Üniversite hastanelerindeki muayenehanesi olan hocaların sözleşmeli olarak çalışmasına ilişkin açıklama, üniversite camiasında makul karşılandı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın üniversite hastanelerindeki muayenehanesi olan hocaların sözleşmeli olarak çalışmasına ilişkin açıklaması üniversite camiasında makul karşılandı.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, "Tıp fakültelerini olumsuz etkileyen mevcut gelişmelerin yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyurduğu açık. Üniversitelerin görüşü alınıp bir uygulama yoluna gidilmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Sözleşmeli öğretim üyesi olabilir ama öğretim üyesinin saygınlığı önemli. Saygıyı olumsuz etkileyemeyecek her türlü çözüme biz taraftar oluruz" derken, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Peyami Cinaz da "Sözleşmeli çalışabilir, bunda bir sakınca görmüyorum. Bizde tam gün çalışılmasından yanayız. Ancak hastanede özel hasta bakılması kaldırıldı. Üniversiteye para girdisi ortadan kalktı. Geçen yıl özel muayenenin cirosu 27 trilyondu. Hacettepe'nin de 30'a yakındı. Amacımız tüm öğretim üyelerinin özel hasta bakabilmesini sağlamak. Bu ortadan kalktığı için hasta grubumuz dağıldı. Öğretim üyesini boş boş oturtmak israf. Hasta bakarsa hem kendine hem hastaneye katkısı olacak" yorumunu yaptı.
Tam Gün Çalışanlar Haklarını İstiyor
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu ise herkesin tam günden yana olmasına rağmen yaklaşık 2 yıldır sürekli "bir yamalama" yapıldığını ileri sürdü. Bilaloğlu, "10 bin öğretim üyesinin 9 bin 400'ü tam gün çalışıyor. Onlar şimdi, 'Tam Gün Çalışıyoruz Haklarımızı İstiyoruz' diye bir imza kampanyası başlatıyor. Tam gün çalışanlara bir hak verdiği yok, o yüzden memnuniyetsizler" diye konuştu.
Öğretim üyelerinin sözleşmeli çalıştırılmasına da değinen Bilaloğlu, "Sözleşmeyle dışarıda çalışanların üniversiteden ilişiğini kesmek. Saat başı para alacaklarını duyuyoruz. Kamuoyunda hocalara o kadar para veriyoruz ama yine bunlar memnun kalmayacaklar diye bir imaj yaratma faaliyeti bu" dedi.
Bakanlığın yabancı doktor ve hemşire için Türk vatandaşlığı şartını ortadan kaldırmayı planladığını hatırlatan Bilaloğlu, tüm emekçilerin emeklerini almasını istediklerini ancak buradaki amacın insanları dar bir ücretler çalıştırma politikalarının bir parçası olduğunu öne sürdü.
Hemşireler İçin Dil ve Denklik Şartı
Bakan Akdağ, yabancı doktor ve hemşire çalıştırmanın önünün açılmasına ilişkin düzenleme yapacaklarını açıklamasına karşılık Türk Hemşireler Derneği uygulamayı eleştirirken Özel Hastaneler Platformu Derneği ise destekledi.
Türk Hemşireler Derneği Başkanı Saadet Ülker, 'yabancı hemşire' açıklamasını eleştirirken, şunları söyledi: "Kendi vatandaşına verdiği ücretler ortadayken acaba hangi ülkenin ücreti bizden daha iyi olan hemşiresi Türkiye'de hemşirelik yapmayı tercih edebilir. Geliri çok iyi olmayan, Türkiye'deki koşulları aratan insanların gelmesi söz konusu olacaktır. Dil ve kültür farkı sorun yaratır. Sadece diliyorum ve inanmak istiyorum ki Sayın Bakan artık bu konuyu bir daha dile getirmemek üzere gözden geçiririz ve bir daha gündeme getirmez."
Türkçe Bilen Hemşire Aranıyor
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre düzenlemenin ardından YÖK ile görüşülüp şartlar belirlenecek ve Türkiye'de denkliği olan ülkelerin hemşireleri çalışabilecek. Yabancı doktorda olduğu gibi gelecek hemşirelerin de Türkçe biliyor olması gerecek.
Yabancı Sağlıkçı Kaliteyi Artırabilir
Sağlık Bakanı Akdağ'ın yabancı sağlık personeli fikrine destek Özel Hastaneler Platformu Derneği'nden geldi. Dernek Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, Bakanlığın yabancı doktor çalışmasını desteklediklerini belirterek, "Türkiye'nin önemli oranda hekim ve hemşire açığı olduğu açık. Bu sorun özel sektörde daha çok kendini hissettiriyor. Özel hastaneler doktor ve hemşire bulmakta zorlanıyor. Yabancı doktor sağlık hizmetlerinde kaliteyi artıran bir argüman olabilir" dedi.
Yorumlar