Ana içeriğe atla

HARVARD'LI TÜRK HEKİMİNİN ŞAŞIRTAN PROJESİ

Ülkemizden yurt dışına beyin göçü olduğu söylenirken bu kez tersi için bir proje geliştiren Harvard’dan Dr. Mehmet Furkan Burak, Amerika'nın en önemli Halk Sağlığı Okulundan Kocaeli Üniversitesi’ne eğitim verilmesi için burslu program başlatılmasını sağladı. 

Dünyada Halk Sağlığı okulları arasında en iyisi olarak gösterilen Harvard Halk Sağlığı Okulu (Harvard School of Public Health - HSPH), Beyaz Saray’a sağlık politikaları konusunda danışmanlıkta birinci sırada yer alıyor.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Genetik ve Kompleks Hastalıklar Departmanında Postdoctoral Fellow (doktora sonrası araştırmacı) olarak çalışan Dr. Mehmet Furkan Burak, hazırladığı proje sayesinde Harvard’dan bilim insanlarını Türkiye’ye gelerek eğitim vermelerini başardı. Harvard’dan Kocaeli Üniversitesi’ne gelen araştırmacılar, farklı araştırma dinamiklerini tanıyor ve kariyerlerinde çok önemli olan ders verme (lecturing), akademik danışmanlık (consulting) ve uluslararası işbirliği projeleri geliştirme konusunda tecrübe kazanıyor.
Proje, için hazırladığı ayrıntılı kılavuzları, şartları ve aşamaları ilgili bütün tıp fakülteleriyle paylaşmaktan mutluluk duyacağını belirten Burak, Med-Index’in sorularını yanıtladı. 

Harvard Halk Sağlığı Okulu (HSPH) nedir? Bu okulun amacı nedir? 
Harvard Halk Sağlığı Okulu (HSPH), multidisipliner çalışan sadece master ve doktora öğrencilerinin eğitim gördüğü, araştırma ağırlıklı bir okul. Bünyesinde biyoistatistik, epidemiyoloji, sağlık politikaları gibi halk sağlığı alanında teorik çalışmalar yapan departmanların yanı sıra, immünoloji, enfeksiyon hastalıkları, genetik ve kompleks hastalıklar departmanları gibi daha çok hastalar ve hastalık mekanizmaları üzerine pratik (experimental) çalışmalar yapan bölümleri barındırır. Örneğin Dünya’da Kuş gribi, domuz gribi gibi pandemiler olduğunda bu salgının sosyo-ekonomik, tıbbi, siyasi gibi her türlü boyutunu HSPH departmanları ortak olarak analiz eder ya da AIDS gibi kontrol edilmesi zor hastalıklarla mücadelede ülkeler adına stratejiler belirler. Amerika Birleşik Devletlerinin ve bütün dünyanın sağlık politikalarını takip ve analiz eden, tavsiyelerde bulunan, örnek modeller hazırlayan teorisyenler Halk Sağlığı okullarında çalışmalarını sürdürürler.

Genetik ve Kompleks Hastalıklar Departmanında ise, diyabet, obezite gibi hastalıkların mekanizmaları ve yeni tedaviler üzerine genetik ve moleküler yöntemlerle fareler üzerinde çalışıyoruz. 
HSPH ise dünyada Halk Sağlığı okulları arasında en iyisi olarak gösterilmektedir. Ayrıca Beyaz Saray’a sağlık politikaları konusunda danışmanlıkta 1. sırada yer almaktadır.


Kimler bu uygulamaya katılabilir? 
Bu model uygulamada her yıl HSPH post doctoral fellowları ( doktora sonrası araştırmacı ) Kocaeli Tıp Fakültesinde yürütecekleri projeleri, nasıl faydalı olabileceklerini içeren bir mektup (personal statement) ve beraber çalıştıkları profesörden aldıkları referans mektubuyla birlikte özgeçmişlerini Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinin kendi ismiyle verdiği ödüle başvurabilirler. Aralarından HSPH öğretim üyelerinden oluşan jürinin puanlamasına göre ilk 3’e girenler ödülün sahibi oluyor ve 1 haftalık akademik program yapmak için Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesini ziyaret ediyorlar. Uçak biletinden, şehir içi transfer ve ulaşımlarına kadar bütün masrafları Kocaeli Üniversitesi tarafından karşılanıyor. Ders ve konferans veriyorlar, öğrencilerle bir araya gelip, bilimsel yöntemleri tartışıyorlar, uzmanlık alanlarıyla ilişkili Kocaeli Tıp departmanlarıyla yakın çalışarak ortak araştırma projeleri başlatıyorlar. Böylelikle Kocaeli üniversitesindeki bilimsel dinamizm artıyor, uluslararası standartlarda projeler oluşturma ve yayın yapma noktasında somut adımlar atılıyor. Tıp eğitiminden, endüstri ile ilişkiler, iş ve işçi sağlığına kadar birçok akademik konuda fikir alışverişi oluyor.

Harvard’dan gelen araştırmacılar ise farklı araştırma dinamiklerini tanıyor, farklı kültürlerle tanışıyor, kariyerinde çok önemli olan ders verme (lecturing), akademik danışmanlık (consulting) ve uluslararası işbirliği projeleri geliştirme konusunda tecrübe kazanıyor.

Destek vermek isteyen okullar nasıl başvurabilir?
Bence Türkiye’deki her tıp fakültesi buradaki tıp fakülteleri yada halk sağlığı okullarına bu tarz işbirliği projeleriyle gidebilir. Şartları iyi düşünülmüş, somut bilimsel çıktıları olan her türlü programa, Amerika'daki okullar son derece ılımlı yaklaşıyorlar. Karşılıklı fikir alışverişi, tecrübe aktarımı gibi konuların ülkemiz için önemini düşünürsek, bilimsel ve tıbbi vizyonumuzu daha ileri taşımak aynı zamanda sahip olduğumuz değerlerimizi de Dünya’ya tanıtmak adına bu tarz programların sayısını ciddi şekilde arttırmalıyız. Proje, için hazırladığım ayrıntılı kılavuzları, şartları ve aşamalarını ilgili bütün tıp fakülteleriyle paylaşmaktan mutluluk duyarım.


Neden böyle bir proje yapmayı düşündünüz?
Tıp fakültelerimiz maddi olarak iyi durumda olsalar da araştırma alanında ülke olarak daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Özellikle bilimsel destek fonlarının önceki yıllara oranla dramatik olarak artmış olduğu bir dönemde biz ülke ve tıp fakülteleri olarak gerekli adımları atmalı, uygun yatırımları yapmalıyız. Dünya standartlarında kaliteli bilim ve tıp eğitimi almış araştırmacıları, doktorları ülkemize getirmeli, tecrübelerinden yararlanmalı, aynı zamanda biyoteknoloji gibi alanlarda gerekli atılımları yapmalı bunun içinde araştırma alt yapısını kuvvetlendirmeliyiz. 

Bütün bunlar düşünüldüğünde alanında Dünyanın sayılı uzmanları arasında bulunan Harvard araştırmacılarını, mezun olduğum okuldaki bilimsel dinamikleri arttırmak, buradaki tecrübeleri en uygun ve sürdürülebilir şekilde ülkemize aktarmak, aynı zamanda programı exchange haline dönüştürüp Türkiye’den de araştırmacıların belirli süreler için buraya gelmelerine vesile olmak için böyle bir program tasarladım. 

Bilimsel vizyonlarıyla beni en iyi şekilde yetiştiren Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi de rektöründen dekanına kadar her zaman bana destek oldular. Gelen araştırmacıları çok disiplinli, özenle hazırlanmış kaliteli bir bilimsel programla ağırladılar. Programının başarılı olması için hiçbir detayı atlamadan mükemmel bir organizasyon örneği sergilediler. Buna birde Türk misafirperverliği de eklenince Harvard School of Public Health’te artik herkes tarafından tanınan ve saygıyla anılan bir Kocaeli Üniversitesi var. Dileğim bu tarz programları diğer tıp fakültelerimizin de başlatması, bunun için caba harcaması ve yıllar içinde çok ciddi birikimlerin oluşmasıdır.

Med-Index

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi