Ana içeriğe atla

MUHABİRLER GAZETECİLİĞE SAĞLIK İLE BAŞLIYOR

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER

Yöneticilerin muhabirlerinin gazetecilik mesleğine alışabilmeleri için sağlık alanında görevlendirdiğini belirten Kanaltürk TV Sağlık Muhabiri İmge Yücetürk, “Elbette bunun çalışan kişiye faydaları var ama sakıncaları da var. Çünkü alana hakim olmadan, sağlıkla ilgili terimleri bilmeden yapılan haberlerde maddi hatalar olabiliyor” diye konuştu.

Medyanın yazılmamış kuralı olarak görülen acemi günlerin alanı sağlık. İnsan hayatını ilgilendirmesi ve çok fazla reyting almasına rağmen, bu alanda uzmanlaşmaya gidilmiyor.  Alana hakim olmadan yapılan haberlerin bilgi kirliliğine neden olduğuna dikkat çeken Kanaltürk TV Sağlık Muhabiri İmge Yücetürk şunları söyledi: “Sağlık haberciliğini yapabilmek için öncelikle sağlık alanına oldukça hakim olmak gerekiyor. Türkiye'de medya kuruluşlarının haber merkezlerinde şöyle bir sıkıntı var. İster yazılı basında isterse televizyonda çalışsın stajyerlikten kadroya uzanan yol mutlaka sağlık muhabirliğinden geçiyor. Yöneticiler muhabirlerinin gazetecilik mesleğine alışabilmeleri için sağlık alanına bakmaları için görevlendiriyor. Elbette bunun çalışan kişiye faydaları var ama sakıncaları da var. Çünkü alana hakim olmadan, sağlıkla ilgili terimleri bilmeden yapılan haberlerde maddi hatalar olabiliyor. Editöryal anlamda da sıkıntı varsa durum daha da kötü oluyor. 

Sağlık Muhabiri Bir Nevi, Doktorun Yazdığı Reçeteyi Okuyan Eczacıdır
Sağlık toplumun tüm kesimini ilgilendiren, vatandaşın en çok ilgisini çeken bir alan. O alanda yapılacak maddi bir hata elbette yanlış yönlendirmelere neden olacaktır. Teknik bilgiyi halka indirgeyecek aracıdır sağlık habercisi. Bir anlamda doktorun yazdığı reçeteyi okuyan eczacıdır. Böylece doğru ilacı da verecektir. 



Sağlık Haberleri En Çok Reyting Alan Haberler
Sağlık haberlerini diğer haber türlerinden ayıran en önemli unsur, toplumun tüm kesimini ilgilendiriyor olması. Belki bir siyaset ya da yaşam haberi herkesin ilgisini çekmeyebilir. Bunun en basit örneği de reytingler… Hem sağlık haberleri hem de sağlık programları büyük bir ilgiyle izleniyor ve izlenecek. 

Hala Halk Baş Ağrısına Neyin İyi Geleceğini Bıkmadan İzliyor
Ben yazılı basında da televizyonda da muhabirlik yapan biri olarak söyleyebilirim ki, sağlık haberleri geri bildirimi en çok olan alan. Kapsamı oldukça geniş,  baş ağrısına neyin iyi geleceği hala bıkılmadan izleniyor. Bakanlığın sağlık politikaları ilgi çekiyor. Kimin nelerden yararlanabileceği, hangi ayrıcalıklara sahip olunduğu elbette dikkat çekiyor. Dolayısıyla kaynak oldukça fazla,  Bakanlık bürokratı olabilir, bir hastane başhekimi ya da hekim olabilir. 



En Çok İlaç Tüketen ve Bilinçsizce Kullanan Bir Ülkeyiz
Türkiye, acil servisleri en çok kullanan ülke bu durum, yurtdışından çok farklıyız. Midesinde yanma olan bile hastaneye koşuyor. En çok ilaç tüketen ve bilinçsizce kullanan bir ülkeyiz. İşte burada sağlık habercilerine toplumu doğru bilgilendirme ve yönlendirme anlamında büyük iş düşüyor. 

Neye Ne İyi Gelir, Ne Şifa Sağlar?
Sağlıkta bilgi anlamında çok kirlilik var. Ve bu kirlilik reyting ya da tiraj uğruna yapılıyor. Neye ne iyi gelir, ne şifa sağlar. Günde 2 bardak mı Türk kahvesi içilince kanseri önlüyor yoksa bir bardak mı, yumurta yemeli miyiz yememeli miyiz, üzüm çekirdeği zayıflatır mı, akşam meyve yemek şeker hastalığına davetiye mi çıkarır gibi bu anlamda örneklerini çoğaltabileceğimiz haberler izleyici ve okuyucuların da kafasını karıştırıyor. 


Kaynaktan Alınan Haberin ya da Yapılan Röportajın Doğruluğu Araştırılmalı
Hayati önem taşıyan hastalıklarla ilgili yapılan haberler oldukça önemli. Bilimsel veriye dayanması, kanıtlanmış olması, sonuçları, istatistiki bilgilerle desteklenerek verilmesi haberde halkın nazarında güven telkin eder. Farkındalığın artırılmasını sağlamak, kaynaktan alınan haberin ya da yapılan röportajın doğruluğunu araştırmak da yine sağlık haberciliğinin vazgeçilmez unsuru. 

Sağlık Muhabiri Kendi İnisiyatifiyle Tedavi Önerisinde Bulunmamalı
Sağlıkta medya öyle güçlü bir unsur ki, sağlık muhabirinin yapacağı bir haber alanda ters giden, görülmeyen, halk tarafından bilinmeyenleri düzeltebilir. Ya da tam tersi halkın bildiği, sıkıntı çektiği sorunların aşılmasına yardımcı olabilir. Veya aylarca ilik bekleyen Melis için duyarlılığı artırabilir. İdeal bir sağlık muhabiri yaptığı haberlerle sorunları objektif bir şekilde dile getirip çözmeye yardımcı olmalı, duyarlılığı artırmalı, doğru yönlendirmeli, boş umut vaat etmemeli, akıcı ve basit bir dil kullanmalı, mesajı net olarak vermeli, yanlış etki uyandıracak görseller kullanmamalı, kendi inisiyatifiyle tedavi önerisinde bulunmamalı.



Kimine Şifa Olan Şeyin Başkasına Zararı Dokunabilir
Internet'ten sağlıkla ilgili problemlerin çözümünü aramak son derece yanlış. Elektronik ortam birçok bilgi için lebiderya. Ama doğru mu? Kimine şifa olan şeyin başkasına zararı dokunabilir. Hekim görüşleri, makaleler, bilimsel yayınlar, bloglardaki haberler bilgi edinmede önemli ama tedavi için internet ve sosyal medya sakıncalı. Klasik olarak söylenen, mutlaka hekiminize başvurunuz. 

Sağlığın Sağlıklı Bir Şekilde Yansıtılabilmesi için Denetim Devlet Politikası Olmalı
Sağlık konulu yayınlara mutlaka denetim şart. Sağlığın sağlıklı bir şekilde yansıtılabilmesi için denetim devlet politikası olmalı. Haberde gazetecinin imzasının mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum. Bu hem kaynak -gazeteci ilişkisine, gazeteci -vatandaş ilişkisine hem de gazetecinin ve haberin güvenilirliğine atılan imzadır aslında.” 



İmge Yücetürk kimdir?
12 Ağustos 1984'te Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. Konya Selçuk Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun oldu. Gazeteciliğe 2006 yılında Bugün Gazetesi’nde başladı. Önce cemiyet haberleri yaptı. Ardından uzun bir süre gazetenin kültür sanat sayfasında tam sayfa röportajları yayınlandı. Sağlık muhabirliğinin yanında eğitim haberleriyle de ilgilendi. 2009 yılında Kanaltürk televizyonuna geçti. Yine Sağlık başta olmak üzere her alanla ilgili haberler hazırladı. Halen Kanaltürkte muhabirliğe devam etmektedir.

Yorumlar

Fatih dedi ki…
Herşeyin başı sağlık. Bu aralar grip salgınına dikkat etmek gerekiyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi