Ana içeriğe atla

“ORGAN NAKLİ TARİH OLACAK!”


Hematoloji Uzmanlık Derneği tarafından düzenlenen Avrasya Kök Hücre ve Aferez toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulunan Hematoloji Uzmanlık Dernek Başkanı Prof. Dr. Süleyman Dinçer, “Organlar ileri dönemde yedek parça halini alacak. Karaciğer, böbrek, kalp yapılabilecek, deneysel ortamda yapılıyor. Her doku elde edildi, hayvan deneylerinde elde edilen başarı insanlarda da sağlandığında çığır açan bir gelişme sağlanacak. 10 yıl sonra organ nakli sorunu ortadan kalkacak” dedi.

Hematoloji Uzmanlık Derneği tarafından düzenlenen Avrasya Kök Hücre ve Aferez toplantısı Antalya The Marmara Otelinde yapıldı. Yaklaşık 18 ülkeden bu konuya çalışan 160 öğretim üyeleri ve bilim adamlarının katıldı. Konuşmacıların Türk olduğu toplantıda oturum başkanları arasında yabancı bilim adamları da bulundu.

Kök Hücre Kemik İliği Naklinin Önüne mi Geçiyor ?
Kemik iliği naklinin otolog (kendinden) veya allojenik (yakınlarından) yapıldığını hatırlatan Hematoloji Uzmanlık Dernek Başkanı Prof. Dr. Süleyman Dinçer, “Lenfoma ve myeloma gibi hastalıklarda daha çok otolog nakil tercih edilirken, lösemi gibi kemik iliği kanserlerinde allojenik nakil tercih ediliyor. Kemik iliği nakillerinde otolog başarı oranı 5 yılda yüzde 40 iken, allojenik başarı oranı yüzde 60’tır. Kök hücre nakli, kemik iliği naklidir. Kök hücre nakilleri, endikasyonu geniş olduğu için daha çok tercih ediliyor. Kök hücrenin çeşidi vardır. Embriyonal kök hücre embriyodan elde edilen ve pluripotent dediğimiz bütün doku ve organlara dönüşebilme potansiyeli olan hücrelerdir. Bizim kullandığımız kemik iliği ve kök hücre naklinde ise, somatik kök hücrelerdir” dedi.

“Organ Nakli Tarihe Karışacak”
Kök hücre tedavileri lösemi, lenfoma, myelomalar, oto immun hastalıklar ve bazı kanserler solit tümörlerde son tedaviler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dinçer şunları söyledi: “Kök hücre nakli deneysel ortamda bütün hücrelere dönüşebiliyor, bütün organların tamirinde yarıyor. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde şu anda tedavi endikasyonu olmayan hastalıklarda yeni tedavi endikasyonu olacağını düşünüyoruz. Bunlardan birisi kalp hastalıkları, nörolojik hastalıklar gibi tedavisi olmayan hastalıklara çözüm olacak. Organ ileri dönemde yedek parça halini alacak. Karaciğer, böbrek, kalp yapılabilecek, deneysel ortamda yapılıyor. Her doku elde edildi, insanlarda kullanılabilmesi için belli bir süre ve bazı çalışmaların tamamlanması gerekiyor. Bunlar tamamlanıp tamamen kontrol edilebilir hale geldiğinde insanlarda kullanılmaya başlanacak. Fare, maymun gibi hayvanlarda tüm organlar üretildi ve kullanılıyor. Uyum sorunu yok.”

“Doku Nakli Enjekte Edilecek”
“İleride organ nakli olmayacak, doku nakli, hücre nakli olacak” diyen Prof. Dr. Dinçer,”Son yıllardaki gelişmeler erişkinden alınan her hangi bir hücrenin bile kök hücreye dönüşebileceğini ortaya koydu. Kan, dişten, boğazdan alınan bir parçayı özel yöntemlerle 5 gün gibi bir sürede kök hücreye dönüştürebiliyorsunuz. Ondan da sinir, kas, kalp kası oluşturup alınan kişiye tekrar enjekte ediliyor” diye konuştu.

“10 Yıl Sonra Organ Nakli Sorunu Ortadan Kalkacak”
En kolay üretilenler dokuların yağ, kemik ve kıkırdak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dinçer, “10 yıl sonra organ nakli sorunu ortadan kalkacak. Kök hücre çalışmaları, kemik iliği nakli 1960’lı yıllarda Seattle’de, 1980’li yıllarda ise Türkiye’de başladı. Son yıllarda da Türkiye dünya standartlarına ulaştı. Bundan herkes yararlanabilir. Önümüzdeki yıllarda çoğu hastalığın tedavisini kök hücre ile yapacağız. Yanığı, kanserlerin çoğunu, kalp hastalıkları, damar hastalıkları ve sinir hastalıkları kök hücre ile tedavi edeceğiz. Türkiye, Avrupa, Amerika, Asya ülkeleri ve özellikle Çin’de son yıllarda çok ciddi çalışmalar yapılıyor” dedi.

Kök Hücre Naklinde Türkiye Referans Ülke
Toplantı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Dinçer şunları söyledi: “Avrasya ülkelerinden gelen meslektaşlarımızla kemik iliği nakli, kök hücre tedavileri ve aferez uygulamalarını beraber tartıştık. İş birliği yapma kararı aldık. Gerek Kazakistan, Özbekistan, Gürcistan, Azerbaycan, Bosna hersek, Arnavutluk gibi ülkelerde ve Rusya ile beraber bilimsel iş birliği ile akademik çalışma yapma düşüncesindeyiz. Bizde bunu destekliyoruz ve dernek olarak çalışmak istiyoruz. Kök hücre nakli Azerbaycan, Rusya ve Kırgızistan’da yapılıyor onun dışında hiçbir Avrasya ülkesinde yapılmıyor. Türkiye, Avrasya ülkelerine lider ve referans ülke oluyor.”

Yorumlar

Unknown dedi ki…
İnşallah bu yeni tedavi yöntemleri biran önce uygulanır.allah bilim adamlarına hüç kuvvet versin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge