Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BAŞARIDAKİ TEK İLACI YILMAMAK

25 yıllık kariyer hayatında farklı pozisyonlarda çalışarak ilaç sektöründe zirveye yükselen Chiesi Türkiye Genel Müdürü Filiz Balçay, farklı alanlardaki çalışmalarını birleştirerek ilaç sektöründe yeni bir bakış açısı geliştirdi.  Vizyoner bakış açısıyla gençlere destek vererek imkanlar sunan Filiz Balçay,  ilaç sektöründe yönetici olarak her çalışanının değerini biliyor. Önce insan olmaya önem veriyor.  “Yenilgi belli bir konuyla ilişkin bir sonuç. Yaşanılanları bir kenara bırakıp hayatın devam ettiğini düşünürüm ve en iyi ilacın yola devam etmek olduğuna inanırım.” diyen Chiesi Türkiye Genel Müdürü Filiz Balçay ile ilham veren öyküsünü konuştuk. Hayatınızdan kısaca bahseder misiniz? İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Mezuniyeti takiben katıldığım ilaç sektöründe geçen 25 yıl boyunca AR&GE odaklı çok uluslu firmalarda farklı pozisyonlarda çalıştım. Görev aldığım her pozisyon ve her ek sorumluluk beni bir sonraki adıma hazırladı.  Ürün müdürü

ÜNİVERSİTE HASTANELERİ SORUNLARINDAN NASIL KURTULABİLİR?

Devlet üniversite hastanelerinin özellikli ve ileri tıbbi hizmet vermesi hedeflenirken, bu hastaneler binlerce hekim yetiştirirken, bu amaçla milyonlarca hastaya şifa dağıtırken, bunların yüksek maliyetinin karşılanamaması nedeniyle borç batağından da kurtulamıyor. Gün geçtikçe artan borçları nedeniyle mali zorluklarla mücadele etmeye çalışan üniversite hastaneleri bu durumdan nasıl kurtulabilir? Üniversite Hastaneleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Erkan İbiş, sorunun çözümü için devlet üniversite hastaneleri arasında eşgüdümü sağlayacak Üniversite Hastaneleri Kurumu (ÜHK) kurulması gerektiğini belirtti. Erkan İbiş, ülkemizdeki tıp eğitimi ve tıbbi uygulamaların nitelikli seviyeye gelmesi ve dünya standartlarında kaliteli ve ileri tıbbi uygulamalarda öncü olmasını, üniversite hastaneleri sayesinde gerçekleştiğini söyledi.  Üniversite hastaneleri neden borç batağında? Tıp eğitiminin ve tıp hizmetlerinin dünyadaki bulunduğu iyi konumun kaybedilmemesi gerektiğine dikkat çeken İbi

KOZMETİK ÜRÜNLER TAKİP ALTINA ALINIYOR

Dize takılan bir protez ya da kalbe takılan bir pilin hangi üreticiden geldiği, ne gibi aşamalardan geçtiği ve hangi hastada olduğunun sistem üzerinden takibi yapılabilecek. Böylece, ürünlerin izlenerek, son kullanıcıya kadar güvenli bir rota takip etmesi sağlanmış olacak. 2017 yılı içerisinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası (TİTUBB) sisteminin yerini Dünya’da ilk ve tek olacak olan Ürün Takip Sistemi (ÜTS) ile tıbbi cihazların tekil seviyede takibi yapılabilecek ve Türkiye bu alanda öncü olacak.  Ülkemizde üretilen veya ülkemize ithal edilen tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin üretiminden, satılıp kullanıldığı yere ve hastaya kadar takibini içeren bir sistemin geliştirilmesi hedefleniyor. İşte bu sisteme Ürün Takip Sistemi (ÜTS) Projesi kapsamında uygulanacak.  ÜTS ile ülkemizde üretilen ve ülkemize ithal edilen tüm tıbbi cihazlara ve kozmetik ürünlere ilişkin kayıt, belge, inceleme gibi işlemler yapılabilecek. Tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin ver

KELİMELERLE GÜZELLEŞ, İŞTE LÛGAT365

365 gün hiç ara vermeden her gün bir kelimeyi anlamıyla, etimolojik kökeniyle ve usta yazarların alıntılarıyla paylaşan Lûgat365 projesinin sahibi Onur Ertuğrul, aynı zamanda projenin ürünlerinin yer aldığı ''Güzel Kelimeler Dükkânı'' açtı.  Banu ve Onur Ertuğrul, bir soru ve oyun ile Lûgat365 projesini başlattılar. İşte o soru “Nasıl yaparsak bu kelimelerin güzelliğini özellikle gençlere gösterebiliriz?” idi.  “Bazı kelimeler çok güzel” diyerek kelimelerin gücüne inanan reklamcı çift, kelimelerin reklamını yapmak için iyi bir dijital strateji hazırlardılar. Kelime avcılığı yaparak tedavülden kalkan kelimelere hak ettikleri değeri göstermek için, onları yeniden popüler hale getirdiler.  “Yenilme riski olmayan yolculuk taklitçiliktir.” diyen Lûgat365 projesinin sahibi Onur Ertuğrul ile ilham veren öyküsünü konuştuk. Hayatınızdan kısaca bahseder misiniz? Eskişehir Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra ODTÜ’de Felsefe eğitimi aldım. Uzun yıllar televiz

DİŞİNİZ BOYNUNUZA 400 KİLOLUK BASKI YAPIYOR

Sabahları çene ve kulak ağrısı ile uyanıyorsanız, Tıp dilinde ‘Bruksizm’ olarak adlandırılan diş sıkma alışkanlığı olan çoğu hastadan biri olabilirsiniz. Normal bir bireyde çiğneme esnasında kullanılan ısırma kuvveti yaklaşık 27 kilo, maksimum istemli ısırma 70 kilodur. Bruksizm esnasında ise 440 kiloya kadar çıkabilen yüklenmelerin olabildiğini belirten Diş Hekimi Zerrin Işık Tüfekçi, bu durumun vücudun anatomik yapısı için hasar verici büyüklükte olduğuna dikkat çekti. Dişini sıkan kişilerin dişlerinde aşınmalar ve kırılmalar, çene, eklem ve kaslarında ağrılar görüldüğünü dile getiren Diş Hekimi Zerrin Işık Tüfekçi, “Hastaların nedeni tespit edilemeyen yüz, baş ve boyun ağrılarının altında bruksizimin yattığı, yapılan detaylı muayene sonucu ortaya çıkıyor. Çeşitli ilaçların da neden olabileceği tartışılıyor. Fakat ilaçların bruksizme neden olduğunu öne süren çalışmalar az sayıda ve vaka raporlarıyla sınırlı.  Bu rahatsızlıktan nörologlara ve kulak burun boğaz uzmanlarına başvu

BUGÜNLERDE NELER OKUDUM?

Kendi içimize döndükçe aslında kendimize daha çok odaklanıyoruz. Daha çok gelişiyoruz aynen Mevlana’nın dediği gibi “Kendinizi geliştirmek için öyle çaba harcayın ki, başkalarını tenkit etmeye zamanınız kalmasın!”  Son dönemlerde çok fazla okuduğumu söyleyemem, elimdeki kitap beni biraz fazla oyaladı. Bu nedenle faydalı olacağını düşündüğüm ve daha önce okuduğum kitapları da ekledim.  Bu arada her kitabı ayrıca ele almayı da planlıyorum. Yani önemli olan okumakla birlikte hayatımızda davranış değişikliklerini de sağlamak.  Bugünlerde farklı kitaplar okuyorum. Kısaca bakacak olursak: Medya Kaza Raporları 2 – Azime Acar, Ender Bölükbaşı Haberleri eleştirel bir gözle ele alarak, özellikle yapılan kazalara dikkat çekiliyor.  Haberler eleştirildikçe gelişir. Gazetecilerin okumasını tavsiye ederim.  Haber Hakikat ve İktidar İlişkisi – Prof. Dr. Çiler Dursun Haberler toplumu şekillendirir. Prof. Dr. Çiler Dursun’un “Haber Hakikat ve İktidar İlişkisi” isi

DÜNYA YALAN HABERLERE KARŞI SAVAŞ AÇTI, BİZDE DURUM NE?

Medyada sapla samanın ayrılması şart! Yalan haberlere karşı tüm dijital devler savaş açtı.    Gerçekliği olmayan habere kısaca yalan, sahte ya da asparagas haber deniyor. Doğru haber mi yoksa gerçek haber mi yapmak gerekiyor? İşte bu noktada bir haberin doğru olması gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Bu yüzden bir haberin birden fazla doğruluk şekli olabilirken, gerçek bambaşka olabilir. Bunu fizikten bir örnek vererek açıklamak da fayda var. Bir silindiri ortaya asın, bu silindirin bir duvara yansıması dikdörtgen, diğerine ise daire olacaktır. Ortadaki silindir gerçekken, duvara yansıyanlar da doğru olabilir. O nedenle her doğru gerçek değildir.  Haberler toplumu şekillendirir. Prof. Dr. Çiler Dursun’un “Haber Hakikat ve İktidar İlişkisi” isimli kitabında çok detaylı şekilde ele alınmış. Kitapta şu cümle çok önemli; “Haber denilen bilgi türü, toplumsal gerçekliği inşa eden bir bilgi türüdür.” Bu nedenle gazeteci kendini ne kadar geliştirirse toplum o kadar gelişir. Çünkü insa

ZİRVEYE ADINI YAZDIRAN İŞ KADINI

Türkiye'nin en önemli iş kadınlarından biri MEDİASA Yayıncılık kurucusu Demet Sabancı Çetindoğan, iş hayatında zor olanı seçerek, tekstilden inşaat sektörüne, sağlıktan eğitime birçok farklı alanda hizmet sunan şirket kurdu.  Mothercare ile başladığı Demsa Group  bugün perakende sektöründe Harvey Nichols, Brandroom, Mothercare, ELC, Laura Ashley, Salvatore Ferragamo, Guess, Ferre ve D&G gibi dev markaların Türkiye temsilcisi. Sabancı Holding’ten ayrılan abisi Ömer Sabancı ile Densa Denizcilik’i kurarak, uluslararası deniz taşımacılığı yapıyor. Şirketin 1.5 milyon ton taşıma kapasiteli filosunda, toplam 20 yük gemisi bulunuyor. Onkim Kök Hücre Teknolojileri Kordon Kanı Bankası’nda, kordon kanından elde edilen kök hücreler, günümüzde birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.  ZTV, Türkiye`nin ilk eğitim ve gençlik kanalı olma niteliğini taşıyor. ZTV, “Eğitimde bir fırsat eşitliği” ilkesinden yola çıkarak tüm öğrencilere destek amacıyla yayın yapıyor. World Tr

BESLENME VE YEMEK YEME AYNI ŞEY Mİ?

Tatları algılayabilmemiz, anne karnında başlayarak, ailenin beslenme kültürü ile gelişerek devam ediyor. Anne karnında, bebeğin 10. haftasında tat algısının gelişmeye başlaması, annenin beslenme alışkanlıkları ve anne sütünün tadı ile devam ediyor. Bu erken dönemde başlayan tat algısının, ilerleyen yaş dönemlerinde, genetik, biyolojik ve çevresel etmenler ile tamamlandığını anlatan Uzm. Dyt. Mine Telek, “Bebek doğduğu andan itibaren tipik tat seçimleri yapıyor. Bu biyolojik bir yanıt olmasına karşın değiştirilebilir bir özellik. Ancak, beslenme alışkanlıklarınız ve gebelik döneminde sıklıkla tükettiğiniz besinlere karşı bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak devam eden olumlu tepkileri her bireyde görmemiz mümkün” dedi.  Koku olmadan tat olmaz Tat duyusunun, besin seçimlerini yapmamıza, yenilmesi mutlu eden ve doğru besinler olmasına olanak sağlarken bizlere zarar verebilecek besinlerden de uzak kalmamızı sağladığını kaydeden Telek, “Tat duyusunda etki eden en önemli d

İNTERNETTEN İLAÇ ALMAYIN

Sağlık Bakanlığı, ünlü isimlerin internet ortamında ürün tanıtımlarında isimlerinin kullanılarak halkın yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçmek amacıyla harekete geçti. Bakanlık, internette ürün tanıtımlarında yer alan ünlülere gönderilmek üzere mektup hazırladı. Ünlüleri yasal ürünler için özenli olmaya, isimlerinin sahtekarlıkla kullanıldığı durumlar için de müdahale etmeleri istenecek.  Sağlık alanında uygun olmayan ve istismar amacı taşıyan ilaç, cihaz, sağlık vaatli ürünler, kozmetik gibi ürünlerin pazarlanmasının önlenmesi amacıyla düzenlendi. Tüketiciyi Yanıltıcı Reklam, Pazarlama ve Satışlarla Etkin Mücadele Çalıştayı’ında sorun iletişim ve hukuk yönünden ele alınırken, özellikle bu tür ürünlerde ismi kullanılan ünlülerin de dikkatli olması gerekliliğine dikkat çekildi.  Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Hakkı Gürsöz, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ilaç, tıbbi cihaz ve kozmetik ürünler grubunda düzenleyici ve denetleyici göre

SOĞUK ALGINLIĞI BİLE ÖLDÜRECEK

Bakteriyel enfeksiyonlara karşı en önemli silahımız olan antibiyotiklere direnç gelişimini önlemek için antibiyotikleri doğru kullanma çok önemli bir sorumluluk. Antibiyotik direnci tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Antibiyotik direnci nedeniyle yakın gelecekte basit enfeksiyonlar ve küçük yaralanmalar bile ölümle sonuçlanabilecek. Hekimlerin reçetelerinin izlenmesine, değerlendirilmesine ve kendi reçeteleri ile ilgili bilgilendirmenin yapılabilmesine imkân sağlayan Reçete Bilgi Sistemi (RBS) aracılığıyla elde edilen 2015 yılına ait verilere göre; Türkiye’deki aile hekimlerinin düzenlediği reçetelerde “antibiyotik bulunan reçete yüzdesi” değeri yüzde 31,71 iken; uzman hekimlerin düzenlediği reçetelerde bu değer yüzde 36,06’dır. Aile hekimlerinin aynı parametreye göre 2011 ve 2015 yıllarındaki karşılaştırılması yapıldığında; aile hekimlerinin reçetelerinin 2011 yılında yüzde 34,94’unda antibiyotik bulunurken, 2015 yılında yüzde 31,07’inde antibiyotik yer aldığı t