Ana içeriğe atla

STENT ARAŞTIRMA SONUCU

Girişimsel kardiyoloji ve ICD takılması konularını Sağlık Dergisi’ne anlatan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Değer, özellikle diyabetli ve ince damarlı hastalarda ilaç kaplı stentlerin tercih edilmesinin daha avantajlı olduğunu söyledi.

İnsanlar üzerinde çeşitli stentlerin birbiriyle olan mukayese araştırmalarını değerlendiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Değer, stentlerin ilaç kaplı veya kapsız olanların çeşitli kullanım alanları olduğunu kaydetti. “İlaç kaplı stentlerin yararlarının yanı sıra, ilaç kaplı olmayan stentlerin tekrar daralmasıyla (restenoz) ilgili şimdiye kadar pek çok araştırma yapıldığını ve belli oranda restenoz oluştuğu bilinmektedir. Bütün çalışmalar prospektif ve retrospektif olarak yapılmaktadır. Farklı stentlerin karşılaştırılmasının yapıldığı bir çalışmada damar çapı, risk faktörleri aynı olan hasta grubunda iki çeşit stentin 6 ay içerisinde gelişmiş olan restenoz oranının hangisinde daha iyi, klinik seyir hangisinde daha iyi olduğunu yorumladık” diyen Prof. Dr. Değer, araştırma neticesinde stentlerin farklı restenoz değerleri gösterdiği sonucuna varıldığını belirtti. Son yıllarda kullanımı gittikçe artan ilaç kaplı stentlerin bu restenoz derecesini anlamlı şekilde azalttığı için oldukça popüler hale gelmiştir.

Geç Stent Trombozuna Dikkat
Stentlerin kullanımında ilaç kaplı stentlerin pahalı ve parayla alınıyor olmasının hastanın seçiminde rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Değer, “Dolayısıyla hasta ekonomik gücü varsa biz hastaya izah ediyoruz. İlaçlı stent takıldığındaki avantajlarını anlatarak, hastanın tercihine bırakıyoruz. Stent cinsinde normal sosyal güvencenin karşıladığı stent var, bir de üstüne ek para verebileceği ilaç kaplı stentler var. Hastaların tercihleri ve doktorunun damar yapısı ve risk faktörlerine göre yönlendirmesiyle uygun olan stenti hastaya takıyoruz. Hastaları 1 yıllık takip sonrasında hangi stent nasıl gelişme göstermiş inceleniyor. Stent takıldığında ömür boyu hastada kaldığı ve değiştirmenin mümkün olmadığı için seçim doğru yapılmalıdır. Ancak çıplak stent içerisine tekrar ilaçlı stent takılabilme şansımız var” dedi. Araştırmalar sonucunda özellikle ilaç kaplı stentlerin ilk 6 ayda yeniden daralmaya karşı çok avantajlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Değer, özellikle diyabetli, ince damarlı ve uzun lezyonu olan hastalarda ilaç kaplı stentlerin tercih edilmesinin daha avantajlı olduğunu söyledi. Damar çapı yeterli genişliğe(3.5mm) sahipse ve diyabet hastalığı yoksa normal stent takılmasında bir sakınca olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Değer, ülkemizde ilaç kaplı stentte abartılı kullanım olduğunu ve risk faktörlerine bakmadan pahalı stentlerin tercih edildiğini ve stent kılavuzlarına girmemiş kullanımın yapıldığını bildirdi. “Yapılan çalışmalarda geç stent trombozu denilen bir rahatsızlık var. 1 yılı geçen süreçten sonra bu ilaç kaplı stentlerde tıkanma ve mortalite görülme olasılığının yüksek olduğu saptandı” şeklinde konuşan Prof. Dr. Değer, bu yüzden ilaçlı stentleri yerinde ve gerekli endikasyonda kullanmak gerektiğini vurguladı.

ICD Kalp Yetmezliğinde Tercih Ediliyor
Maliğn aritmilerde (Ventriküler taşikardi ve fibrilasyon gibi)ritmi hissederek elektiriksel şok yaparak tekrar normal ritme çevirerek hastanın ani ölümünü önleyen sistem olarak adlandırılan İntra Kardiak Defibrilatör’ü (ICD) hastanelerinde kullandıklarını dile getiren Prof. Dr. Değer, ICD pacemaker’ın daha modern sistemler olduğunu söyledi. Ayrıca diğer bir sistem olan Biventriküler pacemakerler resenkronizasyonu sağlayarak, kalbin sağ ve sol ventrikül hareketlerindeki dissenkroniyi düzelterek kalbin daha olumlu çalışmasını sağladığını belirten Prof. Dr. Değer, “Bunların takılımı arttı, birikimimiz halinde neticelerini vereceğiz. Biventriküler pace’te sağ ventrikül(karıncık) ve sağ atriuma(kulakçık) elektrot konuluyor ve kalbin sağından uyarılıyor. Koroner sinustan kalbin arkasını dolaşarak sol ventrikülü uyarıyor. Sistemde 3 tane lead oluyor. Hasta senkronizasyonunda bozukluk olursa pompanın gücünü arttıran bir sistem. Kalp yetmezliğinde kullanılan çok güzel bir yöntem” dedi. Prof. Dr. Değer, gerek ICD gerekse Biventriküler Pacemaker’ler Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalında uygun endikasyonda (İleri derecede kalp yetersizliği,ani ölüm riski olan ciddi aritmilerde) rutin şekilde kullanıldığını söyledi.

İki Yılda Bin Kişinin Tansiyonu Ölçüldü
Hipertansiyonla ilgili bölgesel çalışmalar yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Değer, “Yöremizdeki doğu ve güneydoğu bölgelerinden göç alan kesimlerde risk faktörleriyle ilgili daha önce iskemik kalp hastalığı hikayesi olmayan 30 yaş ve üzeri kişilerde yaptığımız bir çalışma mevcut. Bu çalışmanın yalnızca hipertansiyon koluna bakıldığında bayan-erkek gruplarında ve yaşam alışkanlıkları, diğer risk faktörleriyle diğer bölgelerden farkı nelerdir diye. Sonucunda Türkiye geneline benzer sonuç çıktı ancak, Akdeniz mutfağının diğer bölgelerden daha sağlıklı olduğu için hipertansiyon açısından daha iyi olduğu tespit edildi. İki yılda bin kişiye ulaşıldı, yüzde 26 oranında yeni hipertansif hasta bulundu” dedi.

Tansiyon hastalarında öncelikle insanların tansiyonlarının farkına varılmasının ve tedavinin yoğunluğunun önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Değer, hastanın tedaviye uyumunu arttırarak, yakın takibe alınması gerektiğine işaret etti. “Kan basıncını normal tutma derecesini arttırmak gerekiyor maalesef ki Türkiye’de hala düşük” diyen Prof. Dr. Değer, bu tip hastalara yaşam tarzını değiştirmelerini ve ilaç tedavisini tavsiye ettiklerini kaydetti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...