Ana içeriğe atla

İLK PORTATİF LAZER CİHAZI

Ülkemize yeni getirilen ve lazer ile parmaktan kan alınmasını sağlayan Doktor Lazer hakkında bilgi veren Doğa-Tek Teknik Endüstri firması Genel Müdürü Atıl Ünal, cihazın kullanım kolaylığı sebebiyle sağlık personeli ve son kullanıcılar, tarafından tercih edileceğini söyledi.

2002 yılında kurulan Doğa-Tek Teknik Endüstri firması, laboratuar cihaz ve ekipmanları, radyoloji cihaz ve donanımları ile sarf malzemelerine ek olarak kan bankalarına yönelik kan ürünleri alanlarında da hizmet sunuyor.
Ülkemize yeni getirilen Doktor Lazer, iğnesiz olarak parmaktan kan almayı mümkün kılıyor. Lansete alternatif olan bu cihaz sayesinde tıbbi atık sorunu tamamen ortadan kalkıyor. Doktor Lazer özellikle çocuk ve yetişkin diyabet hastalarında şeker ölçümünün yanı sıra, hemoglobin ölçümü, kan grubu tayini, pediatri alanında rahatlıkla hematokrit ve diyabet gebelikleri gibi parmaktan kan alınmasını gereken tüm işlemler için rahatlıkla kullanılabiliyor. Cep telefonu büyüklüğündeki ve tamamen dijital olan cihaz, iki bölümden oluşuyor. Bunlar lazer bölümü ve şeker ölçüm bölümüdür. Lazer ışını nokta atışı yaparak parmakta delme işlemini gerçekleştiriyor. Lazer kısmına takılan lens cover sarf malzemesi her birey için tek kullanımlık oluyor. Strip takılan bölümden de şeker ölçümü gerçekleştirilebiliyor. Lazer ışınının seviyesi ayarlanabilen cihaz, şarjlı pil ile çalışıyor ve bir kez şarj edildiğinde 50-60 kez kullanılabiliyor.

Diyabet Hastaları Tercih Edecek
Bazı merkezlerde cihazı tanıttıklarını, özellikle çocukların ve diabet hastalarının çok ilgi gösterdiğini dile getiren Doğa-Tek Teknik Endüstri firması Genel Müdürü Atıl Ünal, özellikle diabet hastalarında bireysel kullanım için çok fazla talep olduğunu söyledi. Kore’den ithal edilen cihazın Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıdığını belirten Ünal, bu cihazın tüm Dünya ile aynı zamanda Türkiye’de kullanılmaya başlandığını; akut tedavi merkezlerinde, koruyucu sağlık hizmetlerinde, tıbbi laboratuarlarda, özel hekim muayenehanelerinde ve sağlık taramalarında tercih edileceğini kaydetti.

Diyabet cihazlarının ülkemizde çok yaygın olduğunu ve fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirten Ünal,lazer teknolojisine sahip bu cihazın fiyatının son kullanıcıya 460 $ civarında ulaşacağını ve yanında 50 kullanımlık lens cover ve strip verdiklerini vurguladı. Ayrıca lens cover ve şeker ölçüm stripinden oluşan bir setin son kullanıcıya 37 $ gibi bir fiyatla ulaşacağını, bunun da diğer cihazlarda kullanılan stripler ile eşdeğer fiyatta olduğunu ayrıca kullanım yoğunluğunun fiyatları daha aşağı çekebileceğini belirtti. Sarf malzemesinin ücretinin makul bir fiyat olduğuna dikkat çeken Ünal, “Şeker hastalığı ömür boyunca süren bir hastalık. Bu sebepten dolayı uzun süre kullanılabilecek ve kaliteli cihazımızı uygun fiyatla piyasaya sunduk. 1 yıl garantili olan cihazın, lazer ünitesi kısmı ithal ettiğimiz firma tarafından sürekli kullanımda 2000 yıl ömürlü olduğu söylendi” dedi.

Kan Almayı Kolaylaştıracak
Ünal, ER:YAG tipi lazer kullanıldığını, tüm test ve kalite kontrollerinden geçirilerek insan sağlığına hiçbir zararının olmadığının kanıtlandığını belirterek, lazerin parmak delme sırasında bir zarar vermediğini, bununda özellikle diyabet hastalarında ve diyabet gebelerde yarayı çok çabuk iyileştirmesi açısından çok önem arz ettiğinin altını çizdi. Sağlık çalışanlarının korunması anlamında da çok büyük katkı sağladığını ileten Ünal, özellikle hastadan kan alırken yaşanan kazaların önüne geçmede yardımcı olacağına dikkat çekti.

Gümrükte sıkıntı yaşamadıklarını, tüm izin ve kalite belgelerinin bulunduğunu ifade eden Ünal, resmi kurum ve kuruluşlara da bu cihazı kullandırmayı hedeflediklerini ancak hedeflerinin perakendeye ve son kullanıcıya hitap edeceğini kaydetti. Türk-Moğol Kan bankasını 2008 Mayıs ayında anahtar teslim kurduklarını belirten Ünal, yurt dışında anahtar teslim projeler yaptıklarını vurguladı. 2007 ve 2008 yıllarında yurt dışında 5 proje bitirdiklerini kaydeden Ünal, 2009 yılı hedefleri içerisinde yeni ve en son teknolojilere yönelik farklı ürünlerle beraber daha fazla ihracatlarının olacağını ve yakında projelerini açıklayacaklarını söyledi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...