Ana içeriğe atla

GİZLİ KAPAKLI ŞEYLERİ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ?

Gizli Kapaklı Şeyler kitabının yazarı Jinekolog Terapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan, Kadınların gizli kapaklı dünyasına bir uzman gözüyle dokunduruyor, ikili ilişkilerin en gizli ve en konuşulmayan cinselliğe dair sırlarını gerçek hikayelere tanıklık ederek anlatıyor. 

Yalnız olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda aslında hemen herkesin sorunları olduğunu fark edip kendinize yeni bir yol çizebilme imkanı sunan Gizli Kapaklı Şeyler kitabı ile bakış açınız değişecek.  Bir ilişkinin ana damarlarından birini oluşturan cinselliğin konuşulmayan ve mahrem olarak kabul edilen  konuları kapsayan bu kitapta, başka insanların hayatında nasıl yenilikler olduğunu örneklerle anlatan Jinekolog Terapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan,  “Kişileri ve olayları kınamadan, kendi koşulları içinde değerlendirerek ve elbette anlamaya odaklanarak yaklaşılmalı. Ve size bir şey söyleyeyim mi; işin uzmanı değilseniz bir yere kadar yaklaşılmalı. Bazen ne çekiyorsak yanlış akıl hocalarından çekiyoruz. Dertleşmek paylaşmak ve destek olmakla doktor olmayı karıştırmamak gerek” dedi. 

Jinekolog Terapist Op. Dr. Gökçen Erdoğan, Gizli Kapaklı Şeyler kitabı ile ilgili soruları yanıtladı.

Gizli kapaklı şeyler nelerdir?
Her hayatta, her kişinin yaşamında, herkese anlatılması mümkün olmayan, bazen kendi isteğimizle kendimize sakladığımız, bazen mecbur hissedip içimize attığımız şeyler vardır. Şanslıyım ki anlatmak, paylaşmak için beni seçen insanlar var, ben onların öykülerine, yaşanmışlıklarına dokunmaktan keyif alıyorum. Yaralarını sarıyoruz, derine iniyoruz. İşte Gizli Kapaklı Şeyler, o gerçek öyküler daha fazla kalbe ulaşsın dokunsun diye yazılanlar. Hüzün, mutluluk ve gerçeklik karışımıdır.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Herkes kendini yalnız sanıyor. Yalnızca kendi başına geldi, dünyada bir örneği daha yok, acısı büyük ve baş edilmez sanıyor. Oysa tüm acılarla baş edilir, tüm sırlar saklanırken de paylaşılabilir. Çaresizlik boyunu aşacak sanıyor herkes. Aşmadığını görsünler diye var oldu Gizli Kapaklı Şeyler.


Sağlıklı cinsel yaşamın rehberi var mı?
Elbette var. Genel kuralların ve bilinmesi gerekenlerin yanında bir de kişiye özel rehberi var üstelik. Çünkü cinsel yaşamın sağlığı, keyfini de barındırır, bunlar bir bütün. Eşe dosta, konuya komşuya sormakla, bin nasihat işitip bin yol bulmakla yoluna girmez işler. Bilene sormalı, bileni okumalı herkes.

Kitapta anlattıklarınız çok üzücü ancak yaşanmış olaylar, peki bu insanlara nasıl yaklaşılmalı?
Kınamadan, kendi koşulları içinde değerlendirerek ve elbette anlamaya odaklanarak yaklaşılmalı. Ve size bir şey söyleyeyim mi; işin uzmanı değilseniz bir yere kadar yaklaşılmalı. Bazen ne çekiyorsak yanlış akıl hocalarından çekiyoruz. Dertleşmek paylaşmak ve destek olmakla doktor olmayı karıştırmamak gerek.

Cinsellik, gizli kapaklı mı kalmalı yoksa konuşulmalı mı?
Konuşulmalı. Ancak mesele şu ki cinselliği de böbrek üstü bezleri gibi konuşmalıyız, göz muayenemiz gibi, hafta sonu planı gibi. Sürekli gülüşerek konuştuğumuz bir şeyin ciddiyetine ve dahası normalliğine hangi ölçüde inanmış olabiliriz ki? Ama inanmalıyız.


Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
İlk günden beri çok iyi tepkiler alıyorum. Herkesin etrafındaki ya da içindeki biri var o kitapta. Gerçek insanlar var, değişik gelen ama bizden olan insanlar. Gerçek ve samimi olan her şeyin olumlu tepkiler alacağından emindim zaten, öyle de oldu. Bir sürü kadın, o kitapta içini açtı. Karşılığını da ilgiyle aldılar.

Mutlaka herkesin okuması gereken kitap, müzik ve film sizce hangisi?
Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı okunmazsa büyük kayıp olur. Rembetiko da filmini izlerken bir yandan da müziğine vurulacağınız bir kadın hikayesi, kaçmamalı. Müjde Ar'ın hemen bütün filmleri ama özellikle Teyzem. O kadar çoklar ki aklıma gelen birer örnek vereyim istedim.

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Sağlık haberlerinde yalınlığa ve umuda önem veriyorum. Çözümü işaret etmeyen bir sağlık haberi, ne kadar şaşırtıcı olursa olsun havada kalıyor. Çünkü ihtiyacımız olan şey, daha iyi olacağımıza inanarak yola çıkmak. Halkın anlayacağı dilde yapılmayan haber ve programları da amacına ulaşmamış sayıyorum.


Türkiye’deki bu alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadın hastalıkları, insanlığın daima ilgisini çekmiştir, keza doğum da öyle. İlgimiz yüksek ama bilincimiz düşük diyelim. Fakat her geçen gün daha iyiye gitmesi için çabalıyoruz elbette. Cinsel terapi alanına gelince, sanki iki adım ileri bir adım geri gidiyor gibiyiz. İlerleme her alandakinden zorlu oluyor. Ancak birkaç yıl öncesine göre, hatta bırakın düne göre bile daha iyi durumdayız. Cesaret, istek, bilinç ve çaba aşılıyoruz. Her şey daha güzel olacak, eminim.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Geride kalan 9 sorudaki gibiyim. Mesleğine sevdalı bir doktor, daima yeniyi ve iyiyi arayan bir insan, gelişmekten vazgeçmeyen bir anne ve eşine aşık bir kadın. Eğitimim tıp fakültesi mezuniyetimden sonra da hız kesmeden devam etti, ediyor. Farklı alanlarda yetkinlik sahibi oldum, ticari faaliyetlerimle iş dünyasında var oldum ve belki de en önemlisi çözüm odaklı ve umut dolu bir insan oldum. Gözümü kulağımı dünya ve ülke meselelerine kapatmadım, söyleyecek sözümü içime atmadım. Diva Klinik benim laboratuvarım, orada ekibimle gelişiyorum. Çünkü hayatta hep bir yarın var. Yarın kalmayana dek değişip gelişmeli ve insana faydalı olmalı insan.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
İlk fırsatta kitabı almayı düşünüyorum

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...