Ana içeriğe atla

ROBOT HEMŞİRELER GELİYOR! HAZIR MISINIZ?


Robotlar gün geçtikçe hayatımızda yer ediniyorlar. Sağlık sektöründe de çok farklı alanlarda robotlara iş düşüyor ve avantajlarıyla birlikte 30 yılı aşkın bir süredir medyada yer alıyor. Geçmişten günümüze kısa bir tur yapmaya hazırsanız başlayalım.

İlk robotlardan biri, 1985 yılında PUMA 560 cerrahi robot kolun nöroşirürjik biyopside kullanıldı. O zamandan bu yana, tıp robotları, cerrahi robotlar, teletıp hayatımızı değiştiriyor. Sağlık sektöründeki masrafların yüksek olması, zamandan ve bütçeden kısıtlama yapılması gerektiğini gösteriyor.

Japonya ve Amerika’da hemşire ihtiyacı çok fazla ve diplomalı hemşire olmadığı için yeterli bakımı robot hemşireler karşılamaya başlayacak.

Japon Sağlık, Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2015 tarihli bir tahmini, nüfusun yaşlanmasının gelecek 10 yıl zarfında hızlanmasıyla Japonya’nın hemşirelik alanında büyük bir açıkla karşılaşacağını gösteriyor. 2025 yılı itibariyle ulus 2,53 milyon hemşireye ihtiyaç duyacak. Bu hedefi karşılamak 2025 yılı itibariyle 800 bin ile 1 milyon hemşireye daha ihtiyaç olacak. Ancak artışın şimdiki temposu hızlanmadığı sürece, hemşirelik alanında çalışanların sayısı en az 380 bin açık vererek talebi karşılayamayacak.

Yaşlı bakımında da etkili olacaklar
Dünyadaki en yüksek yaşam beklentisiyle, Japonya bugün bu sorundan başka herhangi bir ülkeden daha fazla acı çekiyor. Japonya nüfusunun yaklaşık yüzde 30'u 65 yaşın üzerinde ve kadın başına yaklaşık 1.2 doğumla birlikte, iş gücüne yetişmek için yeterli sayıda insan yok.

Japonya'nın nüfus piramidi daha uzun yaşam beklentisi ve daha küçük doğum oranlarını yansıtacak şekilde eğiliyor.

1950'lerde doğal bir zirveye gelen nüfus piramidi, şimdi çok daha ağırdır. Bu, sadece yaşlıların bakımı için yeterli insan olmadığı için değil, aynı zamanda emeklilikteki nüfusun böylesine büyük bir kısmının ve ekonomiyi boşalttığı için de sorun oluşturuyor. 65 yaş ve üstü nüfusun 2030 yılında 72 milyona ulaşması öngörülüyor.

Robot hemşirelerde etik sorunsalı
Robotik hemşirelerin oluşturulmasındaki ana zorluk, bir makineyi güvenilir ve etik programlama problemi olduğu belirtiliyor. Robot hemşire günlük olarak hastaları ile ilgili karmaşık kararlar vermek zorunda kalacak. Örneğin, bir robot hastalarını ilacı almasını hatırlatmak için programlanmışsa, hasta reddederse ne yapması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Bir yandan ilacı reddetmek hastaya zarar verir. Öte yandan hasta, robotun farkında olmadığı bazı meşru nedenleri reddediyor olabilir. Örneğin, ilacı kullandıktan sonra hasta kendini hasta hissederse, o zaman ilacın uygulanmasında ısrar etmek zararlı olabilir. Bir hatırlatmadan vazgeçmek ve herhangi bir cevabı göz ardı etmek de pratik değil. Çünkü robot, hastanın uygun şekilde bakım aldığından emin olmak için bir insan hemşirenin yerini alacak. Dahası, hasta ilacı almayı kabul edip sonra unuttuysa? Robot ilaç alınana kadar hastayı takip edip izlemeli mi, yoksa mahremiyet ihlali mi? Bir şey ters giderse robot ne zaman ve nasıl doktoru bilgilendirmelidir?

Bu senaryo, insan hemşirelerin sık sık karşılaştığı bir durum.  Bir karar vermek için yeterli veri yoksa, insanlar daha fazla bilgi almak için hangi soruların sorulacağını belirleyebilir. Robotlar böyle bir seviyede karar veremiyor.

Karar almada güçlükler var
Robotlar karar vermeden önce, belirsiz koşulların üstesinden gelebilmeleri gerekiyor. 
Bir hastaya ilacını almasını ve olumsuz bir cevap almasını isteyen robot hemşire, olumsuz yanıtı kabul etmek veya yeni bir talepte bulunmak için yeterli bilgi olmadığını tespit ederse, bir karar verebilir. Örneğin, robot hastanın ateşinin yükseldiği bilgisini doktora iletirse, daha iyi bir karar vereceğini bildirebilir.

İnsanlar belirsiz kararlarla karşı karşıya kaldıklarında, bunu düşünebilir ve daha fazla bilgi ihtiyacını kabul edebilirler. Ancak robotlar, önceden programlanmış protokollere dayanan koşullardan bağımsız olarak karar verme eğilimindedir. 


Japon Hemşire Robotları
Bugün itibariyle, robot hemşireler henüz bu gelişmişlik seviyesine sahip değiller. Robot hemşireler için mevcut prototipler yardımcılar olarak tasarlanmış ve tam olarak entegre otonom sistem yok.

Robot hemşire üretiminin şu anki lideri olan Japonya, tıbbi topluluktaki farklı ihtiyaçları ele alan çeşitli robotlara sahip.

RIBA robot hemşire hasta taşıyor. Bu robota “Etkileşimli Vücut Yardımı için Robot” anlamına gelen RIBA deniyor. RIBA, bir kişiyi yatar pozisyonda ya da oturma pozisyonundan 60 kiloya kadar kaldırabiliyor ve başka bir yere taşıyabiliyor. RIBA, kaymayı önleyen gelişmiş dokunsal sensörlere ve güçlü kollara sahip. Ayrıca iki kamera ve iki mikrofon ile bir operatörden ipuçlarını takip edebiliyor. RIBA hastaları yatıştırmak için kullanılan büyük bir oyuncak ayı gibi görünüyor, ama aynı zamanda bazılarını rahatsız edebiliyor.

Actroid-F DEMO
Japonya merkezli robot üreticisi Kokoro, Actroid-F ile farklı bir araştırma alanına odaklandı. Bu robot, gözlerini, kaşlarını, ağzını, başını ve boynunu hareket ettirebiliyor. Actroid-F, bir uzaktan operatör tarafından kontrol edilebilen, ifadeleri ve konuşması çok doğru bir şekilde taklit edebilen bir tele-robot. Bu robot aynı zamanda özerk değil, ama insan olarak hastalarla bakarak ve etkileşim kurabiliyor. Actroid-F henüz otonom olmadığı için, etik sorunları kendi başına kararlaştırmaya gerek duymayacak. Ancak, operatörlerin gözetiminin gizlilik sınırlarının neresinden geçtiğine karar vermek zorunda kalacaklar.


Pearl
ABD'de, Michigan Üniversitesi, Pittsburg Üniversitesi ve Carnegie Mellon Üniversitesi'nden araştırmacılar, Pearl adında bir Nursebot üzerinde çalışıyorlar. Pearl, Japon meslektaşları gibi bir asistan robotu ve insanlara rutin faaliyetler hakkında hatırlatmaya ve yaşlılara rehberlik ediyor. Pearl, sesli ve görüntülü girişin yanı sıra bir dokunmatik ekran arayüzü ve yapabildiği çeşitli görevler için yazılımın navigasyon ve tanıma ile yardımcı olan birçok sensöre sahip. Bilişsel ya da bedensel engelli bireylerin günlük görevlerden geçmelerine yardımcı olmak için iyi bir teknolojik araç. Pearl ayrıca çevresinin haritasını ve müşterinin ne kadar hızlı hareket ettiğine bağlı olarak hızını değiştirmenin bir yolunu da hesaba katan sofistike navigasyon algoritmalarına sahip.



Mabu
San Francisco merkezli dijital sağlık firması tarafından üretilen Mabu, kişilik ve tedavi ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş günlük konuşmalar yapıyor ve sağlık uzmanına sizin hakkınızda geri bildirim gönderiyor. Size, hatırlatıyor ve sürecinizi takip ediyor. Yüz takip sistemi ile de sizi takip edebiliyor ve bu sayede göz teması kurulduğunda iletişime geçiyor.

Kaynaklar
https://twcroboticsurgery.weebly.com/past.html
https://www.bls.gov/news.release/archives/ecopro_12192013.pdf
https://www.bls.gov/opub/mlr/2013/article/occupational-employment-projections-to-2022.htm
https://www.japantimes.co.jp/opinion/2015/07/07/editorials/shortage-of-nursing-care-workers-2#.WrazUohuZPY
https://cs.stanford.edu/people/eroberts/cs201/projects/2010-11/ComputersMakingDecisions/robotic-nurses/index.html
https://www.youtube.com/watch?v=Ulw2Z1qZJOI
https://www.youtube.com/watch?v=7lLP5hGqKB8
https://mashable.com/2017/10/07/mabu-health-care-robot/#gW83kK682kqM
https://www.youtube.com/watch?v=bQak--i5U3A





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge