Ana içeriğe atla

BU KEZ ELMAYI YEMEYİN!

Çocukken hep masallar anlatılırdı bize, içlerinde kötülerin türlü çeşitli oyunlar oynayıp, sonunda iyilerin kazandığı mutlu sonlarla biten. 

Kötüler, türlü çeşitli şekilde karşımıza çıkardı. Kimisinde Sindrella’nın üvey annesi ve kız kardeşleri gibi kendilerini belli eder, kimilerinde ise Pamuk Prenses’in  üvey annesi gibi kılık değiştiren türden. 

Pamuk Prenses’in kılık değiştiren üvey annesi, zehiri parlak, canlı ve kırmızı bir elma ile sunar. Elmanın ışıltısı, sepette duruşu, doğal ve sade oluşu Prensesi etkiler ve alır eline, bir ısırıkla derin uykuya dalardı. 

Kılık değiştirmek aslında aynen Kırmızı Başlıklı Kız masalından da hatırlayacağımız gibi, büyük annesi yerine geçen kurt, kötülerin şekil değiştirip sevimli bir hale bürünmesi ile yapılanları anlatır bizlere. 

Peki bu kostümlü kötülük aslında gözler önündeyken,  dünyayı nasıl iyilik kurtaracak?

Masallarda sunulan elma, günümüzde de sağlıkla ilgili bir simge gibi kullanılıyor. Yani sağlıklı yaşam adı altında kostüm giymiş cadıların sunduğu elmaları yiyor insanlar. 

Eğitimi, bilgisi ve yeterliliği olmayan medyada görünen bazı kişiler sağlıklı yaşamı, beslenmeyi ve psikolojiyi anlatmaya kalkıyor. 

Maalesef insanlar da aynı masallarda olduğu gibi elmadan hiç düşünmeden kocaman bir ısırık alıveriyorlar. Ne olacak ki, doğal diyorlar içine zerk edilen zehiri düşünmeden, derin uykuya dalıyorlar. Ancak bu kez masalda değil, gerçek hayatta sağlıklarından olabiliyorlar. 

Masaldaki yedi cüceler, gelip prensesi kurtarıp uykudan uyandırması için prensi beklediği fanusa alsa da gerçek hayatta, hastanede tedavi sürecinde belki de sevdiklerimizin bizim başımızda nasıl hüzünlenebileceğini düşünmüyoruz. 

Artık bu kez  elmayı yemeyin. 

Sağlığınız için, sevdikleriniz için, bilinçli bir toplum için bu kılık değiştirmiş kurtların ve cadıların oyunlarına gelmeyin! 

Masallar çocukken, uyumak için  anlatılsa da, aslında uyandırmak içindir tüm çabalar. Hayatımızda asıl korunmamız gereken, aynı masallardaki gibi, bize sepette elma sunan kılık değiştirmiş çıkarcı insanlardır.

Sağlık her şeyden daha değerli, eğitimi olmayan, sertifikalarla ortada dolaşan bu sözde uzmanlardan uzak durmak çok önemli. 

Türlü çeşitli uydurulan diyetler, bilmedikleri karışımlar, spor yapıyoruz diye başkasından eğitim aldığı halde size eğitim satanlar, beslenmeden anlamayıp sağlıklı beslenmeyi anlatmaya kalkanlar, yani önce diplomalarına bakın, sonra da bilimsel çalışmalarına, daha da bitmedi araştırmaya ve şüphe etmeye devam edin. Çünkü, diplomada tek başına güven vermesin size, mutlaka şüphe ile yaklaşın. Branşı dışında bilgi verenlere karşı da ayrıca kendinizi koruyun. 

Sağlıklı yaşam bilinci oluşturmak için çocuklarınızdan başlayıp, bu farkındalığı oluşturmak için kendinizi ve sevdiklerinizi bu kötü niyetli kişilerden koruyun. 

Elmadan ısırık almadan önce bu işin birilerinin önerisi, reklamı ve çıkarı için olup olmadığını iyice araştırıp öyle karar verin. 

Siz geleceksiniz, sağlıklı gelecek için bu bilinci çevrenize de yayın. Gerçek elmayı sağlıklı şekilde ısırmak, sizin elinizde …



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge