Ana içeriğe atla

KİTAP SARRAFI: KOLOREKTAL HASTALIKLAR VE PROKTOLOJİ

İnsan vücudunda 100 trilyon civarında bakteri bulunmakta ve bunların yüzde 80’i ise bağırsakta yer alıyor. Bağırsakta ise 100 farklı türde bakteri yer alıyor. Bunlar ağırlıklı olarak oksijensiz (anaerob) ortamda yaşayan bakteriler. 

Beyin ile bağırsak arasında sinirler, hormonlar, bağışıklık sistemi ve metabolizma üzerinden yoğun bir ilişki bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Korhan Taviloğlu, “Bağırsakta yer alan sinir ağı bu nedenle kimi zaman ‘’ikinci beyin’’ olarak adlandırılır” dedi. 
Kolorektal Hastalıklar ve Proktoloji kitabı ile ilgili Prof. Dr. Korhan Taviloğlu ile konuştuk.

Kolorektal hastalıklar ve proktoloji nedir?  Kitabı yazmanızdaki etken nedir?
Genel cerrahinin, bağırsak cerrahisi ile ilgili bölümüne ‘’kolorektal cerrahi’’ ve makat hastalıkları tedavisi ile ilgili bölümüne ise ‘’proktoloji’’ adı verilir. ‘’Kolorektal Hastalıklar ve Proktoloji’’ kitabını bir proje olarak Aile hekimlerine yönelik kaleme aldım ve 6 bin meslektaşımıza ulaştı.

Bağırsak sorunu yaşayan bir hastaya yaklaşımda aile hekimleri öncelikle nelere dikkat etmeli?
Bağırsak sorunu yaşayan hastalarda aile hekimleri öncelikle sorunun detayını kavramalı ve sonra da gerekli tetkikler sonrasında tedavilerini başlamaları uygun olur. Tedaviye yanıt alınamaması durumunda, daha fazla ısrarcı olmadan hastayı bir iç hastalıkları uzmanı, gastroenteroloji uzmanı veya genel cerrahi uzmanına yönlendirmeleri yerinde olur. 

Aile hekimleri hastaları ne zaman ve hangi durumlarda cerraha yönlendirmeli?
Hastaların sorunlarına, yaşam değişiklikleri veya ilaç tedavileri ile yanıt alınamaması ve sorununun cerrahi tedavi gerektirdiği kanısı oluşunca hastayı bir genel cerrahi uzmanına yönlendirmeleri uygun olur.

Bağırsak detoksu diye bir şey var mı?
‘’Bağırsak detoksu’’ veya ‘’kolon hidroterapisi’’ kavramı ilk olarak eski Mısır uygarlığında ve antik Yunan medeniyetleri tarafından tanımlanmıştır. Özellikle, 20. yüzyılın başlarından beri ise bazı merkezlerde bir alternatif tıp yöntemi olarak uygulandığı biliniyor. Tedavinin temeli: müshil, lavman veya su ile yıkama yöntemlerinden birisi ile bağırsak içeriğini boşaltmak ve bu sayede bağırsağı ve dolayısı ile vücudu zararlı bakteri, mantar ve parazit gibi mikroplardan arındırma prensibine dayanmaktadır. 

Buna karşın; ağır egzersizler, yorucu sporların yapılması ve ‘’bağırsak detoksu’’ ile bağırsaktan geçirgenliği artırır ve SMS, VİP, GABA, serotonin gibi kimyasal maddeler yoğun bir şekilde açığa çıkar ve bu duruma ‘’sızıntılı bağırsak’’ (leaky gut) adı verilir. 

Sızıntılı bağırsak durumu; bakteri, mantar, parazit gibi mikroplar, vücut tarafından sindirilmemiş protein, yağ ve diğer atıklar kan dolaşımına karışıp, bağışıklık sisteminin aniden çökmesine neden olabilir. Bu durumda bağırsak mikropları artarak vücut için zararlı hale gelebilirler. Bu tür bağırsak hazırlıkları günümüzde tıp alanında sadece; bazı bağırsak ameliyatları, kolonoskopi, kapsül endoskopisi ve bağırsak filmleri öncesinde uygulanır.   



Bağırsak sorunlarında beslenme ve ilaçlarla ilgili de bilgiler vermişsiniz. Bu konuda genel olarak bağırsak sağlığı için önerileriniz nelerdir?
Beslenmede önemli olan kişinin kendisinde karın şişkinliği, sindirim zorluğu, karın ağrısı gibi huzursuzluklara neden olan gıdalardan kaçınmalıdır. 
Gıdaların tümünün tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. 
Şekerli ve unlu gıdaların aşırı tüketimi ciddi sindirim sorunlarına neden olur. 
Lahana, karnabahar, Brüksel lahanası, brokoli, yeşil sebze, elma, esmer pirinç, çilek gibi liften zengin gıdaların tüketimi yararlıdır. 
Karalahana, ıspanak, maydanoz gibi koyu yeşil renkli sebzelerin tüketimi yararlıdır. 
Probiyotik, kefir tüketimi çok yararlıdır. 

Bu önlemler alındığında, zaten doğal yöntemlerle ’huzurlu bağırsak’’ durumu sağlanmış olur. İlaçlar ise sadece hekim kontrolünde alınmalıdır. 

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu kimdir?
1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1991 yılında aynı fakültede uzman, 1996’da Doçent ve 2002 yılında Profesör oldu. 2002 ve 2009 yılları arasında kamu ve özel sektörde hizmet verdi. 2009 yılı itibari ile sadece özel sektörde hekimlik yapmakta. 2012 yılından itibaren Taviloğlu Proktoloji ekibi olarak sadece bağırsak ve makat hastalıklarının tedavisinin gerçekleştirmektedir. 2016 yılında hekimlere yönelik ‘’Kolorektal Hastalıklar ve Proktoloji: Güncel tanı ve tedavi’’ ve hastalara yönelik ise ‘’Huzurlu bağırsak’’ adlı kitapları yayınlandı. Bugüne dek, 8 adet kitap editörlüğü, 42 adet kitap bölüm yazarlığı ve 58’i uluslararası olmak üzere 150 civarında bilimsel makalesi bulunmaktadır. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge