Ana içeriğe atla

KADININ BİYOLOJİK SAATİ DURMUYOR!

Menopoz sürecine giren kadınların biyolojik saatlerinin durduğu inancı oluştuğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, cinsel terapi için kendisine danışmak için gelen kadınların bu süreçte biyolojik saatleri ile yarışmaları gerektiğini söyledi.

Kadının biyolojik saatinin erkeğe nazaran daha erken yavaşladığı ve durduğu konuşulur. Kadın sağlığı açısından bakıldığında menopoz dönemini işaret eden bu söylem, cinsel yaşamda da söz konusu olursa evlilikler ve evliliğe dönüşmemiş ilişkiler için sıkıntılar doğurabilir. Kadınlar için psikolojik olarak da oldukça sıkıntılı geçen bu süreç yani menopoz, adetten kesilmek ve doğurganlığın sona ermesidir.

Son yıllarda dünyada menopozu geciktirici çok sayıda ilaçtan söz edildiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, “Kulaktan dolma bilgilerle bitkisel formüller ve rastgele kullanılan ilaçlar nedeniyle ters reaksiyona maruz kalmış kadın hastalarımız azımsanmayacak kadar fazla. Sağlıklı bir yaşam şekli ve eğer verilmişse düzenli ilaç kullanımı ve genel sağlığa da dikkat ederek hastalıklara karşı korunaklı olma, menopoz yaşını ileriye atmaya yardımcı oluyor. Bununla birlikte hem bir jinekolog hem de bir cinsel terapist olarak bu sürecin yataktaki yansımaları da var” dedi. 

“Menopoz Sürecinde Kadınlık Bitmez”
Öncelikle menopoza girince kadınlığın da bittiği algısının yanlışlığını kadınlara fark ettirmek gerektiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Cinsel yaşam bazı etkilenmeler yaşasa da sürer ve kadın bu sürecin psikolojik etkileriyle ne kadar yorgun düşerse düşsün atlatabilir. İhtiyacı olan şey anlayışlı bir partner, eş ve hatta çocuklar, tıbbın sunduğu imkanlar, tabiatın sunduğu mucize ürünlerdir. Ve tabi istek ve inanç önemli.

“Annesi Menopoza Erken Giren Kadınların da Ortalama O Dönemlerde Menopoza Girmesi Beklenir”
Menopoza giriş yaşı seçilemez. İlk adet, gebelik, doğum, emzirme, korunma yöntemleri, eğitim gibi değişkenler bunu belirlemez. Sigaranın hızlandırdığı, alkolünse geciktirdiği bilinir. Annesi menopoza erken giren kadınların da ortalama o dönemlerde menopoza girmesi beklenir. Gebe kalmış ve doğum yapmış kadınların da menopoz yaşı diğerlerine nazaran daha geç gelir. Bu sürecin sıkıntılı geçtiğini kabul etmek gerekir ama hafifletmek konusunda yapabileceklerimiz var. Kadınlar için geçici bir dönem çeşitli fiziksel ve ruhsal değişimlerle kendini kötü hisseder ancak bu geçici bir süreç, sadece vücudun bu geçiş süresinde biraz bocaladığını kabullenerek hazırlanmalı.”

“Gelen Vakalarda da Sıklıkla Gördüğüm Bir şey Var ki, Kadınlar Önce Bocalıyor”
Beslenmede ve genel olarak hayat kalitesinin korunmasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Cinsel yaşamı sürdürmede özenli seçimler yapma konusunda ısrar edilmeli ve biyolojik saatle yarışılmalı. Partnerin anlayışının önemi kadın menopoza girmeden önce anlatmalı, açıkça konuşmak bu stresli süreci daha rahatlamış geçirmesini sağlayabilir. Gelen vakalarda da sıklıkla gördüğüm bir şey var ki, kadınlar önce bocalıyor, dünyanın dönmeyi bıraktığını düşünüyor sonra da kendisi için bir şeyler yapmaya başlıyor ve daha da sosyalleşiyor. 

“Biyolojik Saat Durmuyor, Sadece Yavaşlıyor”
İhaneti sıklıkla konuşuyoruz ilişkiler konusu açılınca. 40’ını aşmış adam daha genç heyecanlar peşinde koşuyor. Eğer kadın da menopoza girmişse bunu nerdeyse hoş görüyor ve ‘erkektir bende bulamadığını dışarda bulması normaldir’ diyor. Hayır değildir. Çünkü sizde bulamadığı şey yumurtalık olabilir, cinsellik değil. Siz ritminizi bozmazsanız, cinsel yaşamınız aynı kalmayı bırakın renklenebilir. Üstelik bu menopoza girmiş kadınlar için değil, girmesinin yaklaştığını düşünüp kendini salan kadınlar için de geçerli. Biyolojik saatiniz durmuyor, sadece yavaşlıyor. Siz menopozla gelen bu yavaşlamayı başka açılardan hızlanarak azaltabilirsiniz. Spor, beslenme, sosyal doyum, kendini tanıma, renkli cinsellik bunun birkaç önemli etkeni. Biyolojik saatin tamamen durduğu ölüm anına dek, erkekle yarışmamanız için hiçbir sebep yok” diye konuştu. 

Menopoz Nedir?
Menopoz, kadında yumurtalıktaki yumurtaların aktivitelerinin tamamen bitmesi sonucunda adet kanamalarının da bitmesidir. Bir kadına menopoza girdiğini söyleyebilmemiz için en az 1 yılı kanamasız geçirmesi gerekir. Son yıllara kadar menopoz yaşı 51-52 iken artık Türkiye’de ve dünyada bu yaş 50’nin altına düşmüş hatta artık 48-46 diyoruz. Bu da kulağa ürkütücü geliyor tabi. 

Menopoza giriş yani biyolojik saatin yavaşlaması sürecini anlatmadan önce bu sürecin saptanması aşamasından neler yapıldığını hatırlatmak istiyorum. Menopoz teşhisi sürecinde; Kan sayımı, idrar testi, kan yağları (total kolesterol, HDL ve LDL kolesterol, trigliserid), karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri (ALT, AST, üre, kreatinin), kandaki kalp belirteçleri (CRP, homosistein), TSH, st3 st4: Guatr testleri, smear testi, mamografi, ultrason ve kemik yoğunluk ölçümü yapılır. 

Normal menopoz döneminin dışında bir de beklenmeyen yaşlarda gelişen ve şüphelenildiğinde mutlaka bir uzmana başvurulması gereken ‘erken menopoz’ vardır ki kesinlikle tıbbı ve acil vakadır, dikkatinizi ister. 

Med-Index

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...