Ana içeriğe atla

1. UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE ŞURASI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Necdet Ünüvar, "Uyuşturucu ile mücadelenin yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar ile tam bir işbirliği içerisinde yürütülmesi gerekmektedir" dedi.

"1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası" kapsamında, ATO Congresium'da yapılan 15 ayrı çalıştay tamamlandı. Uyuşturucu ile mücadele konusundaki yasal mevzuatın, bütünleşik bir anlayışla gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması ve Ruh Sağlığı Kanunu çalışmalarının hayata geçirilmesi gerektiği bildirildi. 

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, çalıştayların ardından hazırlanan "1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası Sonuç Bildirgesi"ni açıkladı. 

Çalıştaylarda 625 katılımcının görev aldığını, katılımcılar arasında ailelerin, daha önce madde kullanıp bırakmış olanların, muhtarların, yerel yöneticilerin, medya mensuplarının, 27 ayrı dernek ve sivil toplum kuruluşlarından uzmanların, 11 spor federasyonundan temsilcilerin ve üniversitelerden akademisyenlerin yer aldığını anlatan Ünüvar, katılımcılardan şura ve çalıştaylara ilişkin olumlu geri bildirimler aldıklarını vurguladı.

Ünüvar, sorunun sosyal boyutu da dikkate alınarak oluşturulan "Narkotimler"in, yerinde bir uygulama olduğunun belirterek, bu timlerin arka planda psikolog, sosyolog ve diğer meslek mensuplarının katılımıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.


Kurumların ulusal ve uluslararası bilgi ve istihbarat paylaşımlarının önemli olduğuna işaret eden Ünüvar, şunları kaydetti: "Kara, hava, deniz, demiryolları, gümrük kapıları ile genel sınırların güvenliğinin gerekli teknolojilerle desteklenmesi gerektiği belirtildi. 

Hedef gruplara yönelik eğitimlerde, materyallerinin, yöntemlerini ve uygulama süreçlerinin bütünleşik bir anlayış ile yürütülmesi gerektiği, tanı, tedavi ve rehabilitasyon algoritmalarının genişletilmesi ve bunların aileleri de kapsaması gerektiği, ayrıca acil servislerdeki uygulamalara önem ve öncelik verilmesi gerektiği dile getirildi.


Rehabilitasyon aşamasının önemi ve uygulamaya geçirilmesi gerektiği; tıbbi ve rehabilitasyonunun birbiri ile işbirliği içerisinde yürütülmesi ve buna ilişkin mevzuat düzenlemelerinin hazırlanması gerektiği aktarıldı.
Rehabilitasyon merkezlerinin, kamu kurumları yanında yerel yönetimler ve kriterlere uygun özel kuruluşlar tarafından da açılabilmesi gerektiği belirtildi."


İletişim Kılavuzları Hazırlanacak
Bağımlılık danışmanlığı mesleğinin oluşturulması, bu amaçla meslek kriterlerinin belirlenmesi ve uluslararası örnekler çerçevesinde uygulamaya geçilmesi gerektiğine işaret eden Ünüvar, bildirgede yer alan diğer tavsiye kararlarını şöyle sıraladı: "Riskli bölgelerde gençlik merkezlerinin yaygınlaştırılmasına öncelik verilmeli. İletişim stratejisinde kullanılacak dil, yöntem ve uygulamalara ilişkin bir kılavuz hazırlanmalı, bu kılavuzların hazırlanan eğitimlerde ve toplum ile iletişimde kullanılması sağlanmalı, haberlerde uyuşturucunun isminin kullanılmaması konusunda özen gösterilmeli. Bağımlılıkla mücadelede geçiş süreçleri iyi planlanarak, Bağımlılık Psikiyatrisi yan dal uzmanlığı oluşturulmalı. Hedef kitlelere uygun olarak, iş/okul ve ev dışındaki üçüncü yaşam alanına ilişkin yöntem ve uygulamalar geliştirilmeli.


Sanal Mecralarda da Aktivasyonlar Geliştirilecek
Sanal mecralarda başta gençler olmak üzere, tüm topluma yönelik olumlu davranış alışkanlıkları kazandıracak aktivasyonlar geliştirilmeli; uygulanacak politikaların etkin bir şekilde yönetilmesi için yapılan çalışmaların toplanacağı ortak veri tabanı kurulmalı. Uyuşturucu maddenin tespitini hızlandırmaya yönelik yapılan 'jenerik sınıflandırma' çalışmasının yerinde bir uygulama olacağı ve sorunun çözümüne önemli bir katkı sağlayacağı, uygulamanın başarısı için laboratuvar altyapıları güçlendirilmeli."

Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezleri
Ünüvar, uyuşturucu tedavisi amacıyla sağlık kurumlarına başvuran kişilerin, sağlık personeli tarafından ihbar yükümlülüğünün gözden geçirilmesi gerektiğinin de tavsiye kararları arasında yer aldığına dikkati çekerek, sonuç bildirgesinde, "Danışma ve Destek Hattı" kurulmasının yerinde bir uygulama olduğu, ayrıca yüz yüze danışma birimlerinin de planlaması gerektiğinin altının çizildiğini kaydetti.

Ünüvar'ın verdiği bilgiye göre, sonuç bildirgesinde yer alan diğer maddeler şöyle: "Üniversiteler, Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezleri kurması için teşvik edilmeli. Uyuşturucu ile mücadele konusuna yönelik değerler seti oluşturulmalı. Sosyal Sorumluluk Projeleri teşvik edilmeli, bu sorunla mücadeleye yönelik öğrenci kulüpleri yaygınlaştırılmalı, bu faaliyetlerde görev alan öğrencilerin başarılarında kriter olarak ele alınmalı. Uyuşturucudan kazanılan gelirlerin ve mal varlıklarının hukuki süreçle müsadere edilmesi, şüphelilere söz konusu gelir ve mal varlığının kaynağını ispat yükümlülüğü getirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalı. Uyuşturucu ile mücadelede kullanılacak kamu kaynakları arttırılmalı, görev alan kişilere ödenen ödül mekanizması gözden geçirilmeli. Denetimli serbestlik kapsamındaki rehabilitasyon uygulamasının bütünleşik bir anlayışla ilgili kamu kurumları ile birlikte yürütülmeli, alternatif olarak sportif faaliyetler de eklenmeli. Ar-Ge amacıyla, 6569 sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bünyesinde Türkiye Uyuşturucu ile Mücadele Enstitüsü kurulması için hukuki sürecin başlatılmalı. Uyuşturucu ile Mücadelede tanı koyma ve izleme aşamaları için Laboratuvar süreçleri ve teknolojileri gözden geçirilerek, referans Laboratuvarları yaygınlaştırılmalı. Uyuşturucu ile mücadele konusunda var olan yasal mevzuat, bütünleşik bir anlayışla gözden geçirilerek, gerekli düzenlemeler yapılmalı ve Ruh Sağlığı Kanunu çalışmaları hayata geçirilmeli."

Uyuşturucu ile mücadele de metruk binaların yıkılmasının, sorunun çözümünde önemli bir katkı sağlayacağının vurgulandığını belirten Ünüvar, "Bildirgede, uyuşturucu ile mücadelenin yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar ile tam bir işbirliği içerisinde yürütülmesi gerektiği ifade edilmiş ve önerilmiştir" dedi.

Şura Sonrası Uygulama Süreci
Şura sonrasındaki süreç hakkında da bilgi veren Ünüvar, bu önerilerin Uyuşturucu İle Mücadele Kurulu'nda tartışıldıktan sonra, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başkanlığında oluşturulan, Uyuşturucu İle Mücadele Yüksek Kurulu'na sunulacağını bildirdi.
Ünüvar, "Yüksek Kurul'da alınan kararlar, Sayın Başbakanımıza arz edilerek uygun görülmesi halinde, Başbakanlık Genelgesi ile 2015-2023 Strateji Belgesi, her yıl güncellenecek 3'er yıllık 2015-2017 Eylem Planı, 2015 yılı Uyuşturucu İle Mücadele Acil Eylem Planı çerçevesinde Resmi Gazete'de yayımlanması takip edilecek. Uygulama, devletimiz ve tüm toplum kesimlerinin katkı ve sahiplenmesi ile en yakın şekilde takip edilecektir."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge