Ana içeriğe atla

BADEMCİK İLTİHABINDA DOĞRU TEDAVİ NEDİR?

Bademcik iltihabı çocuklarda en sık rastlanılan hastalıklardandır. Ülkemizde yılda üç milyon kişinin bademcik iltihabı nedeniyle hekime başvurduğu bilinmektedir.

Bademcik iltihabında doğru tedavinin uygulanması çok önemlidir. Gereksiz antibiyotik kullanımı tedavi edici olmazken, ilerleyen süreçte de daha büyük sorunların oluşmasına neden olabilir. Hangi durumda nasıl yol izlenmesi gerektiğini Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Uygur anlattı. 

Bademcik iltihabı nedir?
Tonsil olarak da adlandırılan bademcikler, dilin arka kısmında boğazın her iki yanında bulunan, vücudun savunma sisteminin bir parçası olan organlarımızdır. Vücuda giren mikropları yakalayarak, vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı olan hücreleri üretirler. 

Vücuda giren bazı bakteri ve virüsler, bademciklerin bu etkisine rağmen yok edilemez ve bademciklerde çoğalarak bademciklerin iltihaplanmasına neden olurlar. Bu duruma bademcik iltihabı (tonsilit) adı verilir. Çoğunlukla bademciklerin iltihabına boğazın arka duvarını oluşturan farenks de eşlik eder ve “tonsillofarenjit” olarak adlandırılır.

Bademcik iltihabı kimlerde görülür?
Genellikle 5-15 yaşlarında ve kış-ilkbahar döneminde görülür. 2 yaş altı ve 50 yaş üzerinde görülmesi oldukça nadirdir. Bademcik iltihabı tükürük, burun ve boğaz sıvıları gibi vücut sıvılarıyla, yakın temasla, solunum yolundan hava yoluyla çıkan damlacıklar yoluyla insandan insana bulaşabilmektedir. 

Bademcik iltihabı neden olur?
Hastalığın sebebi yüzde 75 oranında, antibiyotik kullanılmasını gerektirmeyen virüslerdir. Bademcik iltihabı nedeniyle hekime başvuran 10 çocuktan sadece 3'ünde ve 10 erişkinin ise sadece birinde etken bakteriyel yani antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyan tiptir. Maalesef ülkemizde hastaların çoğunluğuna gereksiz olarak antibiyotik yazılmaktadır. Kullanılan lüzumsuz antibiyotikler, vücudumuzun doğal florasında bulunan iyi huylu mikropları ortadan kaldırarak birçok yan etkiye ve hastalığın tekrarına sebep olmaktadır. 

Viral ya da bakteriyel olduğu nasıl anlaşılır?
Viral ya da bakteriyel bademcik iltihabı ayırımında en önemli tanı aracı boğaz kültürüdür. Kültür yapılamayan olgularda hastada öksürük, burun akıntısı veya ses kısıklığının bulunması, bizi viral yani antibiyotik gerektirmeyen tipe yaklaştırmalıdır. Bakteriyel olanların yüzde 90'nında etken A grubu Beta hemolitik streptokoklardır. Eğer kültürde A grubu Beta hemolitik streptokok ürerse, bu hastalarda kullanılan antibiyotik tipine göre 5 veya10 gün tedavi uygulanması gereklidir.

Bademcik iltihabının tedavisi neden ve nasıl yapılır?
Çok rastlanan bu hastalık, kendi yaptığı rahatsızlıktan çok, vücudun başka yerlerinde çeşitli organlarda meydana getirdiği dolaylı bozukluklar (komplikasyonlar, iltihaplar) sebebiyle oldukça önemlidir. 

Bademcik iltihabı tedavisinde amaç nedir?
* Komplikasyonların önlemesi,
* Klinik şikayetlerin kısa sürede düzeltilmesi,
* Okul, kreş veya işe kısa sürede dönüşün sağlanması,
* Yakın temasta bulunan kişilere hastalığın bulaşmasının önlenmesidir.

Tedavide ayrıca neler yapılabilir?
Tedavide yeterli sıvı alımı çok önemlidir. Bunun yanında hastalara yatak istirahati, ağrı kesici, ateş düşürücü verilmeli, bakteriyel enfeksiyon düşünülenlerde ise antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Antibiyotik kullanımı gerekli olan bakteriyel enfeksiyonda, tedavi verilmese de genellikle hastalık 4-5 günde  kendiliğinde iyileşir. Ancak antibiyotik vermek belirgin bir şekilde şikayetleri azaltır. Ayrıca olası bir akut romatizmal ateş (Romatizmal Kalp İltihabı)  veya akut glomerülonefrit (böbrek iltihabı) gibi komplikasyonları önler.

Antibiyotik tedavisi ne zaman uygulanmalıdır?
Antibiyotik tedavisi doktorun bakteriyel enfeksiyon düşünüp, gerekli gördüğünde  uygulanmalıdır. Halk arasında yaygın olarak kullanılan antibiyotik tedavisi uygun olmayan kişilere verildiğinde ishal, karın ağrısı, halsizlik gibi olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Ayrıca viral enfeksiyonlarda kullanılan antibiyotikler, virüslere hiç etki etmedikleri gibi bir de bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan normal flora dediğimiz yararlı olan bakterileri ortadan kaldırırlar. Bu da vücudumuzun savunma sistemine zarar vermektedir. 

Antibiyotiklerin az dozda veya kısa süreli kullanımı, hastaların tekrar tekrar boğaz enfeksiyonu geçirmelerine neden olabilmektedir. Streptokokal (Bakteriyel) Tonsillofarenjit de tedavi süresi kullanılan antibiyotik tipine göre 5 veya10 gündür. Hastalar 4-5 'inci günden sonra düzeldikleri için tedaviyi bırakmaktadırlar. Tedavi 3. gün kesilirse hastalığın tekrarlama oranı yüzde 50, 10 günlük antibiyotik kullanıyorsa 7.  günde kesilir ise yüzde 34 civarındadır. Bu nedenle mutlaka 10 günlük süreye uyulmalıdır. Viral olduğu düşünülen bademcik enfeksiyonlarında semptomatik tedavi yeterlidir. 

Bademcik ameliyatı ne zaman yapılmalıdır?
Sık bademcik enfeksiyonu geçirilmesi, enfeksiyonun kronikleşip bademciklerde kalıcı hale gelmesi, bademciklerin çok büyüyerek yemek yemeyi zorlaştırıp solunum yolunu tıkayıcı hale gelmesi, bademcik çevresi apse gelişmesi durumlarında hastaların bademciklerinin ameliyatla çıkarılması (tonsillektomi) gerekebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...