Ana içeriğe atla

ECZACILARIN KİŞİYE ÖZEL İLAÇ ÜRETMESİNİN YOLU : “MAJİSTRAL REÇETELER”

"Majistral Reçeteler" adlı yeni kitabı çıkan Uzm. Ecz. Anooshirvan Miandji, “Eczanelerden havan sesi gelmeli. Yakın zamanda portatif camdan laboratuarlarla farklı bir hizmet daha vereceğim” diyor.

Eczanede laboratuarın olması ve eczacının aktif olarak ilaç hazırlaması sadece hastaların özel formülasyon ihtiyaçlarını gidermek için değil, eczacının prestiji ve güvenilirliği için vazgeçilmez ve son derece önemli bir uygulama. Uzm. Ecz. Anooshirvan Miandji, bu kitabı hazırlarken pek çok uluslararası farmakope, yerli anonim reçeteler ve diğer yayınları incelediğini ve bugünkü eczaneler için uygulanabilir ve çağdaş bir kaynak hazırladığını söyledi. 

8 senelik bir çalışma sonucu ortaya çıkan “Majistral Reçeteler” kitabı, çizimli, renkli ve modern tasarımı ile majistral ilaç problemleri için sade ve anlaşılır çözümler sunuyor.
Uzm. Ecz. Anooshirvan Miandji, “Majistral Reçeteler” isimli kitabı hakkında Med-Index’in sorularını yanıtladı.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İran doğumlu Azeri kökenliyim, 95 senesinden beri Türkiye’de yaşmaktayım ve Türk vatandaşıyım. Gazi Eczacılık Fakültesi’nde Eczacılık ve Medisinal Kimya uzmanlığı okudum ve derece ile mezun oldum. Bilkent Üniversitesi’nde 2004 yılından bu yana Farsça Filoloji dersleri veriyorum. İlaç hatırlatma cihazımla Mucitler Yarışmasında dereceye girdim. Şu anda özel öğrenci olarak felsefe doktora dersleri alıyorum. Farsça, felsefe ve eczacılık üzerine New York, Ankara ve Tebriz’de basılmış kitaplarım var.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Eczacılık, ilaç yapılan ve araştıran bir meslek. Eczanede yapılan ilaçlara majistralilaçlar deniyor. İlaç fabrikaları birçok ilacı ürettiği için, eczacıların ilaç yapımı azaldı. Cam bir bölmede eczacıların ilaç hazırlaması, prestij için çok önemli. İlaç yapımı eczacının, uzmanlığını gösteren bir durumdur. Eczanelerden yeniden havan sesi gelmesi ve eczacının ilaç yaptığı hatırlatmak için bu kitabı hazırladım. 
Eczacıya güveni artan hastalar, danışmanlık hizmeti de almaya başlıyor. Hazırladığım pişik kremini alan hasta sonra, başka ürünler de alıyor. Mesleğin prestij, etkinlik ve ekonomik boyutu var.

Ayrıca hekimlerin ve dermatologların yazdıkları majistral reçeteler son derece önemli, hem hastaya özel oldukları için, hem de ülke ekonomisine katkıda bulundukları için. Bir hekim 4 madde yazar, yabancı muadilinden 5 kaç daha ekonomik olur, eczacı bunu hazırlar ve hasta iyileşir. Bu kitap hekimler ve eczacılar arasında yeni köprüler kuracağına inanıyorum.


İlaç Firmaları 5 Kişiye Özel İlaç Üretemez
Standart ilaç firması bir ilacı, bir milyon adet üretiyor. İçindeki bir maddeye 1 milyon kişiden 5 kişinin alerjisi olduğunda, o madde olmadan 5 kişi için ilaç üretemez. Ancak eczacı o madde olmadan ilacını yapar. Dozunu düşürebilir, başka bir ilaç ile etkileşim olduğu için kişiye özel ilaç üretebilir. Çocuklar için dozunu azaltabilir veya farmasötik formunu değiştirebilir.

İlaç Yapımını Grafiklerle Anlattım
Kitapta, hem oranlar hem de kullanılacak maddelerin sırasını anlaşılır bir dille grafiklerle anlattım. Ayrıca, kısaltmalar sözlüğü, Latince sözlüğü, laboratuar güvenliği maddeleri ve ilaç formları var. 
Eczacıların çok ilgisini çeken kitap, dermatologlar, aile hekimleri, veterinerler için rehber olma özelliği taşıyor. Kitaptan okuyucuların geri dönüşleri dikkate alınarak ikinci baskısında daha da zengin bir içerik oluşturulacak. Böylece bu kitap canlı olacak, sürekli kendini güncelleyecek. 


Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Uçmayan bir pilota pilot diyebilir misiniz? İlaç yapmayan bir eczacıya eczacı diyebilir misiniz? Fransa’da majistral yapan bir eczaneye girdiğinizde, ilaç şişesinin kapağını kapatma makinesinden tutun, tablet dolum makinesine kadar birçok cihaz var. Eczaneler, küçük bir ilaç fabrikasıdır. Bizim ülkemizde böyle bir eczane neredeyse yok.
Majistral reçeteler kitabı, çizimli, renkli ve modern tasarımı ile majistral ilaç problemleri için sade ve anlaşılır çözümler sunmaktadır. Bu kitap 8 senelik bir çalışma sonucu ortaya çıkmıştır, içeriği iki ana bölümden oluşmaktadır.
Birinci Bölüm reçete matematiği ve tabloları, tüm kısaltmalar, ölçü tabloları, alkol hesapları ve sözlük, laboratuar tasarımı ve güvenliğini içeriyor.İkinci bölüm ise 230 formülün tam yapılışı, haricen, dâhilen, kozmetik ve veteriner formüller APF, BP, USP ve diğer tüm uluslararası kaynaklardaki güncel formüller ve anonim formüller kapsar.

Eczanelerde Havan Sesinin Duyulmasını Sağlayacak 
Arşivimde 15 bin adet formül var. Bir filtre geliştirdim, maddeler Türkiye’de bulunacak, bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak, sade ve kısa olacak. 50 maddeden oluşan saç jölesi için hiçbir eczacı uğraşmaz. Maddelerin bir tanesi eksikse, o ilaç yapılamaz. Kitapta 10 maddeyi geçmeyecek reçeteler yer alıyor. Kitap, eczanelerde kolayca uygulanabilecek, eczacıların ve hekimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şeklide hazırlandı.


Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Eczacıları harekete geçirip, anlaşılır ve sade şekilde hazırladım. Eczacıları heyecanlandırsın istiyorum. Bu kitabı kullananlar belli bir düzeye gelecek. Sadece ilaç satmaktan öte, hastalarla daha iyi iletişim kurup kendi laboratuarlarını oluşturarak ilaç yapmalarını teşvik etmeyi hedefliyorum. 
Eczacı, deontoloji ile ilgilenen, ilaç yapan ve danışmanlık hizmeti veren olmalıdır. Eczacının sadece kendisinin yapabileceği başka kuruluşların yapamayacağı hizmetlere vurgu yaparsa, mükemmel bir noktaya gelinir. Bu eşik çok önemlidir ancak maalesef uzun zamandır göz ardı edilmiştir. Eczacılar kesinlikle onlara özgün yeteneklerine yoğunlaşmalı aksi durumda rekabet gücünü dramatik şeklide kaybedecekler.

Eczacıların Kendilerini Geliştirmeleri ve Uzmanlaştırmaları Gerekiyor
Eczacıların, kendilerini geliştirmeleri ve uzmanlaştırmaları gerekiyor. Önceki kitabım olan Tıbbi Bitkiler Atlası’nda, tedavide kullanılan 3 bin çeşit bitki içinde onaylanmış bitki sayısı, klinik çalışması yapılmış 150 geçmez. Tıbbi bitkiler atlası, eczacıların eczaneden çok anlaşılır şeklide 180 hastalık ve 100 farklı bitki için pratik fitoterapi dozlarını uygulaması için tasarlanmıştır. Örneğin, çörek otu her deva deniyor ancak her derde deva diye bir durum yok. Bu sözde bilimdir. Bilimde ölçüler var. 



Bilimi Sadeleştirip İnsanlara Aktarmak Her Bilimcinin Sorumluluğudur
Bilim olması için; gözlem yapılabilmeli, ölçülebilir olmalı, tekrar edilebilmeli ve başkalarına aktarılabilmeli. Bilim insanları bilgilerini ürüne dönüştürmeli, paylaşmalı ki bilim olabilsin. Bilimi sadeleştirip insanlara aktarmak her bilimcinin sorumluluğudur. 
Eczanelere camdan bir pratik laboratuar kurmak isteyenlere farklı bir hizmet daha vereceğiz. Eczacılar artık kendi kararlarını almalılar. Bunun için de entelektüel düzeyde kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. 

İsviçre’deki Bir Eczacı Yerini Değiştirirse Hastalarının Yüzde 80’i Onun Peşinden Gider
İngiltere’deki 100 kitaptan 3 tanesi çeviri iken, bizde 100 kitabın 75’i çeviridir. Bir işi iyi yapıyorsanız, dünyanın neresine giderseniz gidin iyi yaparsınız. Biz kitaptaki durumu eczanelerimizde yaşamayalım. Çankaya’daki bir eczacı, dükkânınıkapatıp başka semte eczane açtığınızda kaç hasta ondan hizmet almaya başlar? Kaç hasta eczacısını takip ediyor? İsviçre’deki bir eczacı yerini değiştirirse hastalarının yüzde 80’i onun peşinden gider, çünkü; hastanın geçmişini biliyor, takip ediyor ve arşivliyor. Biz de arşivleme yok. 

Türkiye’de Bir Eczacının Bir Hastaya Ayırdığı Süre 1 Dakika, Almanya’da 7 Dakikadır
Türkiye’de bir eczacının bir hastaya ayırdığı süre 70 saniye yani 1 dakika, Almanya’da 7 dakikadır. Bu çok önemlidir. Almanya’da bir ağrı kesici almak istediğinizde, “nereniz ağrıyor?” neden başınız ağrıyor?” gibi sorular sorulur. Nedenine göre ilaç verirler. Parayla değil, ihtiyaca göre ilaç verilir. 

Tıp Teşhis Koyar, Tedavi Eczacılığın İşidir
Tedavide ilacın payı çok büyüktür. Hekim fizyoloji uzmanıdır, hastayı en ayrıntılı şeklide inceler testler yapar ve teşhis koyar, sonra reçete yazar. Reçete bir kağıt parçasıdır ve doğrudan hastayı tedavi etmez. Eczacı ise farmakoloji ve kimya uzmanıdır. İlacı nasıl bulacağını, araştıracağını, sentezleyeceğini bilir. İlaç uzmanı eczacı olduğu için aslında tedaviye o yapar. Bu yüzden eczacının kalitesinin artması çok önemlidir, eczacıların çok iyi yetişmiş olduğu ülkelerde ilaç sanayi de gelişmiştir ve pek çok hekim-eczacı ortak çalışması sonucu dünyada önemli sorunlar için ilaçlar bulunmuştur.İbn-i Sina hem doktor hem eczacıydı. Gelişmiş ülkelerde hastanelerde, doktor hastanın teşhisini koyuyor, eczacı reçeteyi yazıyor. Bu bir klinik eczacılık uygulamasıdır.

Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Kitabı aldıktan yarım saat sonra formülasyon hazırlayanlar olduğundan kitabı büyük bir eksiği kapatacağını söyleyenlere kadar çok farklı mesajlar alıyorum. 
İletişim için: amiandji@gmail.com  ve www.botafarma.com.tr

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi