Ana içeriğe atla

ANKARA TIP’A MODERN HEMODİYALİZ ÜNİTESİ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hemodiyaliz Ünitesi, Periton Diyaliz Ünitesi ile birlikte yenilenerek hizmete açıldı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı bünyesinde 1974 yılında kurulan, 1985 yılında da İbn-i Sina Hastanesi’ne taşınan Hemodiyaliz Ünitesi, Periton Diyaliz Ünitesi ile birlikte yenilenerek hizmete açıldı. Yenilenen Hemodiyaliz ve Periton Diyaliz Ünitelerinin açılışı için, 21 Haziran tarihinde Ünitelerin İbn-i Sina Hastanesi 6’ıncı katındaki yerlerinde bir tören gerçekleştirildi. Açılışa Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasemin Oğuz ile Prof. Dr. Nilgün Halloran, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, Dekan Yardımcıları, Prof. Dr. T. Murat Özsan, Doç. Dr. Murat Törüner, Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Karatan’ın yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi, hemşire ve idari personel katıldı. Ayrıca Ünitelerin bugünlere gelmesinde katkısı bulunan Prof. Dr. Nusret Aras, Prof. Dr. Semih Başkan, Hemodiyaliz Ünitesi Kurucusu Prof. Dr. Ergün Ertuğ ile Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bülent Erbay açılıştaki diğer davetlilerdi.

Katkı Sağlayan Firmalara Plaket Verildi
Hemodiyaliz Ünitesi’nin yenilenmesinde emeği geçen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, Roche, Eczacıbaşı Baxter, Santa Farma ilaç, Ece Tıbbi Ürünler ve Sistemleri ve Sasan Sağlık Malzemeleri Üretim ve Pazarlama Genel Müdürü Mustafa Sayın’a plaketleri takdim edildi.


Verilen Desteklerle Hemodiyaliz Ve Periton Diyaliz Üniteleri Yepyeni Hale Geldi
Yenilenen Hemodiyaliz ve Periton Diyaliz Üniteleri ile ilgili Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Karatan ile Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sim Kutlay, Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. Hemodiyaliz Ünitesinin 1974 yılından itibaren Türk insanına önemli hizmetler verdiğini dile getiren Prof. Dr. Karatan, bu ünitede böbrek yetmezliği çeken hastalara hizmet verildiğini belirtti. Böbrek yetmezliği hastalığının hayat boyu tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Karatan şu açıklamaları yaptı: “Hemodiyaliz ve Periton Diyaliz yöntemleri ile böbrek tedavisi yapan, kuruluşundan bu yana Türk Tıbbına ve insanımıza hizmet veren bu ünitemiz, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında verilen kredi, Fakültemiz Dekanlığının katkıları, birçok ilaç ve medikal firmanın destekleriyle günümüz şartlarına göre yeniden dizayn edildi.”


“Hastalar Evden Alınıyor, Tedavileri Yapılıyor ve Yine Evlerine Bırakılıyorlar”
Ünitedeki mevcut 35 yatağın 21’inin yenilendiğini dile getiren Prof. Dr. Karatan şunları söyledi: “Fakültemiz Dekanlığının teminiyle Ünitedeki tüm hasta yataklarına TV koyduk. Ünitede Ultrapur (çok arıtık) su kullanılıyor. Tüm Üniteyi sıfır cihazlarla ve modern bir alt yapıyla donattık. Yine Fakülte Dekanlığının taşımacılık projesiyle, diyalize girecek böbrek hastalarını evlerinden alıyor, diyalize sokuyor, diyaliz işlemi bittikten sonra da yine evlerine bırakıyoruz.”

Sürekli Ayaktan Periton Diyaliz
Periton Diyaliz Ünitesi hakkında da bilgiler aktaran Prof. Dr. Karatan, sürekli Ayaktan Periton Diyaliz (SAPD) Ünitemizde böbrek hastalarının, karın zarlarını, kendi kendine su geçirmek vasıtasıyla, kirli kanın temizlenmesi yöntemine Periton Diyaliz dendiğini, Sürekli Ayaktan Periton Diyaliz (SAPD) Ünitemizde de hastalara bu konuda eğitim verildiğini belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...