Ana içeriğe atla

DNA İLE “YANSIMA” MÜMKÜN MÜ?


İnsan DNA’sına etki ederek üstün bireysel korumayı sağlayan maddeyi konu alan ve bilim kurgu alanında ilk kitabı ile dikkat çeken İlknur Uğur, “Yansıma” ile okurlarıyla buluştu.

Bilim kurgu alanında ülkemizde yeni kitaplar çıkmaya başladı, onlardan biri de İlknur Uğur’un ilk kitabı “Yansıma”. Kitapta “koruyucu” adı verilen buluş, insan DNA’sına etki ederek üstün bireysel korumayı sağlıyor. Bir insanın düşüncesinin okunarak korunması anlatılan kitap, alanındaki nadir yapıtlardan biri olma özelliği taşıyor.

Kitapta hem DNA üzerine yapılan araştırmalar hem de insanların bilerek hasta edilmesi de konu alıyor. Konusu kısaca şöyle; Yaren beklenmedik bir kaza sonucu ailesini kaybetmiş, uzun bir bunalımın ardından yeni bir hayat kurmak için büyük bir köşkte yaşayan Sümeyye Hanım’ın bakıcılığını üstlenmiştir. Ne var ki yeni hayatı göründüğü kadar sakin geçmeyecektir. Çünkü Yaren’in ölen babası Turgut Artul, gizli biyoloji savunması alanında çalışan bir bilim adamı ve bütün insanlığı etkileyecek bir buluşa imza atmıştır. “Koruyucu” adı verilen bu buluş, insan DNA’sına etki ederek üstün bireysel korumayı sağlıyor. Bu buluşu elde etmeyi isteyen kötü güçler, emeline kavuşmak arzusuyla ellerinden gelen bütün kötülüğü Yaren'in üzerine salacaklardır. Korel, Yaren'in koruyucusudur ve Yaren’in düşüncelerini ve hareketlerini kontrol edebilme yeteneğine sahip. Bu da kitabın ismiyle alakalı yani bir bedenin diğer bedene yansıması olarak izah ediliyor.

İlknur Uğur, “Yansıma” kitabı' hakkında Sağlık Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
16 Aralık 1986 yılında İstanbul'da doğdum. İlk ve ortaöğretimini İstanbul’da tamamladım. Nuri Cıngıllıoğlu Lisesi Sosyal bölümlerden mezun oldum. Eğitim ve öğretimimi üniversite ile tamamlamak istememe rağmen bazı problemler nedeniyle bu isteğimi ertelemek zorunda kaldım. Mezuniyetin hemen ardından iş hayatına atıldım ve birçok özel şirketlerde müşteri temsilciliği yaptım.

Şu an çalışma hayatımı özel bir şirkette asistan olarak devam ettiriyorum. Bu zaman içerisinde birçok alana ilgi duydum. Modelistlik ve stilistlik eğitimleri de aldım, karakalem çalışmalarım ve yağlı boya resimlerim var. Bazen kendi kendime yazar olmasaydım kesinlikle ressam olurdum diyorum.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Galiba sıradanlık! Yani her gün aynı eylemlerde bulunmak beni bunalttı. Yazarak bu açığı kapatmaya çalıştım. Tabii tek neden bu değil, sadece beni yazmaya iten unsurlardan biri.

Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Şuan Yansıma fantastik üçlemenin sadece birinci kitabı. Tabii bunun devamı niteliğinde iki kitap Yansıma’yı takip edecek. Bu seri bittiği zaman başka hikâyelerle ve yeni kitaplarla devam edeceğim.

Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Aşk, mücadele, kararlı olmak ve bildiğin doğrulardan hiç bir zaman ayrılmamak!

Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Bu benim ilk kitabım ve bundan dolayı çok heyecanlıyım. Kitabımla alakalı bazı talihsizlikler yaşadım. Zaman zaman ruhsal açıdan çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama internet aracılığı ile yorumları takip ettiğimde ve okuduğumda dünyanın en mutlu kişisi ben oluyorum.

Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Şuan her şey çok yeni! Daha yolun başındayım ama okuyucuların genel olarak yorumları çok güzel. Bir Türk yazarından fantastik kitap okumaları onları da mutlu etmiş gibi görünüyor. Tabii bu beni çok sevindiriyor. Çünkü birincisi bu benim ilk kitabım ve ilk kitabımı zor bir kulvardan çıkarttım. Genel olarak fantastik roman âşıkları; fantastik öğelerle süslü romanlarını yabancı yazarlardan okumaya alışkın. Bu durum ise bir önyargıyı doğuruyor. Tabi herkes böyle düşünmese de çoğunluk bu yönde.

Kitabınız yazar olarak size neler kazandırdı?
Öncelikle kitabım bana mücadeleci olmayı öğretti. Hayallerime sıkı sıkıya bağlı kalmayı ve ne olursa olsun pes etmemeyi öğretti. Sadece ne istediğimi iyi bilmem gerekiyordu. Çünkü hayatın her alanında bu var. Karşınıza engeller çıkabiliyor ve bununla mücadele etmenin tek yolu ne istediğini iyi bilmek ve kendine güvenmekten geçiyor.

Mutlaka herkesin okuması gereken kitap sizce hangisi?
Khaled Hosseini’nin Uçurtma Avcısı kitabı gerçekten güzel bir romandı. Her ne kadar yazdığım türle bir alakası olmasa da çok severek okumuştum. Dünyanın İlk Günü- Beyazıt Akman’ın tarihi romanı harikaydı. Hatta o kadar çok beğendim ki imza gününe gitmek için elimden gelen bütün çabayı sarf ettim. Ama ne yazık ki o koşuşturma sonucu imzalatamadan evime geri döndüm. Nedeni ise yarım saat geç gitmemdi. Çok üzülmüştüm. Aslında son zamanlarda o kadar çok kitap çıkıyor ki hemen hemen hepsi de farklı ve yaratıcı. Seçim yapmak zor!

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Habercilik titiz ve dikkat gerektiren bir meslek! Eğer bunun içine insan sağlığı giriyorsa iş daha da zor bir hale dönüşebilir. Çünkü insanlara sunduğunuz bilgiler üzerinden büyük bir mesuliyet kazanırsınız. Bence yaptığınız iş çok kutsal!

Sağlık söz konusuysa bence şunlara dikkat ediyorum diyerek sınıflara ayırmamız çok yanlış olur. Sağlık A’dan Z’ye önemli. Bazen en ufak rahatsızlık bütün hayatımızı etkileyecek sorunlar doğurabiliyor. Bu yüzden sağlıkla ilgili her haber benim ilgi alanıma giriyor. Çünkü sağlık en önemlisi!

Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Şuan bulunduğum alanın kesinlikle sonuncu sırasındayım. Çünkü tam olarak şimdi varım. Beni şimdi var edense ilk kitabım. Kitabımla sıkı bir dost olduk. Bu yolda her ne olursa olsun beni bırakmayacağına kesin gözüyle baktığım tek şey kitabım. Ben ondan eminim oda benden. Galiba güzel bir ikili olduk.

Hayattan isteklerimiz hiç bitmiyor. İstekler gerçekleştiğinde ve nefes almaya devam ettiğimiz sürece liste kabararak büyümeye devam ediyor. Galiba bu hep böyle devam edecek. Aslında bu isteklerin önemli bir görevi var. Bizi hayata daha sıkı bağlanmamızı sağlıyorlar. İstekler eyleme dönüştüğünde ve sonuçları gördüğümüzde kendimizi mutlu hissediyoruz. Benim hayallerim isteklere dönüştü ve şuan hayallerimle ilgili hiç tanımadığım bir kişinin güzel yorum yapması ve takdir etmesi beni memnun eden en güzel taraf. Bu yüzden evet, ben memnunum.


Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Şuan için gerçekleştirmem gereken bir projem varsa oda kesinlikle serimi tamamlamak. Bunun için ön araştırmalara devam ediyorum. Materyaller topluyorum. İkincisinin en az birincisi kadar güzel hatta daha iyi olması için çok çalışmam gerektiğini biliyorum. En azında birinci kitabın hazzından uzaklaşmamalı ama devam eden bir kurguyu daha da çok beslemeliyim.

Kitabınız birbirinden ilginç karakterler var. Siz hangisisiniz?
Bu soruya cevap vermek oldukça zor aslında. Çünkü yazarken karakterlere bürünüyorsunuz. Yeri geldiğinde yarattığınız karakterlerin davranışları sizin davranışlarınıza benzeyebiliyor. Ya da kurduğunuz kurgudan uzaklaştığınız da ve gerçek dünyaya döndüğünüz de yarattığınız karakterlerin davranışları sizin üzerinize yapışabiliyor. Bu sizin kişiliğinizi korumanız gereken bir an. Kısacası zor bir ikilem! Ama kesin ve kesin kim olmak isterdiniz deseniz bu soruya cevabım kesinlikle Yaren olurdu. Nedeni ise Yaren, hikâyenin en şanslı karakteri! Aşkı, sevilmeyi, korunmayı, macerayı, mücadeleyi... Kısacası bütün güzel ve bir insanı var olduğunu hissettiren duyguların hepsini yaşıyor.

Roman filme alınsa, en çok hangi karakteri oynamak istersiniz?
Bunu daha önce hiç düşünmedim. Galiba hemen hemen bütün yazarlar kendi kitaplarını filme uyarlanmasından büyük zevk alırlar. Ama yarattığınız karakterleri oynamak galiba benim yapabileceğim bir şey değil. Yalnız benim kitabımın kurgusu ve karakterler arasındaki diyalogların beyaz ekrana güzel bir enerji yayabileceğini düşünüyorum. Yurtdışında yapılan fantastik filimler çok iyi. Ama Türkiye de henüz böyle iddialı yapımlar maalesef ki yok. Ama bu hiç bir zaman da olmayacak anlamına da gelmiyor tabi ki.


ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!


Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

- Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

- Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

- Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.
15 Nisan Pazar günü saat 23:00'a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 16 Nisan Pazartesi sabahı buradan duyurulacaktır.

Kitabı Ebru Hanım kazandı. Tebrik ediyorum, adresini ilettiğinde yazar İlknur Uğur tarafından kitabı iletilecek.

Yorumlar

Aranea dedi ki…
Turkce bilimkurgu ve fantezi kurgu yapitlari gormek cok guzel. Eger kitabinizin e-kitp formatinda olani yoksa en kisa zamanda cikarmanizi oneririm ki benim gibi yurtdisinda yasayanlar da satin alabilsinler.
Aranea dedi ki…
Turkce bilimkurgu ve fantezi kurgu alaninda kitap yazilmasi cok guzel. Hatta bunun biyolojiyle ilgili olmasi daha da guzel. Ne yazik ki kitabinizi e-kitap olarak bulamadim. Benim gibi yurtdisinda yasayanlar icin genelde en uygun satin alma metodu e-kitap.
Harun KARA dedi ki…
Şansım var bu hafta..Benim olacak bu kitap...iNşallah...
Havva dedi ki…
Bir türk yazardan fantastik türde bir kitap hiç okumadım 'Yansıma' neden ilki olmasın? Bence olabilir, zevkle okurum :)
havva_vtnsvr@hotmail.com
Özlem dedi ki…
ilginç bir kitaba benziyor

izleyicinim gfc: Özlem
ozlemelmacigil@hotmail.com
http://www.facebook.com/profile.php?id=100002364876297
ebru altin dedi ki…
Bir Türk yazarın fantastik boyutta yazdığı kitabı merak etmedim desem yalan olur doğrusu... Beni de çekilişe dahil edersen çok sevinirim güzelcim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi