Ana içeriğe atla

TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU, KÖŞK’TE

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu heyeti 28 Temmuz 2008 tarihinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e 2009 Dünya Halk Sağlığı Kongresi ve yaptıkları çalışmaları anlattı.


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 28 Temmuz’da Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (T.HASAK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hikmet Pekcan Başkanlığı’nda; Geçmiş Dönem Başkanı Prof. Dr. Zafer Öztek, Genel Sekreter Bekir Metin ve Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. T. Haluk Çelik ve Barış Kahrıman’ dan oluşan heyeti Cumhurbaşkanlığı Köşkünde kabul etti.

Prof. Dr. Pekcan yapılan görüşmede, 2009 Dünya Halk Sağlığı Kongresi ve 1993 yılında kurulan, kamu yararına çalışan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun, ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığı çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Gül’e bilgi verdi. Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini ve sağlam insanın sağlığının korunmasının daha kolay ve az maliyetli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, hasta insanın tedavisinin hem zor hem de pahalı olduğunu, insanların hastalanmadan önce sağlığının korunması gerektiğini vurguladı.

Dünya Halk Sağlığı Kongresi’ne, Cumhurbaşkanı Daveti

Dünya Halk Sağlığı Dernekleri Federasyonu (www.wfpha.org) tarafından, 1975 yılından bu yana her üç yılda bir gerçekleştiğini ifade eden Prof. Dr. Pekcan, 12. Dünya Halk Sağlığı Kongresinin,
27 Nisan–01 Mayıs 2009 tarihleri arasında İstanbul’ da yapılacağını belirtti. Dünya Kongresine 3500-4000 arasında katılım beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Pekcan, “Uluslararası düzeyde; Dünya Sağlık Örgütüne üye 193 Devletin Sağlık Bakanlıkları ile 200’ e yakın Uluslararası resmi ve sivil toplum kuruluşu, Türkiye düzeyinde ise 350’nin üzerinde kurum ve kuruluşla çalışmalar sürüyor. Ayrıca, Dünya Halk Sağlığı Dernekleri Federasyonu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Derneği olarak anılan Dünya Kongresine; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, UNDP Başkanı, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü başta olmak üzere 10’ dan fazla Birleşmiş Milletler Kuruluşunun Genel Direktörleri davet edildi. Halk sağlığı alanında önemli yeri olan diğer uluslararası resmi ve sivil toplum kuruluşlarından da konuşmacı olarak katılımları bekleniyor” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Pekcan, 2009 Dünya Halk Sağlığı Kongresi’ne Cumhurbaşkanlığı olarak dünya halk sağlığı kongresine gerekli desteği verilmesini talep etti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun başarılı çalışmaları ve 2009 Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nin Türkiye’ye aldırılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kendisinin çeşitli yöneticilik görevleri sırasında nasıl mücadele verildiğine şahit olduğunu ifade etti. Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nin de Türkiye’ye alınması için çok çalışıldığını ve kendilerine intikal eden bilgi ve belgelerin uzmanlarca değerlendirildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, gerekli her türlü desteği vereceğini ve Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nin açılış konuşmasını da programına alacağını dile getirdi.


Sağlığın sadece ülkemizde değil tüm dünya ülkelerinde de en önemli konuların başında yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, sağlıklı bir toplum yaratmanın koruyucu sağlık hizmetlerinden geçtiğini kaydetti. Sağlıklı insanı korumanın kolay ve ucuz olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, hastalıkların tedavisi için çok harcama yapıldığını ve bunun ülke maliyesine ağır yükler getirdiğini dile getirdi. Sağlık konusunda, Dünya Kongresi’nin bir fırsat olduğunu ve muhakkak iyi değerlendirilmesi gerektiğini ayrıca, Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nin yapılacağı ayın tamamıyla sağlık konularının işleneceği bir yapıya dönüştürmenin önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, 2009 Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nin Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yapılması kararını aldığını ve gerekli çalışmaların başlatılması talimatını vereceğini söyledi.

Kongre Programı

Dünya Halk Sağlığı Kongresi’ nde toplam 77 oturumda 308 sunum yapılacak. 27 Nisan 2009 Pazartesi günü Dünya’nın çeşitli ülkelerinde tıp eğitimi alan öğrenciler ile halk sağlığı master ve doktora eğitim alan öğrenciler için bir günlük bir çalıştay düzenlenecek. 27 Nisan 2009 Pazartesi günü öğle arası Boğaz Köprüsü üzerinde Asya-Avrupa arası bir halk yürüyüşü gerçekleştirilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
profesör doktor hikmet pekcan

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...