Ana içeriğe atla

TÜRKİ CUMHURİYETLERDE HEMATOLOJİ NE DURUMDA?

Türki Cumhuriyetlerde hematoloji ve onkoloji alanında büyük girişimler ve çalışmalar yürüten Prof. Dr. Süleyman Dinçer, hastalara uygulanan tedaviler, verilen eğitimler ve yapmayı planladıklarını Med-İndex’e anlattı.

 Moskova, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan’ın da içinde olduğu 9 ülkede hematoloji ve onkoloji alanında çalışmalarını yürüten ve eğitimler düzenleyen Hematoloji Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Dinçer, Türki Cumhuriyetlerdeki hekimlerin Türkiye’ye bakışının çok olumlu olduğunu söylüyor. Türkiye’nin, genel sağlık kalitesinin, tıbbi cihaz ve ekipman açısında onlara göre en az 20 yıl ileri olduğumuzu söylediklerini aktaran Prof. Dr. Dinçer şu bilgileri verdi: “O bölgeler 1991 yılında Rusya’dan ayrıldıktan sonra eğitimde ciddi anlamda düşüş olmuş. Eğitim yapan hekimlerde ayrılmışlar, çoğunlukla Rusya’ya gitmişler. 1991 yılında ne pamuk ne de ilaç bulabilmişler. Her şey Rusya’dan geliyormuş. Pamuk Özbekistan’da var, gazlı bezin fabrikası Azerbaycan’da bulunuyormuş. İlaç, enjektör kalmamış, bu durumda sağlık alanında gerileme ve tıp eğitimi kalitesi çok düşmüş. Eğitim verecek hekimde kalmamış, biz bu bölgelerde eğitimcilerin eğitimi nosyonu oluşturduk. Bizim çalıştığımız enstitü başkanları Türkiye’deki eğitimlere katılarak sertifikasyonlarını sağladık. Böylece belli bir boşluk olsa da yeni tedavileri ve uygulamalarını görme imkanları oldu. Buradaki doktorların Türkiye’ye gelmeleri bile çok zor. Biz onlara eğitimi sağladık.”

“Dünya Standardındaki Sağlığı Azerbaycan’a da Uygulanabilir Hale Gelmesi İçin Uğraşıyoruz”
2002 yılından bu yana Azerbaycan’da hematolojinin ve hematolojik onkolojinin kalkınması, kemik iliği naklinin ve kök hücre tedavilerinin yapılması için çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Dinçer, “Orada çalışan yaklaşık 200 Türk hekim var. Bu hekimlerin değişik dallarda hematoloji, onkoloji, kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi dahil olmak üzere tüm branşlarda hem pediatri hem de erişkinde eğitim alması önemli. Onların akademik yükselmelerinin sağlanması, pratik hasta bakmalarını, Türkiye’deki uygulamaları ve dünya standardındaki sağlığı Azerbaycan’a da uygulanabilir hale gelmesi için uğraşıyoruz. Halende bu görevimiz devam ediyor” dedi.

“Kırgızistan’da Hematolojik Ergenliğe Erişildi”
Kırgızistan’da 2004 yılından bu yana kemik iliği naklinin, hematolojinin geliştirilmesi, oradaki hekimlerin eğitilmesi için çalışmalarını sürdüklerini kaydeden Prof. Dr. Dinçer, hatta bir kısım hematoloji ve kemik iliği alanında eğitim alan hekimlerin Rusya’ya giderek çalışmaya devam ettiklerini dile getirdi. Prof. Dr. Dinçer, “O zamandan bu yana Kırgızistan’da 10 tane otolog kemik iliği nakli yapıldı. Bunlar her yıl Türkiye’nin Hematoloji Uzmanlık Derneği’nin düzenlediği kongreye hem katılımcı hem de konuşmacı olarak geliyorlar. Bu insanların bölgesinde belli bir hematolojik ergenliğe erişildi” diye konuştu. 

“Özbekistan’da Çalışma Şartları Zor”
Özbekistan’da 2007 yılından bu yana çalıştıklarını ve bölge, çalışma şartları zor olsa da yaklaşık 30 hekimin geldiğini ve Türkiye’de eğitim aldığını ifade eden Prof. Dr. Dinçer, “Oradaki hematoloji çalışmaları tam oluşmasa da, kemik iliği naklinin yapılması için çalışıyorlar. Her yıl bizim yaptığımız kongrede eğitimlerini pekiştiriyorlar, katma değer verir hale getiriyorlar ve dünya standardındaki uygulamaları öğreniyorlar” diye konuştu. 

Moskova’da Hematoloji Onkoloji Kongresi
Moskova Onkoloji Enstitüsü ile Hematoloji Uzmanlık Derneği ortak olarak 6-7 Haziran tarihinde Moskova’da Hematoloji Onkoloji Kongresi düzenleneceğini belirten Prof. Dr. Dinçer, Türkiye’de sağlık alanında birikmiş bilgi birikiminin bu bölgelerde aktif kullanılmasını ve işler hale getirmesini sağlayacaklarını dile getirdi. 

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...