Ana içeriğe atla

BİLİMSEL TOPLANTILAR SÖZDE BİLİME Mİ DÖNÜŞÜYOR?

Bilim insanı olmak için biyoloji eğitimi almaya başladığım öğrencilik yıllarımda, bilimsel toplantılara katılmaya başladım. Heyecanla oturumları dinledim, poster hazırlamak için nasıl bir yol izleyeceğimi araştırdım. Bilimsel toplantılardaki sosyal etkinliklerde de yeni insanlarla tanışma fırsatı yakaladım, birçok güzel ve eğlenceli gösteri oldu. 

Ülkemizdeki bilimsel toplantılara yıllardır katılırım. Birçoğunda bir iki konser ve doktorlara yönelik bilimsel ve eğlenceli yarışmalar yapıldığını gözlemledim. Bazen gazetecilerin konuşmalarının ilgiyle dinlendiğini gördüm, bende birçok kez konuşma yaptım. Bu konuşmaların çoğu alanı daha nitelikli hale getirmek, hekim, hasta, medya iletişimi ve sağlık okuryazarlığıyla ilgiliydi. 

Alanında başarılı, yeni çalışmalarla vizyon katan yurt dışından bilim insanları gelirdi. JAMA, Nature, Science gibi bilim camiası için önemli dergilerde makale yayınlamak için nasıl yol izleyeceklerini öğrenmek için çalışırlardı. Kongreler zamanla değişti, medyada sık görünen isimlerle karşılaşmaya başladık. Bilimsellikten uzaklaşıp, sözde bilim kokması ve şarlatanların medyatik diye bu toplantılarda yer alması toplantıların niteliğini düşürdü. 

Bilimsel kongrelerin amacı bilimsel gelişmeleri paylaşmaktır. Bu toplantılar da o camianın vizyonunu ve donanımını gösterir. Sosyal etkinlik adı altında yaşam koçlarından bilimi, oyunculardan sağlıklı yaşamı dinlerseniz, bu toplantıların anlamı kalmaz. 

Bilimsel toplantılarda tabii ki sosyal etkinlikler olmalı. Ancak siz bunu sözde bilimi yayanlarla yaparsanız, gazeteciler sizi ciddi almayı bırakır. Tabii bilimin ne olduğunu bilen gazeteciler...

Meslektaşlarının vizyonunu geliştirmek yerine sadece eğlendirmeyi hedefleyen toplantıları bundan sonra bu gözde ele alın. Gerçek bilim olduğu kadar sözde bilim de vardır. Etik ve nitelikli bilim insanı olduğu kadar, bilim insanı görünümlü şarlatanlar da vardır. İşte bu ayrımlara çok dikkat edin. 

Ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için, gerçek bilime, etik ve nitelikli bilim insanlarına ihtiyacımız var. Şarlatanlar her gün medyayı yeterince kaplıyor. Bilgi kirliliğinden uzak, gerçek bilimin anlatıldığı toplantılara hasret kaldık...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge