Ana içeriğe atla

RADYOLOGLAR BU FIRSATI KAÇIRMAYIN!

Eğitim almak isteyen radyologlar ile ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını açıklayan Türk Radyoloji Derneği (TRD) Başkanı Prof. Dr. Okan Akhan, 10 yıl sonra üst ihtisas eğitimi alan radyolog sayı ve oranının tıbbın tüm dalları içinde en yüksek oranda radyolojide olmasını hedeflediklerini söyledi.

Türk Radyoloji Derneği tarafından düzenlenen 31. Ulusal Radyoloji Kongresi’nde açıklamalarda bulunan Türk Radyoloji Derneği (TRD) Başkanı Prof. Dr. Okan Akhan, “Radyoloji ‘Tıbbın Gören Gözü’ olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akhan, görüntüleme yöntemi ile vücuttaki kanserlerin saptanması ve yayılımının tanısında mevcut görüntüleme yöntemlerinin son derece etki olduğunu kaydetti. Kanser tedavisinin bir ekip çalışması gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Akhan şunları söyledi: “Radyologlar bu ekibin önemli ve vazgeçilmez unsurlarıdır. Röntgenden, Bilgisayarlı tomografiye, manyetik rezonans görüntülemeye ve PET BT’ye kadar bugün kullandığımız yöntemle bütün hastalıkları tanıma şansına sahibiz. Tanıyı görüntülemekteyiz. Tanıyı elde edemediğimiz zamanda küçük iğnelerle istediğimiz noktadan istediğimiz biyopsiyi yapabiliyoruz. Bize gelen hastaya tanı koyabiliyoruz ya da patoloji raporu gönderiyoruz. Bunların mümkün olduğu tıp ortamında, niye çok daha iyi yapılmadığı tartışılmalı.”

“Bilimsel Çalışmalarda Türkiye İlk 5 Ülke Arasında”
Radyoloji alanında yayınlanan birçok bilimsel dergide yer alan çalışmaların ülke bazında değerlendirildiğinde ülkemiz kaynaklı bilimsel çalışmalar olduğunu belirten Prof. Dr. Akhan, “Türkiye ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Kongremizde “nasıl daha az doz X ışını verebiliriz” oturumdan “istatistik çalıştayına” kadar geniş bir yelpazede düzenlenen oturumlarda çok önemli konuları tartıştık, paylaştık” dedi.

Türk Radyoloji Derneği’nden Eğitim Atağı
Hekimlerin eğitimi olmadan halka yeterli sağlık hizmeti vermenin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Akhan, “Dernek olarak bu sene iki önemli proje başlattık. Derneğimiz nitelikli ve yetkin radyoloji uzmanı yetiştirmeyi hedefliyor. Bu projelerden ilki olan, ‘Kış Okulları’ ile her sene en az bir kez Radyoloji alanında eğitim gören tüm asistanlarımızın textbook (temel kitaplar) düzeyinde eğitim almaları amacıyla düzenlenecek” diye konuştu.

Aralık Ayında İlk ‘Kış Okulu’ Başlıyor
Prof. Dr. Akhan, ‘Kış Okulları’ ile ilgili şu bilgileri verdi: “Radyoloji asistanları Kış Okulları’na herhangi bir ücret ödemeden katılacaklar. Asistanların konaklama ücretleri TRD tarafından karşılanırken, yol masrafları kendilerine ait olacak. Aralık 2010 da iki haftalık ve her haftasına 200 asistanın katılacağı ilk kursumuz Antalya da düzenlenecek. Uzun vadeli olarak Kış Okulları eğitimini asistanlarımızın karnelerine eklemek istiyoruz. Ayrıca yan dal derneklerinin düzenlediği eğitim toplantılarına asistanlarımızın katılımını teşvik eden programları da önümüzdeki yıl uygulamaya sokmayı amaçlıyoruz. Tüm asistanlarımız ihtisas sınavı öncesi “Yeterlilik Sınavına” girecekler. Bu eğitimden geçen asistanların tanı ve tedavi sürecinde etkin olacağını umuyoruz.”

“Yılda 30 Radyolog En İyi Merkezlerde Eğitim Alacak”
40 yaş altında asistanların Türkiye’nin ve dünyanın en iyi merkezlerinde üst uzmanlık yapmak isteyen radyologları destekleyeceklerini söyleyen Prof. Dr. Akhan, “Sene de 30 meslektaşımızın eğitim görmesini istiyoruz. Bu programın amacı; her sene TRD tarafından belirlenecek sayıda radyoloji asistanlığının son yılında olan veya Radyoloji uzmanı, yurtdışı veya yurtiçi önemli merkezlerde en az 6 ay boyunca ileri eğitim almasını (Fellowship veya Clerkship veya observer programları için) sağlayacak. Bu proje çerçevesinde 3 meslektaşımız burs almaya hak kazanıyor. Yurtdışı için yıllık 15 bin USD yurtiçi için ayda bin TL TRD tarafından ödenecektir. Yılda 30 kişiye burs vermeyi amaçlıyoruz. Hedefimiz 10 yıl sonra üst ihtisas eğitimi alan radyolog sayı ve oranının tıbbın tüm dalları içinde en yüksek oranda radyolojide olmasıdır. Bu eğitimli kadrolarla başta hasta hizmeti olmak üzere eğitim ve araştırmada yüksek kaliteyi yakalayacağız” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge