlü sınav yaptık. 600’ün üzerinde uzman hekime bu yeterlik belgesini verdik. Bu yıl da belgemizi kurumlar bazında vermeye başladık. Başvuru yapan kurumlar arasında Başkent, Gazi, Trakya ve Kocaeli Üniversiteleri bu belgeyi almaya hak kazandılar” dedi.

“Kocaeli Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü Bu Belgeyi Almaya Hak Kazandı”
Belgenin kurum ve hekimler için son derece önemli ve prestijli olduğunu ifade eden kurul üyelerinden Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu ise, “Bizler ‘Kardiyoloji eğitimi nasıl olmalı’, ‘uluslararası standartları nasıl elde edebiliriz’, ‘evrensel ilkeleri ne ölçüde takip ediyoruz’ gibi bir dizi soru etrafında kriterler belirledik. Bu kriterlere uyum gösteren kurumlar arasında da Kocaeli Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü bu belgeyi almaya hak kazanmıştır. Bizlere sunulan raporların incelenmesinin ardından Ağustos 2010’da, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gelerek incelemelerde bulunduk. Öğretim üyesi ve öğrenciler ile görüştük, mekanın fiziksel açıdan, teknik açıdan, öğretim üyelerinin verdikleri eğitim açısından ve mezuniyet sonrası eğitimdeki çalışmalar açısından bu belgeyi almaya uygun olduğunu tespit ettik” diye konuştu.
Kardiyoloji uzmanlarının mesleki açıdan uluslararası standartları yakalamış ve alanlarında yetkin olduklarını ifade eden Prof. Dr. Müderrisoğlu, aday uzman hekimler için bundan sonrasında takip edilecek kriterlerin bunlar olacağını belirtti.


“Bu Belgeler Geleceğimizin Garantisidir”
Belge sunumundan sonra konuşan Prof. Dr. Demirci ise, tıp fakültelerinin genel sorunlarından kısaca bahsederek bu alanda kazanılan başarıların önemli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Demirci “Her dönem çeşitli politikalar nedeniyle eğitim sistemimizde değişimler yaşanmaktadır. Bu değişimler çoğu zaman tıp eğitimini daha da zorlaştırmaktadır. Ancak uluslararası alanda eğitim verebildiğimizi gösterir bu belgelerin geleceğimize dair umut verdiğini söyleyebiliriz. Çünkü örneğin 2021 yılından sonra yurtdışında tıp eğitimine devam etmek isteyenler için düşünülen; mezun olunan fakültenin akreditasyona ne kadar sahip olduğu ve eğitim kalitesidir. Bir diğer ifade ile artık mezun olunan fakültenin denklik gösterilebilir olması ve evrensel standartlara ne kadar uyumlu olduğuna bakılacaktır. Düşünülen ve tasarlanan bu olunca da bu tip belgelerin kurumumuzda alınması bir anlamda geleceğimizin garantisidir. Özellikle asistan arkadaşlar ve doçentlik sınavlarına girecek hekim arkadaşlarımız için daha da önemlidir, çünkü eğitim kalitesini de gösterir bir belgedir aynı zamanda. Yoğun iş ve eğitim alanlarında bu tip çalışmalara giren ve bu belgeyi kurumumuza kazandıran tüm bölüm öğretim üyelerine teşekkür ediyorum” dedi.


“Çalışma Anlamında Pratik ve Teorik Bilgiyi Beraber Yürütmek Zorunda Olan Bir Bölümüz”
Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Ural, tıp fakültelerinin durumu ve verilen eğitime değinerek bölümün gerekliliklerine işaret etti. Hem pratik bilgi hem de teorik bilginin yan yana yürütülmesi ile başarının sağlanabileceğini belirten Prof. Dr. Ural “Bazen vaka sayısını fazla gören ama teorik bilgisi az olan, bazen de teorik bilgisi fazla ama vaka sayısı az olan hekimler olabiliyor. Biz bölüm olarak dahili ve cerrahi bilimler arasında ve çalışma anlamında pratik ve teorik bilgiyi beraber yürütmek zorunda olan bir bölümüz” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge