Ana içeriğe atla

45 GÜNDE MUTLU ALIŞKANLIKLAR 19. GÜN

Mutlu olmak sanki amaç gibi algılanıyor. Bu zincire başladığım günden bu yana, inanılmaz değişimler yaşadım hayatımda. Mesela, suratımı asıp dibe vurduğumda çıkmak için seçeneklerden birine başvuruyorum. Bunlar arasında iyi ve güvenilir bir arkadaş ile sohbet etmek, kitap okumak ya da dinlemek, stresimi indirecek filmler izlemek, müzik dinlemek, dışarı çıkıp nefes almak gibi birçok seçenek var. Bu seçenekleri o an ki ruh halim belirliyor.

Güne uyandığımda eğer moral bozukluğu da olsa, gülümsemeye çalışıyorum. Çünkü, belli bir süre sonra gülümsediğimizde kendimizi daha iyi hissediyoruz. Sonra oturduğum yerde daha dik duruyorum. Böylece vücudum omuzları çökmüş, moralin bozuk sinyalini değiştiriyor ve hemen enerjimde artış hissediyorum.

Yeni bilgiler öğrenmek beni en çok motive eden şeylerden biridir. Bu konuda kesinlikle her gün yeni bir şeyler yapıyorum. Kitap okumadığım günün, boşa gittiğini düşündüğüm gibi... Sabahları kahvaltımı yapıp, üstüne kahvemi elime aldığımda hemen bir şeyler okuyorum. Mümkünse de bilimsel gelişmelerin olduğu sayfalarla başlıyorum. Yeni çalışmalar bize nelerin müjdesini veriyor diye merak ediyorum.

Jet Sosyete dizisinin ilk sezonunu çok sevdiğim için, bölümlerdeki replikleri ezberleyecek kıvama geldim. Bunun gibi bir dizi daha bulmayı umut ediyorum.

Birkaç gün toplantılarım olduğu için, günün bitimini henüz bilmiyorum. ancak buraya detaylı şekilde her günümü yazmaya devam edeceğim. Instagramda her şeyi yazma şansım olmuyordu. Gönlümce uzun uzun yazıp, öğrendiklerimin linklerini de ekleme şansım var.

Blog günlüğüne hazırsanız, bugünden itibaren uzun yazılara hazır olun. Ayrıca bol edit olacak, çünkü gün bitmeden eklemeler de yapacağım. Yazı yazmak insanı mutlu ediyor. Parmakların beyinde kapladıkları bölgeyi düşününce, neden sonuç ilişkisi de mantıklı geliyor. Şimdilik kaçtım ben.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge