Ana içeriğe atla

TIPTA SANAL GERÇEKLİK GELİYOR

Sağlık alanında yapılan çalışmaları yıllardır yakından takip ediyorum. Hastaneleri gezmeyi kaç kişi sever bilmiyorum. Haber yaparken hastane gezmeyi çok seviyorum. Nerelerde, nasıl uygulamalar var merak ediyorum. Karşılaştırmalar yapıyorum. Bu süreçte eğitim sistemleri hakkında da bilgi almak hem haberlerime yansıyor hem de farklı bakış açılarını öğrenmiş oluyorum. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ile tıp eğitiminde hedeflenen yenilikler hakkında konuştuk. 

Kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri gibi eğitimde de kişiye özel eğitim modeli ile her öğrencinin özelliklerine uygun eğitim verileceğini dile getiren Yücel, kişiselleştirilmiş eğitim sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Yücel, "Fabrikasyon eğitim modeli artık bitti. Bunu yapabilmek için teknolojiyi kullanmak gerekiyor. Bir öğrenciyi akademik olarak ölçmek istiyorsanız, onu test edebiliyorsunuz. Ona bir sınav veriyorsunuz. Sınavın sonuçlarını alıyorsunuz. Yanlışları neden yaptığını görebiliyorsunuz. Yanlışlar üzerine yoğunlaşabiliyorsunuz" dedi.

Tıpta Sanal Gerçeklik ile Eğitimi
Son dönemlerde simülasyon sistemi tıp fakültesi öğrencilerinden uzmanlık eğitimi ve sonrasına uzanan süreçte ilgi çekerken, yeni dönemin ilgi odağı daha farklı bir teknoloji olacak.  Yücel , sanal eğitim sistemi olan ve bireye videonun içindeymiş hissi vererek olayı yaşatan Virtual Reality(VR) teknolojisinin uygulanacağını söyledi. "Teknolojiden yoksun bir kesim yetiştiremeyiz bu mümkün değil" diyen Yücel, “VR ile dünya altüst olacak. Okullar, üniversiteler çok farklı boyuta gelecek. Biz bunları görmemezlikten gelirsek yarına hitap edemeyiz” dedi.

“Tıp fakültesinde En İyiyi Hedefliyoruz”
Yücel, sözlerine şöyle devam etti: “Üniversitemizin en önemli özelliği uluslararası oluşudur. Dünyanın hiçbir yerinde de öyle değil. Öğrencilerimizi birinci sınıftan itibaren dünyanın farklı ülkelerindeki kampüslere götürüyoruz. Laboratuvarlarda yazın staj yapıyorlar. Öğrencilerimiz sadece bizim bünyemizde değil, dünyanın her yerinde alanlarında en iyi üniversite ve laboratuvarlara gönderiyoruz.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...