AKCİĞER NAKLİ İLE İLGİLİ YAPTIĞI BİLİMSEL ÇALIŞMALARLA BAŞARILI OPERASYONLARA İMZA ATAN İSVİÇRE ZÜRIH ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ KLİNİĞİNDEN DOÇ. DR. İLHAN İNCİ
DÜNYA’DA TÜRK HEKİMLER VE BAŞARI
ÖYKÜLERİ
Akciğer transplantasyonu ile
ilgili hem deneysel araştırmalar yapan hem de yaptığı başarılı operasyonlar
ile çok değerli bilimsel çalışmalara
imza atan İsviçre Zürih Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Kliniğinden
Doç. Dr. İlhan İnci, İsviçre Zürih’de çalıştığı klinikten deneyimlerine dair
genç meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi.
Ülkemizde ve İsviçre’de
verilen tıp eğitimi arasında kıyaslama yaparak, ülkemizde çok iyi hekimler
yetiştirildiğini belirten Doç. Dr. İlhan İnci, “Türkiye’de tıbbın durumu, hem teknolojik hem de
lojistik bakımdan pek çok ülkeye göre iyi bir durumda” dedi. Türkiye’de
hedeflenen aile hekimliği uygulamasının da yaygınlaşmasıyla sağlık alanında
hizmet kalitesinin yükselebileceğini vurgulayan Doç. Dr. İnci, İsviçre’deki
sağlık hizmeti, yaşam koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki
görüşlerini Esra Öz’e anlattı.
Ne üzerine
çalışıyorsunuz?
Ben göğüs
cerrahisi uzmanıyım, akciğer, plevra ve thorax (göğüs kafesinin) ile ilgili
olan cerrahi hastalıkları üzerine çalışıyorum.
Hangi tip hastaları ve hastalıkları tedavi ediyorsunuz?
Akciger ve plevra
zarının cerrahi tedavisini gerektiren hastalıklar; Örneğin: akciğer kanseri,
plevra zarı kanseri (mezotelioma), cerrahi gerektiren enfeksiyöz hastalıklar (
bronsiektazi, tüberküloz) ve thorax ile ilgili cerrahi gerektiren şekil
bozuklukları (pectus carinatum ve pectus excavatum) ve thorax travmaları da bizim
tedavi alanımıza girmektedir. Son 6 yıldırda akciğer transplantasyonu yapmaktayım.
Şu anda deneysel alanda aktif olarak çalıştığım konu; akciğer transplantasyonu
yapmadan önce bu değerli organı optimal bir şekilde nasıl koruyabilir ve nasıl
en az hasarla hastaya nakil edebiliriz? Şu anda bu konuda devam eden ve bu alana gerçekten ışık tutacak çalışmaların sürdüğünü
size sevinerek söylemek isterim.
Bu hastalıkların bulguları, belirtileri ve tedavileri
hakkında genel bilgiler verebilir misiniz?
Hemoptizi ve öksürük şikayetleri ile geldiğinde hele öyküsünde bir de
sigara kullanım öyküsü var ise akla ilk gelen tanı tabiiki akciğer kanseri
olmakta ve bazen cerrahi olarak bile geç kalınmaktadır. Bazen bu şikayetlerin
ikisi bile bir arada bulunmadan da hasta bize gelmekte ve kanser tanısı almaktadır.
Cerrahi sonrası prognozları hastalığın tipi ve evresi gibi pekçok faktöre bağlıdır.
Bunun yanında
yine öksürük ile gelen bir kişide ampiyem ve akciğer kist hidatiği Türkiye`deki
kadar sıkça olmasa da çalıştığım klinikte karsılaştığımız hastalıklar arasında
yer almaktadır. Bu hastalar cerrahi tedavi sonrası tam olarak sağlıklarına kavuşabilmektedirler.
Yine genç
hastalar göğüs ağrısı nedeni ile bize başvurduklarında normal akciğer grafisi
ve oskültasyon ile pnemothorax tanısı konmakta ve tedavi hastaya göre düzenlenmektedir.
Bu hastalıkların
cerrahi tedavisi yeninde ayrıca akciğer transplantasyonu ünitesinde multidisipliner
bir ekiple beraber akciğer transplantasyonundan sorumlu hekim olarak Ana Bilim
Dalı Başkanımız Prof. Dr. Walter Weder ile birlikte çalışıyorum. Bu grupta daha
çok; kistik fibrozis, amfizem (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), idiopatik
pulmoner fibrozis ve sarkoidozis tanısı almış ve de transplantasyon programına
dahil edilmiş hastalarımız var. Bu tanıyı almış hastalar transplantasyon
programı çerçevesinde en son bizim ünitemize gelerek kendilerine uygun akciğerin
çıkmasını beklemektedirler.
Bu
hastalığın dünyada ve Türkiye'de görülme
sıklığı nedir, bu konuda istatistikî bilgileri paylaşabilir misiniz?
Akciğer kanseri bugün tüm dünyada ve
Türkiye‘de birinci sırada yer alan kanser
türündendir. Yine akciğer kist hidatiği, ampiyem ve mezotelyoma
Türkiye‘de en sık karşılaştığımız hastalıklar arasında yer almaktadır.
Çalıştığım klinikte izlediğimiz
transplantasyona aday hasta grupları Türkiye`de de sıkça karsılaştığımız hastalıklardır. Yine ülkemizde akciğer transplantasyonu alanında
yapılan ameliyatlarında çok başarılı olduğunu duymaktayım ve bu konuda emek
veren değerli arkadaşlarıma başarılarının devamını dilemekteyim.
Kısaca
kendinizden bahsedebilir misiniz?
6 Şubat 1964
tarihinde Eskisehir’in Sivrihisar ilçesinde doğdum. Tıp Fakültesi ve uzmanlık
eğitimim dahil tüm ögrenimimi Türkiye‘de tamamladım. 2005 yılından beri
Isviçre Zürih Üniversitesi Tıp Fakültesi
Göğüs Cerrahisi Kliniğinde Doçent olarak
calışmaktayım.
Bugüne kadar
eğitim aldığınız ve çalıştığınız kurumlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
İlkokul eğitimimi Batman‘da, ortaokul öğrenimimin bir kısmını Diyarbakır
Anadolu Lisesi, diğer bölümünü lise eğitimim ile beraber Izmir Bornova Anadolu
Lisesi‘nde tamamladım. 1988 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini
bitirdikten sonra 1989 yılında TUS ile Diyarbakir Tıp Fakültesi Göğüs Kalp
Damar Cerrahisi Bölümüne asistan olarak girdim. Buradan uzmanlığımı aldıktan
sonra aynı Üniversitede 4 yıl akademik kadroda uzman ve yardımcı doçent olarak
çalıştım. Daha sonra Eylül 1997‘de Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp
Fakültesinde Gögüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı‘nı kurdum. 1999-2001 yılları arası
Zürih Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Kliniğinde
research fellow, akciğer transplantasyonu üzerinde deneysel çalışmalar
yaptım. 2001 yılında Türkiye’ye döndükten sonra 2002 tarihinde Doçent unvanımı
aldım ve 2005 yılına kadar Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim
üyesi ve bölüm başkanı olarak görevimi sürdürdüm.
Eğitim aldığınız
kurumların halen bulunduğunuz konuma gelmenizdeki katkıları nelerdir, şu anda
çalıştığınız kurumu neden seçtiniz?
Türkiye’de eğitim aldığım ve çalıştığım tüm
kurumların benim bugün burada bulunduğum pozisyona olan katkıları tabi ki göz
ardı edilemez. Bu katkılar benim kişisel çabamı bütünledi. 2001 yılında
Türkiye’ye döndükten sonra aslında amacım burada edindiğim bilgi ve deneyimi
ülkeme taşımaktı. Ancak amaçladığım ve hayal ettiğim bu görevi uygulamaya
geçirmekte bir takım engellerle karsılaştığım anda Zürih Üniversitesi’ndeki
Sayın Hocam Prof. Dr. Walter Weder’den Zürih’e geri dönmek icin davet aldım ve
2005 yılında tekrar buraya dönerek görevime başladım.
Halen pratiğini
yaptığınız branşın Türkiye ve Isviçre'deki durumunu karşılaştırabilir misiniz?
Göğüs cerrahisi ile ilgili hastalıkların
tedavisi yanında, akciğer transplantasyonundan sorumlu öğretim üyesi olarak
çalışmaktayım. Türkiye’de de akciğer transplantasyonu ile ilgili sevindirici
haberleri hem medya hem de meslektaşlarım aracılığı ile takip etmekteyim. Bu
dalda çalışmak ve başarılı olmak için gerekli olmazsa olmaz 3 öğe: üst düzey
özveri, üst düzey eğitimli bir takım ve finansal destek.
http://en.wikipedia.org |
Halen çalışmakta
olduğunuz kurumu ya da çalışmış olduğunuz kurumları eğitim, tıbbi pratik ve
sağlık hizmetleri konuları açısından Türkiye'de kurumlar ile karşılaştırabilir
misiniz?
Ülkemizdeki tıbbi eğitim ve pratik açısından
buradaki kurumlar ile karşılaştırma yapıldığında, bizim çok iyi hekimler olarak
yetiştirildiğimiz konusunda şüphe yoktur. Şu anda Türkiye’de hedeflenen aile
hekimi uygulaması yaygınlaştıkça sağlanan sağlık hizmetleri kalitesinin de
yükseleceği bir gerçektir.
Türkiye'de halen
eğitim almakta olan tıp öğrencilerine ya da genç hekimlere neler önerirsiniz?
Benim genç meslektaşlarıma önerim, bu meslek
yeterince zor ve özveri isteyen bir meslek. Kimsenin tesiri altında kalmadan
kesin ve net olarak, ne yapmak istediklerini bilmeleri ve bu yaptıklarından
mutlaka zevk almaları!
Hangi bilimsel dergileri takip ediyorsunuz?
Takip ettiğim
bilimsel dergiler: Journal of Heart and Lung Transplantation, Transplantation,
Transplant International, Annals of Thoracic Surgery, Jounal of Thoracic and
Cardiovascular Surgery, Chest, European Jornal of Cardiothoracic Surgery
Mesleğinizle
ilgili en çok ziyaret ettiğiniz 3 internet sitesi nedir?
CTS-Net, Pub-Med
Alanınızda araştırma yapanlara mutlaka
okumalarını tavsiye ettiğiniz kitaplar hangileri?
Textbook olarak General Thoracic Surgery
(Editör: Shields TW).
Bilim ile uğraşan veya ilgilenen herkese mutlaka
okumalarını tavsiye ettiğin bir kitaplar hangileri?
Çalıştıkları konulardaki temel ve text-bookları
okumalarını tavsiye ederim.
Yurt dışında
hekimlik yapmanın sıkıntıları nelerdir?
İnsanın hangi meslekten olursa olsun kendi
anadili ve kültüründen farklı bir ülkede yaşaması ve çalışması bence en büyük
zorluklardan birisidir. Özellikle cerrahi bir branşta çalışıyorsanız işiniz
daha da zordur çünkü kendinizi kabul ettirmek zorundasınızdır.
Türkiye'de tıbbın
durumu nedir? Ülke dışında tahsil almak gerekli midir? Kimler için daha
uygundur?
Türkiye’de tıbbın durumu, hem teknolojik hem
de lojistik bakımdan pek çok ülkeye göre iyi bir durumda. Yurt dışında tahsil
almak konusuna gelince, kişi yurt dışında sürekli çalışacak ise, bu eğitim
gerekli ve kişiye büyük bir avantaj sağlar. Ancak kişinin özellikle araştırma
alanında bilgi ve deneyimlerini arttırması açısından yurt dışında eğitim veren
merkezlerde, belirli sürelerde çalışmasının faydalı olacağı görüşündeyim.
İsviçre'deki
hasta popülasyonunun karakteristik özellikleri nelerdir? Türkiye'ye göre ne
gibi farkları vardır?
Benim branşımda bu merkezdeki hasta popülasyonu Türkiye ile aynı durumda.
Tek fark akciğer transplantasyonu endikasyonu olan kistik fibrozis vakaları ile
daha çok karşılaşıyor olmamdır. Ayrıca akciğer amfizemi nedeni ile volüm
küçültücü cerrahi tedavi endikasyonu alan hastalarda diğer farklı hasta
popülasyonunu oluşturmaktadır.
İsviçre'deki
kurumların yabancı doktorlara karşı özel bir tutumu var mıdır?
Benim çalıştığım merkezde sizin ifade
ettiğiniz şekilde herhangi farklı bir tutum yok.
İsviçre'deki ünlü
tıp kurumlarına veya hastanelerine eğitim amaçlı olarak girebilmek mümkün
müdür?
Eğer meslektaşlarım araştırma amaçlı belli
bir konuda çalışmak isterlerse çalışmak istedikleri bölümün sorumlu hocası ile
kontakt kurup belli bir zaman dilimi içinde burada çalışabilirler ancak, finansal
olarak kendi olanaklarını kullanmaları gerekmektedir. Bu şekilde Türkiye’den de
pek çok meslektaşımızın burada misafir konumunda çalıştığını ve kazandıkları
deneyimlerini paylaşmak üzere Türkiye`ye geri döndüklerini belirtmek isterim.
İsviçre'deki Türk
hekimler arası dayanışma ne durumdadır?
Bu merkezde çalışan çok fazla Türk hekim yok.
Az sayıda olan Türk meslektaşlarım ile de dayanışma içindeyiz.
Halen üzerinde
çalışmakta olduğunuz araştırma konuları nelerdir?
Şu anda üzerinde çalışmakta olduğum araştırma
konuları: Akciğer transplantasyonu sonrası primer graft disfonksiyonu, ex-vivo
akciğer perfüzyonu ile marginal donor akciğerinin kullanılabilir hale
getirilmesi, non-heart beating donor (donation after cardiac death).
Bu çalışmaları
hangi kurumda yapmaktasınız, ekibinizden bahsedebilir misiniz?
Bu çalışmaları Zürih Üniversitesi Tıp
Fakültesi Cerrahi Araştırma Bölümünde Göğüs Cerrahisi kliniği adına
yapmaktayım. Ekibimde bir veteriner, iki teknisyen ve üç tane araştırma görevlisi
bulunuyor.
Bize araştırma
ekibinizin bir rutin gününü anlatabilir misiniz?
Yapılacak projeye bağlı olarak deney hayvanı
olarak genellikle domuzlarda çalışmaktayım, uyutulup deneysel ameliyathaneye
getirilir. Daha sonra ekip olarak projeye uygun akış içinde deney tamamlanır.
Bu işlem sabah 6.30’dan aksam 20.00-20.30’a kadar sürer.
Yorumlar