Ana içeriğe atla

İLETİŞİMİNİZİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN ÖNCE BUNLARI YAPIN!

Mutlu hayatın peşinde konuşuyoruz, bu süreçte de sosyal medyadan sürekli paylaşımlar yapıyoruz. Bu paylaşımları bir amaç için yapsanız hayatınız nasıl değişir? Hiç düşündünüz mü?

Her gün bir amaç için uyanmak, insanı hedefine kitlenmiş şekilde mutlu olarak güne başlama nedenlerinden biridir. Bu hedef içinizi heyecanlandıracak bir şey olmalı. Hedefinizi düşününce bile mutlu olabilmelisiniz. 

Son dönemlerde, “Yapılacak her şey yapılmış, bize ne kaldı?” diyenlere 1931 yılında Gazeteci Lincoln Steffens’ın bir yazısıyla yanıt veriyorum: 

“Hiçbir şey yapılmadı. Dünyada var olan ne varsa yapılıyor ya da yapılacak.
En güzel resim henüz yapılmadı, en büyük oyun yazılmadı, en görkemli şiir okunmadı.
Yeryüzünde ne mükemmel bir demiryolu var, ne kusursuz bir hükümet, ne de uygulanan yasalar.
Fizik, matematik ve en gelişmiş ve en doğru bilim, temelden değiştiriliyor. Kimyanın bilim sayılması o kadar yeni ki; psikoloji, ekonomi ve sosyoloji çalışmalarıyla,
Einstein’ın doğmasını sağlayacak bir Darwin bekliyorlar.
Okullarımızdaki parlak çocuklara, bütün bunlar anlatılabilse, belki hepsi futbol, parti ya da hak edilmemiş mevkilerin uzmanı olup çıkmayacak. Ama anlatılmıyor, buna karşılık; onlara sadece bilinenleri öğrenmeleri gerektiği söyleniyor.
Bu hiçbir şey değildir.”

Yeni fikirler bulmak, kendinizi geliştirmek bu süreçte de yaşadıklarınızı blogunuzda yazmak inanın size farklı kapılar açacaktır. Şimdi sosyal medyayı daha etkili kullanmak için ipuçları vereceğim:

Özel hayatınızı sosyal medyadan uzak tutun. 
Kendinize bir hedef belirleyin, sosyal medya sizin hayatınızı yönetmesin, hedefiniz için bir araç olsun.
Sosyal medyayı kendinizi geliştirmek için kullanın. 
Beğeni ya da yorum almak sizin için önemli olmasın. 
Medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmeye çalışın. 
Kitap okuyun, film izleyin, yeni hobiler edinin ve bunlardan kendiniz için notaları paylaşın. 
Kendi gelişiminizi artıracak blog yazıları yazın. 
Bağımlılıkların nedeni bizi geçici süre mutlu hissettirmesidir. Bu nedenle mutlu edecek sağlıklı alışkanlıklar edinmeyi deneyin. 
“Bir şey bitiyorsa daha iyisi olur” düşüncesini hep aklınızda tutun.  
Mahremiyet kelimede kalmasın, sosyal medyada hedefinize uygun paylaşımlarda bulunun. 
Niteliksiz kişilerin söylediklerine itimat etmeyin. Söyledikleri konu hakkında eğitimleri olup olmadığına bakın. 
Sevdiklerinize zaman ayırın. 


Sosyal medyada yaşamadan, anın tadını çıkartın. Sizi motive eden paylaşımlar, aynı zamanda gelişmenize de katkı sağlayacaktır. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi