Ana içeriğe atla

“ETİK” YARIŞMASI PİTTSBURGH’A GÖNDERDİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı tarafından bu yıl 2.’si düzenlenen “Ulusal Tıbbi Etik Proje Yarışması” katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi. Yarışma sonunda birinci olan katılımcı Pittsburgh Üniversitesi’nde tüm giderleri karşılanarak bir ay staj hakkı kazandı.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “2. Ulusal Tıbbi Etik Proje Yarışması” bu senede geniş katılım ile gerçekleşti. “Kanser ve Etik” olarak belirlenen temalı yarışmaya, tıp fakültesi öğrencilerinin yani sıra tıp etiği ile ilgili olabilecek bölümlerde lisans düzeyinde öğrenim gören üniversite öğrencileri de katıldı. Jüri üyeleri Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu başkanlığında, Kanser Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Emel Cabı Ünal, Medicana Ankara Hastanesi Radyoloji Bölümünden Prof. Dr. Barış Diren, ULAKBIM Türk Tip Dizini Kurul Başkanı Doç. Dr. Orhan Yılmaz, Sabancı Üniversitesi’nden Erhan Sertoğlu ve Pembe Hanım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Pakize Tarzi Hastanesi Medikal Direktörü Op. Dr. Sevil Öz yer aldı.

“Etik Sorunlar Konusunda Farkındalık Oluşturmak”
Açılış konuşmasını yapan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tip Etiği ve Tip Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu şunları söyledi: “Amacımız öğrencilerin mesleki yaşantılarında karsılaşabilecekleri etik sorunlar konusunda farkındalık oluşturmak ve etik ikilemlerde çözüm önerileri geliştirebilmelerini sağlamak. Yarışma için öğrencilerimizin yoğun çabalarını görmek bizi gururlandırdı. Hazırlanmış projeler profesyonel bir jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmaya 18 farklı Üniversite’den 96 katılımcı başvurdu ve 21 Öğretim üyesi akademik danışmanlık yaptı. Ayrıca yarışmamıza yurtdışından (Almanya, Ukrayna, Azerbeycan, Gürcistan, ABD) katılmak isteyenler oldu ve “Türkçe” olmak koşuluyla kabul edebileceğimizi söyledik. İngilizce olarak yapılan başvuruları, bizim temel şartımıza uymadığı için kabul edemedik. Bu yoğun ilgi, ülkemizde ve araştırmalarımıza göre Dünya’da ilk kez düzenlenen Ulusal Tıbbi Etik Proje Yarışması’nın 2.sinde ulaştığımız evrensellik ve etkinlik bağlamında gurur verici bir gelişmedir. Katılımcıların cinsiyet dağılımında çoğunluğun kadın olmasını da, “G.Ü. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü” kimliğimle önemli buluyorum”

“Kanser ve Etik Paneli”nde Bu Alandaki Duayenler Konuştu
Ödül töreninde “Kanser ve Etik” konulu panelde alanın önde gelen isimleri Prof Dr. Ayhan Çavdar, Prof Dr. Emin Kansu ve Prof. Dr. Ömer Uluoğlu konuşmacı olarak yer aldılar. Panel başkanlığını Doç Dr. Nesrin Çobanoğlu’nun yaptığı panelde, çevre sorunlarının da etkisiyle kanserin ölüm nedenleri arasında üst sıralara çıkması evrensel bir sorun olarak tanımlandı. Kanser tedavisinin interdisipliner niteliği vurgulanarak, bu alanda hizmet veren Onkoloji Enstitüleri ve Onkoloji Hastanelerinin önemine değinildi. Kanser hastalarına “kanser tanısı”nı kimin söyleyeceği kadar, nasıl söylenmesi gerektiği üzerinde duruldu.

“Meme Kanseri Ölüm Oranlarına Göre Yüzde 15 ile Akciğer Kanserinden Sonra 2. Sırada”
Ödül töreni etkinlikleri kapsamında konferans için davet edilen Pittsburgh Üniversitesi Magee-Womens Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Atilla Soran “Meme Kanseri Tanısında Etik” başlıklı konuşmasında şunları söyledi: “Meme kanseri tanı ve tedavisinde etik konusunda ABD istatistiklerine göre 2011 yılında yaklaşık olarak 208 bin kişide görülecek bu da tüm kadınların yüzde 28’ini oluşturuyor. Ölümlerde ise yüzde 15 ile akciğer kanserinden sonra 2. sırada geliyor. Meme kanserindeki tarama ve tedavilerin gelişmesiyle birlikte insidansın 70’lerden itibaren artmaya başladı. Fakat 2001 yılından itibaren düşmesiyle meme kanserinde belirli bir ilerleme kaydedildi.

“Meme Kanserinde Türkiye’nin tahmini rakamı yüz binde 60-65 Olmalı”
Türkiye’de 2006 yılı insidansı meme kanseri yüz binde 37.3’tür. Bu gerçek insidans değildir bu tamamen bizim elimizde olan verilerin sunumudur. Dolayısıyla yüz binde 37 gerçek rakamları yansıtmamaktadır. Çevre ülkelere bakacak olursanız bu yüz binde 60-65’tir. Bizim ülkemizde de bu oranlar beklenir. Meme kanseri kadınlar arasında insidansı en yüksek olan kanserdir. Enteresan olan ise ülkemizde kadınların ölüm nedeninin birinci sırasında meme kanseri gelmektedir. Bence bu da doğru değil. Bu yalnızca kayıt altında olan ölüm nedenlerinden dolayı birinci sıradadır.

“Yapabileceklerimizin Limitini Etik ve Onun Vazgeçilmez Hukuku Belirler”
Tıp bilimi çok hızlı gelişiyor. Yapmamız gerekenden daha iyisini yapmamız gerekiyor. Yapabileceklerimizin limitini etik ve onun vazgeçilmez hukuku belirler. Serbest piyasa hükümet politikası gibi sistemler güç oluşturmaktadır. Ama etik bunları dengeleyen bir güç olarak karşımızdadır. Etik sonradan oluşturulmuş anabilim dalları değildir aslında. Hipokrat zamanından beri etik bilinen bir şeydir. Hipokrat “Eğer bir hastalığı tedavi için ilaç veriyorsanız ve bu ilaç fayda göstermiyorsa bu hasta ne kadar zengin olursa olsun. O hastaya artık ilaç vermeyin” diyerek aslında etiği, pasif veya aktif ötonaziyi belirtmiştir. Etik davranışın 4 temel prensibi vardır. İyilik, zarar vermemek, otonomi ve doğruluk. Değişik olgularda uygulayabilirsiniz. Değişik değerlerler ve kültürler arasında fark yoktur”

Birincilik
“Meme Kanserli Hastaların Tedavisinde Onkoetik Duruş” çalışmalarıyla Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Şule Barman ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ata Baytaroğlu Danışman Hocaları Doç. Dr. Osman Kurukahvecioğlu ile birinciliği aldılar.

İkincilik
“Ölmek midir İncitici Olan, Yoksa Amansız Hastalıkla Giriştiği Savaşı Kaybeden Kurban Olarak Nitelendirilmek mi?- Medyada Kanser ve Etiği” ismiyle Danışman Hocaları Doç. Dr. Tamer Akça desteğiyle çalışan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 2 öğrencisi Ayça Kuru, Berna Taşkın ve Nazmiye Özcan paylaştı.

Üçüncülük
“Tütün Kontrolünde Görsel Öğelerin Kullanılmasının Etik Boyutu” Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Eray Horoz ve Mert Nakip paylaştı.
Özel ödüller arasında en dikkat çekeni ise “Patoloji Raporları ve Etik” çalışmaları ile Azerbaycan Tıp Üniversitesi öğrencileri oldu.
Ankara dışından da yoğun katılımın olduğu, 2. Ulusal Tıbbi etik Proje Yarışması Ödül Töreni etkinliklerini toplam 597 kişi katılım belgesi alarak izledi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge