Ana içeriğe atla

BU TOPLANTININ AMACI FARKLI


Bu yıl 17.’si yapılan Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursunun geliri tıp fakültesi öğrencilerinin okutulması için harcanıyor.

Türkiye’de ilk mezuniyet sonrası eğitimini başlatan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları, Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalları bu sene 17. Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu'nu düzenledi. Kursu düzenleyen Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu üyeleri bu toplantıların asıl amacının, hekimleri mezuniyet sonrası yeni gelişmelerden haberdar etmek ve iç hastalıkları alanında bilgi eksikliğini tamamlamak; kursun bir diğer amacının ise kursun gelirini tıp fakültesi öğrencilerinin okutulması için harcamak olduğunu belirttiler. Halen 30'un üzerinde ihtiyacı olan tıp fakültesi öğrencisine aylık düzenli burs verildiğini ifade ettiler.

Kursun bilimsel sekretaryasını yürüten ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Sayınalp toplantı hakkında Sağlık Dergisi’ne şu bilgileri verdi: “İç Hastalıkları, Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinin konuşmacı olduğu17. Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursuna (MSEK) aile hekimleri, pratisyen hekimler ve iç hastalıkları uzmanları ile asistanları katıldı. Kursta interaktif toplantılara ağırlık verilerek iç hastalıkları alanındaki en güncel bilgiler çeşitli olgu örnekleri ile tartışıldı. Amacımız iç hastalıkları alanında sık karşılaşılan sağlık sorunlarına öncelikli olarak yer vermek, bu konulardaki yeni gelişmelerden katılımcıları haberdar etmek ve bunları, konusunda uzman konuşmacılarımızla detaylı olarak tartışarak ortak yaklaşım ve çözüm yolları önermek. Kursumuz 1995 yılından bugüne kadar düzenli olarak her yıl düzenlenmektedir. Bu alanda öncü olan kursumuz artık gelenekselleşmiş bir konumdadır. Türkiye'nin her yerinden yıllardır düzenli olarak gelen katılımcılarımız var. Bu yılki toplantı yaklaşık 250 katılımcı ile gerçekleştirildi. Gördüğümüz ilgi karşısında toplantının hedefine ulaştığını düşünüyor ve önümüzdeki yıllarda da devam etmek istiyoruz. Kurstan elde edilen gelirin tamamının tıp fakültesi öğrencilerine burs olarak verilmesi ve bu yolla öğrencilerin eğitimine katkıda bulunmamız bizim için en önemli motivasyon kaynağı oluyor.”

Uzun Yaşamın Sırları
Toplantı süresince alanında uzman konuşmacılar iç hastalıklarının değişik dallarında konferanslar verdiler. Geriatri Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Servet Arıoğul, “Uzun ve sağlıklı yaşamın sırları” konulu, ilgiyle izlenen bir konferans verdi. Kardiyoloji Anabilim dalından Prof. Dr. Giray Kabakçı kardiyovasküler hastalıklarda yeni ruhsatlanan pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar ile ilgili bilgileri aktardı. Prof. Dr. Murat Akova son bir yılda infeksiyon hastalıkları alanındaki gelişmeleri özetledi.
Prof.Dr. Miyase Bayraktar'ın başkanlık yaptığı panelde ülkemizde görülme sıklığı yüzde 10'u geçen bir hastalık olan Diabetes Mellitus'un bakım ve tedavisi, konunun uzmanları tarafından tartışıldı.


Anemide Yanlış İlaç Seçimi
Prof. Dr. Nilgün Sayınalp anemiye klinik ve laboratuvar yaklaşımı anlattı. Dr. Sayınalp aneminin özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler için önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu vurguladı, dünya nüfusunun yüzde 30’unun anemik olduğunun kabul edildiğini ve bunların çoğunluğunun demir eksikliğine bağlı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Sayınalp, sözlerine şöyle devam etti: " Demir eksikliği anemisinin nedeni beslenme yetersizliği olabileceği gibi o ana kadar hiçbir belirti vermemiş kolon kanseri de olabilir. O nedenle demir eksikliği olan hastaların tanısının doğru konulması, demir eksikliği nedeninin araştırılması, uygun tedavi verilmesi ve iyi izlenmesi gerekir. Tedavide en sık karşılaşılan problemler yanlış ilaç seçimi veya hastanın ilacı yanlış ya da yetersiz kullanımıdır. Katılımcılar yoğun ilgilerini çeken bu konuda çok sayıda soru yönelttiler, konuyu detaylı olarak konuşma imkanı bulduk. "

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi