Ana içeriğe atla

BÜRO TİME TÜBİTAK DESTEKLİ PROJE GELİŞTİRDİ

2007 yılında tasarıma ağırlık veren ve her ürüne kimlik kazandıran Büro time yetkililerinden Proje Yöneticisi Meriç Güzel ve Kurumsal Satış Yöneticisi Bülent Ferli, sunta kesiminden kalan atık maddelerin değerlendirilmesi ile ilgili, TÜBİTAK destekli çalışmalarını Sağlık Dergisine anlattılar.

1997 yılında kurulan ve Türkiye’nin en büyük büro mobilyaları üreten firması olduklarını dile getiren Proje Yöneticisi Meriç Güzel, firmalarının 500 çalışanının olduğunu söyledi. Bayi yapısıyla çalıştıklarını vurgulayan Meriç Güzel, Türkiye’de 70 bayilerinin olduğunu, ayrıca 35 ülkeye ihracat yaptıklarını açıkladı. Bürotime’ı ayrıcalıklı kılan özellikleri içersisinde sipariş miktarı ne olursa olsun 72 saatte siparişi teslim ettiklerini belirten Meriç Güzel, “Tasarım ağırlıklı çalışıyoruz, ürünlerimiz bize has ve kimliği olan ürünler, her ürünün tasarımcısı var. Ürünlerimizin TSE ve ISO belgeleri bulunmaktadır. Yurt dışında showroomlarımız var. Ayrıca Güney Afrika’da dağıtım depomuz var” dedi. Türkiye’deki pazar paylarının son araştırma sonuçlarına göre yüzde 20 olduğunu belirten Meriç Güzel, ihalelere katıldıklarını ancak daha çok Devlet Malzeme Ofisine satış yaptıklarını dile getirdi.

TÜBİTAK ile geri dönüşüm projesi geliştirdiklerini açıklayan Meriç Güzel, “Sunta kesimlerinden çıkan artıklar silolarda depolanıyor. Önceden fabrikanın ısıtılmasında kullanılıyordu, şimdi boş bir arazide depolanıyor. Atık madde plastik malzemelerle karıştırılıp koltukların döşeme altı malzemesi olarak kullanılıyor. TÜBİTAK projemize destek veriyor, yeni yapılan karışımın deneme aşamasındayız. Tüm çalışmaları Selçuk ve Sabancı Üniversitesi hocalarımızın gözetmenliğinde gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

2007 Yılı Tasarım Senesi Oldu
2. Ulusal Sağlık Kongresinde katılımı çok iyi bulduklarını dile getiren Kurumsal Satış Yöneticisi Bülent Ferli, “2007 yılı bizim için tasarım yılı oldu. Birçok tasarımcıyla anlaştık. Ürün gamımızı baştan sona değiştiriyoruz. Ayrıca markamızın 10. yılıydı. Firmamızda, hastanelere doktor ve hemşire masaları, hemşire bankoları, hasta odalarına komidin, vestiyer dolaplar, minibar dolaplar gibi ürünler hazırlıyoruz“ şeklinde konuştu.

Bülent Ferli ürünlerinin tercih edilmesinin sebeplerini ise şu şekilde açıkladı: “Ürünlerimizin modern çizgisinden, fiyatından, ürünlerin kalitesinden dolayı tercih ediliyor. Ayrıca ürünlerimizin yapılan kullanılan hammaddelerin tamamı CE belgesi bulunmaktadır. Önemli bir konu da ürünlerimizde E1 kalite sunta tercih ediyoruz yani kanserojen madde içermeyen sunta kullanıyoruz.”

Piyasaya dair sorunlarının başında, ülke çapında ofis mobilya üretici firma sayılarının belli olmamasından kaynaklandığını söyleyen Bülent Ferli, ne kadar vergi verildiğini takip etmenin mümkün olmadığına dikkat çekti. Ne meslek odalarının ne de derneklerin net rakam veremediğini belirten Ferli, “Türkiye’nin en büyük ofis mobilyası üreticisiyiz. Üretim kapasitesi, metrekare alanımız ve hız yönünden birinci sıradayız. Ülkemizde merdiven altı üreticileri çok fazla ve bunların istihdamları çok zayıf, vergi vermiyorlar, maliyetleri çok düşük ve biz onlarla rekabet etmek zorunda kalıyoruz” dedi.

Ergonominin ülkemizde henüz çok önemli olmadığını kaydeden Ferli, bu nedenden dolayı reklama ayırdıkları bütçenin 1,5-2 milyon doları bulduğunu ifade etti. İhalelerde alıcıların en ucuz mal alma mantığıyla hareket ettiklerini bundan dolayı kullanılmayacak ya da paralarının karşılığı olmayan ürünler almak zorunda kaldıklarına işaret eden Ferli, markalarının kaliteden taviz vermediğini, standart bir üretim yaptıklarını belirtti.
Mobilya üretiminde ağaç kullanıldığını bu sebepten karşılığını verebilmek adına orman oluşturduklarını dile getiren Ferli, Seydişehir-Antalya yolu arasında Bürotime Ormanı oluşturduklarını söyledi. Ferli ayrıca sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde Karaman’ın Bozkandak Köyünde İlköğretim okulu açtıklarını vurguladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...