Ana içeriğe atla

“KOMPLİKE VAKALAR ARTIK DAHA ÇOK KAZANDIRACAK”


Performans sisteminde fazla komplikasyonu olan hastalarda ücretlendirme sorununa çözüm getirileceği müjdesini veren SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Karaşen konu ile ilgili açıklamada bulundu: “Artık daha çok komplikasyonu olan hasta tedavisi daha fazla ücretlendirilecek.”

Global bütçe ile ilgili ekonomik koordinasyon grubunda kararlar alınırken, “global projeler”, geri ödeme kurumu olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından gelişmiş ülkelerde olan düzenlemelerin önemli bir kısmını ülkemizde de uygulamak için kolları sıvadı.

Hekimlerin son dönemlerde en çok şikayet ettiği konulardan biri olan riskli hastalara daha fazla zaman harcayıp daha az kazanmaları üzerine SGK yeni tedbirler almaya hazırlanıyor. Durumu kritik olan hasta artık hekimlere daha çok kazandıracak. Bunun için Sağlık Bakanlığı ile performans sistemi üzerinde çalışmaların yapılacağını açıklayan SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Karaşen, hekimlerin riskli ve komplikasyonu olan hastaya harcadıkları zamanın karşılığını daha fazla alacağını belirtti.

“Daha Riskli Hastalara Bakan Hekimler Daha Çok Kazanacak”

Sağlık Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Karaşen, hekimlerin ne kadar para kazanacağını sağlık hizmeti sunan kurumların belirlediği sistemle olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Hiçbir sorunu olmayan 20 yaşındaki birine yapılan apendektomi ameliyatı ile kalp, diyabet ve enfeksiyonu olan bir hastada aynı ameliyatı yapmanın arasındaki farkı belirleyeceğiz. Daha riskli hastalara bakan hekimler daha çok kazanacak. “Tanı ilişkili gruplamalar” denilen ve yurt dışında “DRC” denilen sisteme göre verilen hizmetin karşılığını verilecek. Daha kritik hastaya verilen emeğin daha fazla ücretlendirmek daha kolay hastalara ve işlemlere daha az ücretlendirmek yapılacak.“

Sağlık Harcamalarında İlaç Yüzde 40

İlaçta global bütçenin en çok üzerinde çalıştıkları konulardan biri olduğunu kaydeden Karaşen, “İlaca harcanan miktar bütün sağlık harcamaları içerisinde çok önemli bir yer edinmeye başladı. Buna ayırdığımız pay yüzde 40 ve bu çok büyük bir oran. Dolayısıyla asıl ilaca harcanan payı düşürerek diğer sağlık hizmetlerine daha fazla pay ayırmamız gerekiyor. Bunlarla ilgili “Akılcı İlaç Kullanımını” önemsiyoruz. Sağlık Bakanlığının yaptığı çalışmanın irrasyonel denilen gereksiz ilaç kullanımında çok sıkıntımız var. Bunun önüne geçecek tedbirler almaya çalışıyoruz. Hem maliyetleri azaltıp hem de kaynakları etkili kullanacağız.”

Avuç İçi Damar Haritası ile Muayene Olunacak

Avuç içi damar haritası testi sonrası provizyon verilecek. Sağlık karneleri kalktı şimdi TC kimlik numarası ile muayene olunması suiistimallere yol açtığını belirten Karaşen, “Kimlik numarası ile hasta gitmese de muayene, tetkik veya tedavi yapılmış gibi faturalar çıkıyor. Yeni sistem ile dünyada da belki ilk olacak,vatandaş sağlık hizmeti alacağı kuruma mutlaka gidip avuç içindeki haritasını okutturacak ve kimlik bilgileri ile kontrol yapılacak ve ondan sonra provizyon olacak. Avuç içindeki damar haritası rakamsal kodlara dönüşerek veri tabanına aktarılacak ve bunun karşılığındaki kimlik bilgileri daha sonra ki müracaatlarda kimlik doğrulamsı yapılarak muayene için provizyon verilecek” dedi.

Kimlik Numarası Suistimali Bitecek

Farklı kişilerin kimlik numarası ile muayene olanlar hatta doğum yapanlara rastlandığını doğan çocuğun hukuki olarak kime ait olduğu gibi sorunlarla bile karşılaşıldığına dikkat çeken Karaşen, avuç içi damar haritası okutma sisteminin 2012 yılının ilk yarısında ilk olarak özel hastanelerde uygulamaya başlanacağını söyledi.

SGK olarak ellerinde çok değerli verilerin olduğu çok kapsamlı data ambarı bulunduğunu ve data Madenciliği, risk odaklı denetleneme sistemi sayesinde , risk tespit edilen ve suistimale açık olduğu tespit edilen verilerden yola çıkarak bu riskli verilerle ilişkili hekimleri sağlık hizmeti sunan kurumları ve eczaneleri öncelikli denetleyeceklerini dile getiren Karaşen, “Örneğin suistimal olabileceği düşünülen bir ilacı o ilde en çok yazan 10 doktor, en çok veren 10 eczane ortaya konacak ve denetlemeler buralarda yoğunlaşacak. Bu şekilde suistimallerin önüne geçileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Karaşen, tıbbi cihaz sektöründe yerli üretimi desteklemek için önümüzdeki günlerde yeni projeler hazırlamayı planladıklarını kaydetti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...