AMELİYATHANE
Uzun yıllardır başarılı operasyonlar yapan Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Sühan Ayhan, “Ameliyat süreci saat gibi işlemeli ve ameliyathanedeki herkes o sürecin parçası olmalı. Kurulmuş sistemin oturması ve sistemin çarklarının düzgün bir şekilde işliyor olması gerekiyor” dedi.
Hastanelerde en çok merak edilen, farklı bir hayatın yaşandığı ameliyathanelerin kapılarını aralamaya devam ediyoruz. Uzun yıllardır başarılı operasyonlara imza atan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sühan Ayhan, Esra Öz’ün sorularını yanıtladı.
Yaptığınız cerrahi hakkında bilgi verir misiniz?
Plastik cerrahi, anadan doğma anomali ve sonradan olma şekil bozukluklarının düzeltilmesi, yeniden yapılması ve şekillendirilmesi anlamına geliyor. Plastik cerrahi, saç telinden ayak tırnağına kadar birçok yapıyı ilgilendiriyor. Doğumsal anomalilerden, kanserli dokuların alınmasıyla oluşan doku eksikliklerinin kapatılması, el cerrahisi, yanık veya travma sonrası oluşan sekellerin düzeltilmesine kadar birçok alanı kapsıyor.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlık alanına giren bir çok ameliyatı yapıyorum. Ancak son 10 yıldır, estetik cerrahi alanında ve mastektomi sonrası meme onarımı üzerinde çok daha yoğun olarak çalışıyorum. Yarık dudak damak, maksilofasiyal cerrahi gibi konulardan biraz uzaklaştım. Üniversitede daha çok rekonstrüktif cerrahi üzerine yoğunlaşırken, özelde daha çok estetik meme cerrahisi, burun, göz kapağı, yüz germe ve vücut şekillendirme ameliyatları ve mastektomi sonrası meme onarımı uyguluyorum.
Uygulamalarımın bir kısmı da minimal invaziv işlemler olarak adlandırılan, cerrahi müdahale gerektirmeyen küçük dokunuşları kapsıyor. Hastaların bir kısmı radikal cerrahi girişimlere hazır olmadığı gibi, bazen gerekli de olmayabiliyor. Bu hastalarda minimal invaziv işlemler dediğimiz, botulinum toksin uygulamaları, dolgu işlemleri, lazer ile deri yenileme, PRP ve fibroblast hücre kültürü uygulamaları gibi hücresel tedaviler uyguluyorum.
Yaptığınız operasyonlardaki incelikleri anlatır mısınız?
Her ameliyat farklılık gösterir. Plastik cerrahi detay işidir; başarının sırrı ayrıntılarda gizlidir. Küçük bir manevra ile ameliyatın sonuçlarını değiştirebilirsiniz. İğneyi nasıl geçtiğiniz, dikişi nasıl attığınız, kıkırdağa nasıl şekil verdiğiniz çok önemlidir. Plastik cerrahide ayrıntılara dikkat etmek çok önemli...
Ameliyatlarımda Sistem Oluşturmaya Çalışıyorum
Ameliyatlarımda özellikle dikkat ettiğim konuların başında sistemli çalışmak var. Hangi dikişi ne zaman kullanacağınız, hangi aşamada hangi manevrayı yapacağınız, bunu yaparken ışığın nereden geldiği, hangi cihazın, hangi aşamada, hangi derecede kullanılacak olması gibi... Ameliyatlarımda kurguladığım sistemin dışına çıkılmamasını arzu ediyorum. Çevremdeki ekibimin de dikkat etmesi ile ameliyatın seri bir şekilde sürmesi ve sonlanmasını önemsiyorum.
Ameliyat Süreci Saat gibi İşlemeli
Ameliyat süreci saat gibi işlemeli. Herkes o sürecin parçası olmalı. Kurulmuş sistemin oturması ve sistemin çarklarının düzgün bir şekilde işliyor olması gerekiyor. Çünkü orada konsantrasyonunuz, odaklanmanız bozulduğu zaman, sistemin dışına çıkıldığında ameliyat kopuyor. Tekrar odaklanmanız gerekiyor.
Hasta için Koruyucu Önlemler Almaya Çalışıyorum
Günümüzde en önemli konulardan biri hasta güvenliği... Ameliyathanede hasta uyurken ve cerrah ameliyat bölgesine odaklanmışken, hastaya herhangi bir zarar gelebilme olasılığını ortadan kaldırmak ve koruyucu önlemler almak çok önemli... Mutlaka hastanın ayaklarının ve başının altına yumuşak destekler koyuyorum. Ameliyat süresince hastanın kan dolaşımı yavaşlıyor. Ancak, bacaklara takılan bir pompa sayesinde dolaşım devam ediyor ve bu da tromboembolik olayların oluşmasını ve pıhtı atmasını önlüyor.
Ameliyatlardan Önce Hangi Yastıkların Konacağını Kontrol Ediyorum
Hasta ameliyata girerken kendini size ve anesteziste teslim ediyor. Topuğunda oluşacak bir yara ya da kolunun uyuşması, ameliyat sonrası süreçte büyük rahatsızlık yaratacak, iyileşme süresini uzatacaktır. Bu nedenle, ameliyat sırasında en uygun pozisyonda uyumasını sağlamak, hangi desteklerin nereye konacağını kontrol etmek gerekiyor. Bu yüzden cerrahın gözü ameliyata hazırlık sırasında hastanın üzerinde, aklı hastanın güvenliğinde olmalı...
Hastanın Başını 2 Saatte Bir Çevireceksiniz
On saatlik bir ameliyatta hastanın başı hep aynı pozisyonda kalırsa, bölgesel bası nedeniyle, basının olduğu noktada saçları dökülebilir. Hasta üç hafta sonra kontrole geldiğinde; “Her şey yolunda ancak kafamda saç dökülmesi var” diyebilir. Aslında çözümü çok basit: Hastanın başını iki saatte bir çevireceksiniz ki, kan dolaşımı belli bir noktada duraklamasın, hastanın saçının dökülmesi önlensin.
Kimleri ameliyat etmiyorsunuz?
Özellikle estetik cerrahide ameliyat olmaya gelen hastalar aslında sağlıklı bireyler... Olmayı istediği ameliyat genellikle seçimsel bir ameliyat, yani bu ameliyatı olmasa da hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilir. Bir tümör ameliyatı veya apandisit ameliyatı gibi değil. Peki neden bu ameliyatı olmak istiyor? Çünkü hayatında sürekli var olan, aynaya her baktığında onu rahatsız eden bir sorunu var.
Kişinin Hedeflediği Şey Kendisi Değil, Başkası Olmaksa Ameliyat Etmiyorum
Beklentileri gerçekçi olmayan hastaları ameliyat etmiyorum. Yani bana, “Angelina Jolie gibi olmak istiyorum” dediğinde bir soru işareti koyuyorum. O kişinin hedeflediği şey kendisi değil, başkası olmak... O aslında hayatından memnun değil, hayattaki yerinden memnun değil. Fiziği, seçtiği kişiye benzediğinde mutlu olacağını düşünüyor. Ancak, bu tarz kişileri ameliyat ettiğiniz zaman görüyorsunuz ki, o hastayı mutlu edemiyorsunuz. Çünkü sonuçta Angelina Jolie gibi olması mümkün değil. Yaptığınız ameliyatın sonucunu belirleyen sadece cerrahın becerisi ya da uyguladığı yöntem değil; ameliyatı yaptığınız hastanın malzemesi, yara iyileşmesi, genel sağlık durumu, yaşam biçimi gibi bir çok unsur, sonucu doğrudan etkiliyor.
Küçük Adımlar için Ameliyat Yapmıyorum
Bazı istisnalar dışında çocuk hastalarda, psikolojik olgunlaşmasını tamamlamamış hastalarda estetik ameliyat yapmıyorum. Psikolojik olgunlaşmanın da gerçekleşmesi gerekiyor. Kişinin ne istediğini bilmesi ve kararlı olması gerekiyor. Mesela, meme ameliyatı olmak için başvuran bir kadın 1 yıl içinde çocuk sahibi olmayı düşünüyorsa, bu hastayı ameliyat etmiyorum. Büyük bir adım atmamız, büyük kazanımlar elde etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Küçük adımlar için ameliyat yapmıyorum.
Psikolojik sorunları olanları ameliyat etmek tehlikeli sonuçlara sebep olabilir. Kuşkulanıldığında bu hastaları psikiyatriste yönlendirmek gerekir. Bu anlamda en riskli grup, İngilizce baş harfleri ile SIMON olarak tanımlanan bekar, olgunlaşmamış, erkek, obsesif ve narsistik özellik taşıyan hastalardır. (Single-Immature-Male-Obsessive-Narcistic)
Bu ameliyatı yapan hekimlere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?
Her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Plastik cerrahi özellikle yaratıcılığa açık bir alan, standart cerrahi teknikler yok. Ne kadar yaratıcıysanız o kadar yeni teknik bulup uygulayabilirsiniz.
Ne Kadar Çok Kişiden Görürseniz Tekniğiniz O Kadar Rafine Oluyor
Herkes birbirinden bir şeyler öğrenir. Hatta yeni uzman olmuş bir arkadaşımdan da, asistanımdan da bir şeyler öğrenebilirim. Ne kadar çok el görürseniz tekniğiniz o kadar rafine olur. Ben asistanlığımda birçok uzman kişinin elinden ameliyatlar gördüm ve rafine ettim bu bilgileri. Ne kadar çok merkezde ne kadar çok kişinin elinden ameliyat görürseniz o kadar iyi plastik cerrah olursunuz. Yoksa, belli bir alanda sıkışıp kalırsınız.
“Fellowship” Sistemi Henüz Türkiye’de Tam Olarak Oturmadı
“Fellowship” sistemi yurt dışında var ancak henüz Türkiye’de tam olarak oturmadı. Bunun mutlaka bir sistem olarak uygulanması gerekiyor. Ne yazık ki, her kurumda aynı standartlarda eğitim verilemiyor. Her kurumun öne çıktığı alanlar varken, geride kaldığı konular oluyor. Uzman olunduğunda geri kaldığınızı düşündüğünüz alanda, hangi kurum iyiyse, o merkeze belli süre için gidilip çalışılmalı. Örneğin, ben Amerika’da Cleveland Clinic’te bir yıl mikrocerrahi fellowu olarak deneysel araştırmalarda bulundum; ardından Belçika Gent Üniversitesinde mastektomi sonrası meme onarımı üzerine çalıştım.
Alanınızda iyi bir cerrah olmak için neyi iyi bilmek gerekir?
Öncelikle anatomi bilmek lazım. Anatomiyi iyi bilen cerrah, iyi bir cerrahtır. İkincisi psikoloji bizim alanımızda çok önemli. Hasta psikolojisini iyi anlamak gerekiyor. Zaman zaman hastalarımıza psikolojik danışmanlık yapmak zorunda kalıyoruz. Ameliyat öncesi ve sonrasında yaptığımız konuşmalarla elde ettiğimiz sonuçlar hastanın psikolojisini değiştiriyor.
Hiçbir Zaman Bir Hastayı Gelir Gelmez Ameliyat Etmeyin
Eğer hastanın ameliyata hazır olmadığını düşünüyorsanız, mutlaka araya zaman koyun. Hiçbir zaman bir hastayı gelir gelmez ameliyat etmeyin. Hiç bir zaman bir hastayı ameliyata ikna etmeye çalışmamalı; hatta bazen ameliyattan vazgeçmesini sağlamak bile gerekebilir.
Hasta Sizin En Büyük Kabusunuz Olmasın
Hastalara mutlaka ameliyatın artılarını ve eksilerini anlatmak gerekiyor. Hastalarıma mutlaka önceki ameliyatlarımdan örnek fotoğrafları ve sonunda kalan ameliyat izlerini gösteriyorum; olabilecek komplikasyonları anlatıyorum. Hastamın bunları algılaması ve hazmetmesi için bir süre tanıyorum. Bu çok önemli, bunları algılamadan ertesi gün ameliyat ederseniz ve bir sorun yaşarsanız, bu hasta sizin en büyük kabusunuz olur.
Hastaların Bir Tanesi İzleri Kabul Edilebilir Bulurken, Başka Biri ‘İğrenç’ Diyebiliyor
Çok farklı hastalar var ve elde edeceğimiz sonuçları önceden anlatmak gerekiyor. Bazen bir hasta izleri kabul edilebilir bulurken, başka bir hasta aynı izlere ‘iğrenç’ diyebiliyor. Bunu kabul etmiyorsa o hastayı ameliyat etmemeli.
Hekim İnterneti İyi Kullanmalı
Her gelen hastayı ameliyat etmem, hasta reddedebilirim. Hastanın olgunluğu, ihtiyacı, süreci kabul edebilirliği ve hazır olup olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Bu noktada iletişim, anatomi ve psikoloji çok önemli. Hasta ile iletişim kurabilmelisiniz. “Doktor her şeyi bilir” dönemi bitti. Hastalar daha çok araştırıyorlar, internet çağında yaşıyoruz. Hastalar size gelmeden sizi ve konuyu araştırıyorlar. Konu ile ilgili çok detaylı bilgiler soruyorlar. Hekim interneti iyi kullanmalı. Ayrıca hekimin en iyi iletişim kurma aracı hastalarının tavsiyesidir.
Ameliyathanelerde Verimlilik Nasıl Maksimuma Çıkarılabilir?
Yurt dışındaki deneyimlerim şunu gösteriyordu; ameliyathaneye giren hastanın başka bir odada uyutulup, o şekilde ameliyathaneye girmesi aradaki süreyi kısaltıyor. Hekim çalışma saatlerine dikkat edilmesi, personel sayısının arttırılması önemli. Tatminkar ücret alıyor olmaları, devlet ve üniversite hastanelerinde performansı artırır.
Nasıl bir ortamda ameliyat yapmayı tercih ediyorsunuz?
Sakin bir ortamda, müzik eşliğinde çalışmayı seviyorum. Müzik olmadan ameliyat yapamıyorum. Yüksek tempolu olmayan, hafif müzik, caz, klasikler, müzikallerden parçaları tercih ediyorum. Tabii ki kendi şarkılarımızı da... Arada ameliyat sırasında eşimin sesini duymak doping oluyor. Tanıdığım ameliyathane ve anestezistlerle çalışmayı tercih ediyorum. Sakinlik, temizlik ve geniş mekan çok önemli, farklı ameliyathaneleri gördüğüm için ferah ve donanımlı ameliyathaneleri tercih ediyorum.
Ameliyatlarınız ortalama ne kadar sürüyor?
Ameliyatına göre değişiyor, burun ameliyatı 1-1,5 saat sürerken, meme ameliyatı 2-3 saat sürüyor. Memesi alınış hastada yeni meme oluşturulması 4-6 saat sürebiliyor. Çift taraflı ameliyatlarda bu süre 10-12 saate kadar uzayabiliyor. Yani ameliyatın türüne göre bir saatten 12 saate kadar değişiyor.
Profilaktik antibiyotik kullanıyor musunuz?
Ameliyattan önce mutlaka ve ameliyatta sonra hastanede yattığı süre içerisinde de kullanıyorum.
Hastalarınızın demografik özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Geniş mi dar mı?
Plastik cerrahide özellikle yarık dudak ve damak çocuksal anomalilerle uğraşıyorsanız, çocuk hastalarla daha fazla ilgileniyorsunuz. Benim son 3-4 yıldır hasta grubumda daha çok 18- 50 yaş arası kadınlar var. Sosyo-kültürel düzey açısından da daha çok eğitimli grup var. Çok geniş demografik grup oluyor.
Ameliyatlarınızda size en çok kim yardımcı oluyor?
Son 3 yıldır, hemşiremle ameliyatlara giriyorum. Hem ameliyat öncesinde, hem de ameliyatta kullanılacak malzemelerin temin edilmesi, cerrahi aletlerin saklanması ve korunması, bakımının yapılması, ayrıca ameliyat öncesi ve sonrasında hastalarımla irtibatımın sürekliliğinin sağlanması onun işi....
En çok beklenen ve en korkulan komplikasyonlar nedir?
Plastik cerrahi içinde erken ve geç dönemde görülen farklı komplikasyonlar var. Erken dönemde hematom yani ameliyat bölgesinde ameliyat sonrasında kan toplanması, yara iyileşmesinde aksamalar, doku kayıpları ve enfeksiyon çok sık olmasa da karşımıza çıkabiliyor.
Mikrocerrahi Yapılmaması Gereken Hastalar Oluyor
Bazı hastaların beklediğimizden çok daha fazla tromboemboliye eğilimi olduğunu görüyoruz. Hastalara ancak sorarsanız öğrenebileceğiniz bazı durumlar var. Örneğin, hastaların geçmişte yaşadıkları sorunlu gebelikler, yani tekrarlayan düşükler ya da ölü doğumların nedenine bakıldığında trombofili dediğimiz pıhtılaşmaya eğilim gösteren genetik hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bunları sormazsanız hasta söylemiyor. Bunlar, mikrocerrahi yapılmasının çok riskli olduğu hastalardır. Aşırı pıhtılaşma bozuklukları, nüfusun yüzde 10’u civarında görülüyor. Benim için en korkulan durum pıhtılaşma ile ilgili komplikasyonlar.
Ameliyat yaparken yardımcı materyallerinizden neler kullanıyorsunuz?
Plastik cerrahide kullandığımız gereçler genellikle dokuya zarar vermeyen, zarif ve hassas gereçler. Mikrocerrahi ameliyatlarında büyüteçli gözlükler ve mikroskop; bazı ameliyatlarda da alına takılan soğuk ışık kaynağı kullanıyorum.
Yorumlar