Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji bölümleri tarafından Fransa ve İspanya ortaklıkları ile yapılan bir çalışmada kan-beyin bariyerini aşan nano teknoloji ürünü “Truva atları” üretildi. Bu yöntem sayesinde tüm nörolojik hastalıkların tedavisinde çığır açan bir uygulama için ön adımlar atılmış oldu.
Nörolojik hastalıklarda kullanılan ilaçların sadece yüzde 1’i kan-beyin bariyerini geçebiliyor. Bu hastalıkların tedavisi için önemli bir problem. Hacettepe’li bilim insanları tarafından, ilaçların kan-beyin bariyerini geçmesine yardımcı olan yeni bir yöntem tariflendi. Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Yasemin Gürsoy Özdemir, konu ile ilgili Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e şunları söyledi: “Normal şartlarda kandan verilen ilaçların beyin dokusuna kan-beyin bariyeri nedeni ile geçmesi mümkün değil. Bariyer aslında beyni korur ve kanda bulunan her türlü maddenin beyine geçmesine izin vermez. Ancak bu durum ilaçlar açısından problem oluşturuyor. Listelenmiş ilaçlara baktığımızda yüzde 1’inden azı ancak bu bariyeri geçebiliyor. Bu da tedavi amaçlı ilaç kullanımında özellikle beyinle ilgili önemli bir problem oluşturuyor. Bu yüzden 3-4 yıl önce Amerika’da bir kurul toplandı ve acil olarak yeni yöntemlerin geliştirilip beyine etkin şekilde taşınması için araştırma yapılmasını tavsiye eden bir açıklama bu kurul tarafından yapıldı.”
Hedefe Ulaşan İlaçlar
Beyin dokusuna yüzde 1’den daha az oranda ilaç geçişine izin veren kan-beyin bariyeri üzerine yaptıkları çalışma hakkında Doç. Dr. Özdemir, “Sistemik bir ilacın beyin dokusuna geçmesi için kanda belli bir konsantrasyona ulaşması gerekiyor. Bu durum ilaca ait toksik etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bulunan yöntem sayesinde yaşanan zorluklar minimuma inebilecek. Çünkü ilaç sadece beyin dokusunu hedeflendirildiği için kanda toksik seviyelere ulaşmadan etkin tedavi sağlanabilecek. Beyin dokusuna geçtikten sonra özellikle belli bir hücre çeşidine bağlansın diye ikincil bir hedeflendirme de yapabilirsiniz. Öyle olunca da beyinde sadece etki edeceği yerde etkisini gösterecektir” dedi.
“İskemik İnmede Beyne Hedeflenmiş İlaçlar Nano Kürelere Yüklenebiliyor”
Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasotik Teknoloji bölümünde Prof. Dr. Yılmaz Çapan ve ekibi ile birlikte beyne hedeflendirilmiş nano küreler üzerinde çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Özdemir, “Çalışmamızda, özellikle iskemik inmede beyne hedeflenmiş ilaçları nano kürelere yüklenerek taşınması üzerine çalışıyoruz. İspanya ve Fransa’da çalışmaya katılan bilim adamları var. Çalışmalarda beyne hedeflendirilmiş ilaçların kan-beyin bariyerini geçtikleri ve etkin bir şekilde beyin dokusunda koruyucu etkilerinin olduğunu deneysel modellerde Prof. Dr. Turgay Dalkara öncülüğünde gösterdik. Çalışmalarımız bu anlamda devam ediyor” diye konuştu.
Truva Atı ile Kan-Beyin Bariyerini Tanıyor
Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, özel nano partikül sistemi olan kürelerin beyinde kan-beyin bariyerini tanıyıp aslında “Truva atı” denilen sistem ile başarıldığını dile getiren Doç. Dr. Özdemir, “Kan-beyin bariyerinin taşıma sistemlerinin beyin dokusuna geçirdiği bazı maddelere benzer bir yapı oluşturduk. Truva atı gibi kan-beyin bariyerini tanıyıp beyin dokusuna nano küreyi geçirmesini sağlayan bir sistem. Nano küreler Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji bölümü ve, İspanya ile Fransa ortaklığı ile hazırlanıyor. Prof. Dr. Turgay Dalkara, ben ve Doç. Dr. Müge Yemişçi’den oluşan ekibimiz ile iskemi modeli oluşturuyoruz hayvanlarda bu modellerde farklı ilaçların değişik zaman periyotlarında felçli dokuda koruyucu etkilerini inceliyoruz.” diye konuştu.
İskemik İnmeye Truva Atı ile Çözüm Geliyor
“Truva atı” diye adlandırdıkları yöntemin İskemik inmede uygulanabildiğini kaydeden Doç. Dr. Özdemir, şunları söyledi: “İlk etapta etkisi daha önce bilinen bir ilaç olan Kaspaz inhibitörleri ile başladık. Çünkü normalde iskemik inme tedavisinde deneysel modellerde etkinliği bilinen bir inhibitör. Ancak kan veya sistemik yolla verildiğinde beyin dokusuna geçmiyor. Bu yüzden de intraserebro ventriküler yani beyin dokusuna direk enjekte etmek gerekiyor. Halbuki biz burada nano kürelere yükleyip beyin dokusuna hedeflendirdik ve daha önceki koruma miktarıyla karşılaştırdığımızda benzer etkinin oluştuğunu gördük. Bu şekilde sistemik verme olasılığı açılmış oldu. Beyin dokusuna direk enjekte edilmesi riskli bir yöntemdir. Sistemik yolla verildiğinde beyin dokusuna geçmesi için çok iyi bir yöntem ve değişik ilaçlar için de uygulanabilir. Bu yöntem diğer nörolojik hastalıkların tedavisinde başka ilaçlarla da uygulanabilir.”
Yorumlar