Ana içeriğe atla

ÖZEL HASTANEDE BİR İLK:KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ

Ankara’da tam zamanlı hekim kadrosu ile hizmet veren İlk özel hastane olan Bayındır Hastanesi yine bir ilke imza atarak Kemik İliği Nakli Merkezi açtı. Hazırlıklarını tamamlayan ve Haziran ayında ruhsatı alınan merkez hasta kabulüne başladı. Merkezin çalışmaları hakkında Sağlık Dergisi’ne konuşan Doç. Dr. Süleyman Dinçer, sosyal güvencesi olan hastalara devletin belirlemiş olduğu sağlık uygulama tebliği fiyatlarından fark alınmaksızın hizmet verdiklerini söyledi.

Kemik iliği naklinin klasikleşmiş deneysel bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Dinçer 1960’larda başlanan yöntemin her geçen gün tıbbi yeniliklerle ilerlediğini kaydetti. Doç. Dr. Dinçer, ilk defa bir özel hastanenin kemik iliği nakli merkezi için ruhsat aldığını ve hizmete geçtiğini vurguladı. Ülkemizde senede 600-700 tane kemik iliği nakli yapıldığını, ancak aslında yapılması gereken kemik iliği nakli sayısının 2000-3000 civarında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dinçer şöyle konuştu: “Kemik iliği naklinde istenen sayıya ulaşılamamaktadır. Kemik iliği nakli teknik olarak kendisinde veya kardeşinden olmak üzere iki şekilde yapılıyor. Kasım ayından bu yana kök hücre toplanıyor. Kök hücre periferik kan ve kemik iliğinden elde edilir. Fakat daha çok toplar damarlar denen periferik kandan toplanmasını tercih ediyoruz.”

Kemik iliği nakli 1 ay süren bir işlem
Hastanelerinde 6 yatak kapasitesi bulunduğunu ancak bu sayının giderek genişleteceğini açıklayan Dinçer, bunun için alt yapılarının hazır durumda olduğunu ifade etti. Doç.Dr. Dinçer, kemik iliği naklinin malign ve kanser dışı hastalıklarda yapıldığını ifade ederek , Lösemi, Lenfoma , Talasemi,kontrol edilemeyen oto immun hastalıklarda ve solid tümörlerde otolog ve allojenik kemik iliği nakli yapılabileceğini vurguladı. Dinçer, Otolog kemik iliği naklinin hastanın kendinden alındığını; Allojenik kemik iliği naklinin de hastanın kardeşinden alınarak yapıldığını ifade etti. Lösemi, Talasemi hastalarında Allojenik kemik iliği nakli tercih ediliyorken, lenfoma hastalarında Otolog kemik iliği nakli tercih edildiğini belirten Doç. Dr. Dinçer şöyle konuştu: “Kemik iliği nakli 1 ay süren bir işlemdir. Nakil yapılan hastanın tüm ortamlardan muhafaza edilecek şekilde korunduğunu ifade eden Doç. Dr. Dinçer 20 gün ile 1ay sonrasında sonucun tamamen ortaya çıktığını açıklıyor. Dinçer, kardeşten nakil yapılmış hastaların 1 yıl gözetim altında tutulduğunu, Otolog nakil yapılan hastaların ise 6 ay takip edildiğine dikkat çekti.”

Son yıllarda kök hücre tedavilerini hızlı gelişimi ile paralel olarak yurtdışından Hastanemize gelen doktorlara hematoloji ve kemik iliği nakli konusunda eğitim de verdiklerini belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge