Ana içeriğe atla

DİYABETLİLER NASIL BESLENMELİ?

Son günlerde beslenme konusunda bilgi kirliliği gittikçe artıyor. Medyada özellikle belli kronik hastalığı olan bireylerin neleri yemesi gerektiği konusunda sürekli farklı açıklamalar yapılıyor. 

Kişiye özel beslenme tavsiyeleri verilmesi gerektiğini atlayıp, herkes bu karışımı uygulayabilir şeklinde açıklamalar yapıyor. Diyabet hastalarının beslenmesi konusunda Diyabet Hastanesi’nde görev yapan Uzm. Dyt. Mine Telek ile bu konuda merak edilenleri konuştuk. 

Diyabetlilerin beslenmesindeki farklar nelerdir?
Diyabetli bireylerin beslenme tedavisinde aslında yeterli ve dengeli beslenme kuralları geçerlidir. Günlük almaları gereken enerji ve besin öğeleri açısından diyabetli olmayan bireylerden bir farklılık bulunmamaktadır. Kan şekerini kontrol altında tutmak için öğün zamanları ve öğünde tüketilen besinlerin çeşidi ve miktarları önemlidir. 

Diyabetten kaynaklanan kalp damar hastalıklarını, inme ve diğer metabolik hastalıkları önlemek için aldıkları yağ miktarına ve çeşidine dikkat edilmeliler. Sağlıklı besin seçimleri ve beslenmesi düzenli bir kan şekeri kontrolü sağlıyor. 

Diyabetliler beslenmelerinde özellikle nelere dikkat etmeli?
Diyabetli bir bireyin beslenmesinde dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri,  öğün miktarı ve zamanıdır. Üç ana öğünün yanında bireye göre 2 veya 3 ara öğün tüketmeleri gerekiyor. Öğünleri, bireylere göre diyetisyenleri tarafından ayarlanmalıdır. Öğün atlamak ve uzun süre aç kalmak kan şekerinde ani düşüşler (hipoglisemi) gibi istemediğimiz durumlar oluşturur. 

Diyabetli bireylerin beslenmemesinde bir diğer önemli nokta, aldıkları karbonhidrat miktarı ve çeşididir. Basit karbonhidratlar yerine rafine şeker, beyaz unlu gıdalar gibi, kompleks karbonhidratlar dediğimiz tam buğday unundan yapılan yiyecekler, bulgur gibi besinleri tercih etmeleri gerekiyor. 

Diyabetli bireylerin almaları gereken karbonhidrat miktarları diyabeti olmayan bireylere göre bir farklılık göstermiyor. Yapılan en büyük hataların başında ‘ben diyabetliyim karbonhidrat içeren besinleri yememeliyim’ düşüncesidir. Önemli olan alınan karbonhidratların çeşidi ve miktarıdır.

Özellikle neler yememeliler?
Basit şeker içeren besinler dediğimiz, şekerli ve beyaz unlu besinler, kan şekerinde yüksekliğe (hiperglisemi) neden olacağı için beslenme düzenimizde olmaması daha iyi kan şekeri kontrolü sağlamaktadır.

Diyabetli bireylerin meyve tüketimi nasıl olmalıdır?
Bugünlerde yaşadığımız en büyük sorun diyabetli bireylerin kan şekerini yükselttiğini düşündüğü için meyve tüketmemeleridir. Meyve ve sebzeler, içerdikleri posa ve vitamin-mineraller ile günlük beslenmemizin olmazsa olmazlarıdır. 

Önemli olan meyveyi doğru zamanda ve doğru miktarda tüketmektir. Önerilen miktarın üzerinde meyve tüketimi, fazla miktarda karbonhidrat alımı olduğu için kan şekerini yükseltmektedir. 

Bu alanda yapılan yeni araştırmalarla ilgili bilgiler nelerdir?
Tip 1 diyabetli bireyler için yapay pankreas çalışmaları yapılıyor. Bu konuyla ilgili umut vaad edici sonuçlar görmekteyiz.  

Uzm. Dyt. Mine Telek kimdir?
2012 yılında İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. Uzmanlığını Başkent Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik bölümünde tamamladı. Türk Diyabet Cemiyeti’nin hastanesi olan Diyabet Hastanesi’nde görev yapmaktadır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...