Ana içeriğe atla

GAZETECİ BLOGLARI VE GERÇEKLER

Türkiye’deki ilk blog yazarlarından biri olarak, blog ile 2005 yılında tanıştım. O dönemler günlük niyetine yazılan bloglar, zamanla farklılaştı. Moda, yemek ve kültür sanat gibi başlıklar altında toplanmaya başladı. Zamanla medya çalışanları da bunun önemine işaret ederek, özellikle yurt dışında blog yazıları ile gündeme geldi. 

Hatta bunun önemini anlayan gazeteciler, işten ayrılıp, blog yazarak hayatlarını devam ettirme kararı aldı. Blogların takipçileri de ilk zamanlar güvenilir ve tecrübe içerdiği için blogları takip ederken, zamanla reklam tanıtım sayfalarına dönüştü. 

Günümüzde yurt dışında niteliklerine yani içerik kalitelerine göre sınıflara ayrılıyor. Ülkemizde ise, gazetecilerin çoğu hala bunun öneminin farkında bile değil. Sınıflandırma konusunu hiç açmıyorum. 

Blog raporları
2002 yılından bu yana weblogları endeksleyen Technorati şirketi,  2004’ten bu yana yıllık raporlar yayınlıyor.  

Blogging sitesi de  bloglarla ilgili rapor hazırlıyor.    

Weblog ile blog ayrımı
Televizyon Haberciliğinde Etik, kitabından burada bir alıntı yapacağım: 

İçeriği profesyonel anlamda gazeteci olmayan insanlar tarafından hazırlanan kişisel haber webloglarından, gazetecilerin kendi haber webloglarına kadar farklı biçimleri olan haber webloglarını yazarlar “gazetecilik weblogu” olarak tanımlamakta ve bu uygulamaları kurumsallaşmış medya ile mesafelerini merkeze alarak en az kurumsal olanından en kurumsallaşmış olanına uzanan bir tipoloji çerçevesinde incelemişlerdir. 

  • Webloglar medya kuruluşlarına ait web siteleri altında yer almaktadır. 
  • Gazeteci weblogları ise profesyonel gazeteciler tarafından üretilen haberleri içeren webloglardır ancak bunlar bir medya kuruluşuna bağlı olmadan; kurumsallaşmış medyanın “dışından” gerçekleştirilen uygulamalardır. 
  • Medya weblogları ise kısaca medya kuruluşları içinde gazeteciler tarafından hazırlanan webloglar olarak açıklanabilir.



Weblogların dışında kullanıcının ürettiği içerik ile hazırlanan ve esas olarak gazetecilik temelli olmayan ancak habere erişimde yoğun olarak kullanılan diğer internet içeriği uygulamaları ise sosyalleşme ve paylaşım siteleridir. *  

Yani bu iş gazetecilerin yapması gereken, ona göre de güvenilirliği artan bloglar olmalı. İşi gücü olmayanların, firmaların kapısını arşınlayıp takipçi satın alarak göstermelik olmamalı. Annelerin, çocuklarını kullanıp reklamcılık işi hiç olmamalı. 

Hangi gazetecilerin blogları var?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge