Ana içeriğe atla

ANKARA TIP’TA HASTA GÜVENLİĞİ TOPLANTISI

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve İbni Sina Hastanesi Başhemşireliği tarafından ‘Hasta Güvenliği Günü’ adı altında düzenlenen konferansta yapılan hatalar ve yapılması gerekenler anlatıldı.

12 Kasım tarihinde Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi Hasan Ali Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Hasta Güvenliği Günü’ toplantısında sağlık kuruluşlarındaki hasta güvenliğine ve sağlığına yönelik eksiklikler ile bu eksikliklerin giderilmesi için yapılacak çalışmalar masaya yatırıldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve İbni Sina Hastanesi Başhemşireliği tarafından gerçekleştirilen toplantıya Hacettepe Üniversitesi tıp Fakültesinden ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden öğretim üyeleri de sunumlarıyla katkıda bulundular.


Önce Zarar Vermeyiniz
Konferansın açılış konuşmasını yapan İbni Sina Hastanesi Başhemşiresi Uzman Hemşire Emel Türkbey, sağlık kuruluşlarındaki yönetim standartlarının önemine değinerek, 2005 yılından itibaren Fakültemiz ve Hastanelerimizde akreditasyon çalışmalarına başlandığını belirtti. Günümüzde her gün yüzlerce hatta binlerce insanın sağlık kuruluşlarından yararlandığını ifade eden Türkbey, “Riskli alanlar olarak da tanımlanan hastanelerin hasta güvenliği konusunun önemi üzerinde durması gerekiyor. Tıbbın babası Hipokrat’ın da dediği gibi “Önce zarar vermeyiniz “ ilkesinden hareketle hastanelere gelen hastalara öncelikle başka bir hastalık bulaştırılmaması gerekir. Güvenli bir sağlık hizmeti için hastaların, yaralanmaması, sakatlanmaması, ek hastalıklara maruz kalmaması son derece önemlidir” dedi. Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 98 bin kişinin hastanelerdeki tıbbi hatalar nedeniyle yaşamını kaybettiğini belirten Türkbey, “Buna rağmen oradaki hastane ve kliniklerin bu rakamları net bir biçimde ortaya koyuyor. Böylece hatalarını ve neden hata yaptıklarını görüyor ve ona göre önlemler alıyorlar. Ülkemizde de bu konuya ciddi olarak eğilmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Dünyada her 10 hastadan birinin meydana gelen tıbbi hatalar nedeniyle ciddi şekilde zarar gördüğünü belirten Türkbey, yanlış şeyin yapılması ya da doğru şeyin yanlış yapılmasının tıbbi hatalara neden olduğunu belirtti. Hasta güvenliği konusunda hazırlanan hasta güvenliği rehberine de değinen Türkbey, bu rehberin; hasta kimlik bilgilerinin doğru olması, hasta bakımını sağlayanların arasındaki iletişim etkinliğinin geliştirilmesi, önemli ilaçların kullanılmasında güvenliğin sağlanması gibi maddeleri içerdiğini de sözlerine ekledi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadık Ersöz , hasta güvenliği konusunu önemine vurgu yaparak, “Hasta güvenliğinde aklınıza gelmeyen başınıza gelebilir” şeklinde konuştu. Hastaların güvenliğinde, temizlik, titizlik ve dikkatin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ersöz, bu tür toplantıların bu konudaki eksikleri tespit etme ve çözülmesi konusunda önemli işlevler üstleneceğini de söyledi.


Cerrahide Hasta Güvenliği
Hasta güvenliği konferansının yapılmasında büyük emeği geçen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Semih Baskan, 1 Temmuz 2007 tarihinde Yakındoğu Üniversitesi tarafından yapılan hasta güvenliği toplantısına katıldığını, bu toplantıdan sonra aynı şekilde bir toplantının Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde de yapılabileceğini düşünerek çalışmalara başladıklarını ve bu toplantıyı organize etmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Toplantıda katılımcılara “Cerrahide Hasta Güvenliği” konusu hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Baskan, tıp biliminde kendilerine öğretilen ilk kuralın önce zarar verme, olduğunu belirtti. Tıbbi hataların aynı zamanda kişisel ve toplumsal anlamda sağlık giderleri açısından da artışa yol açtığını belirten Prof. Dr. Baskan, bu durumunda ülke ekonomilerine büyük ek maliyetler getirdiğini dile getirdi. Başlıca tıbbi hataları; yanlış ilaç kullanımı, hastane enfeksiyonları, hastanın yatağından ya da sedyeden düşmesi, ameliyat hataları olarak sıralayan Prof. Dr. Baskan, “Tıbbi hataların yüzde 6.6’sı maalesef ölümle sonuçlanıyor” dedi.

Prof. Dr. Baskan, Tıbbi Hataları Önleme Listesini 3’e Ayırdı
Sağlık hizmetlerinde hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve tıbbi hataların önlenmesine yönelik çalışmaların son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Baskan, dünyada her yıl 1 milyon kişinin ameliyat esnasında ve ameliyatlar sonrasında öldüğünü söyledi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dünyanın her yerinde uygulanabilir bir tıbbi hataları önleme listesi hazırladığını belirten Prof. Dr. Baskan, bu listenin 3 bölüme ayrıldığını ifade etti. Ameliyat öncesi yapılacak işlemler bölümünde; hasta kimlik bilgilerinin doğruluğu, hangi tarafa ameliyat yapılacağı, ne ameliyatı yapılacağı, hastanın bilinen bir alerjisinin olup olmadığı maddelerinin olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Baskan, ameliyat esnasındaki önlemler içerisinde; ameliyat ekibinde herkesin birbirini tanıması, ameliyat öncesi antibiyotik uygulamasının yapılıp yapılmadığı, cerrahın ameliyat süresini ekibiyle paylaşması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Baskan, WHO’nun ameliyat sonrasında alınacak önlemleri ise şöyle sıraladı: ”Yapılan ameliyatın tanımının belirlenmesi, ameliyat hemşiresinin cerrahi alet, tampon, kompres ve iğne sayımlarını kontrol etmesi, ameliyat esnasında herhangi bir olay meydana gelmişse bunun yazılı kayıt altına alınması gereklidir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...