Ana içeriğe atla

AĞIZ PATOLOJİSİNİ BİR DİŞ HEKİMİNİN BAKIŞI İLE ANLATTI

Yeni çıkan “Ağız Patolojisi Ders Kitabı. Ağız Lezyonları ve Temel Patogenetik Mekanizmalar” kitabı, oral patoloji alanında diş hekimi adayı öğrenciler için hazırlanmış ilk kitap olma özelliği taşıyor. Prof. Dr. Tülin Oygür bu kitapta, bir diş hekiminin meslek yaşamında az veya çok karşılaşma olasılığı bulunan lezyonları diş hekimi adayı öğrencilerine, temel patolojiye dayalı bir yapı içinde ve fazla bilgiden arındırmış olarak vermeyi hedeflediğini belirtti.
Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde 24 yıldır Patoloji ve Ağız Patolojisi (oral patoloji) derslerini veren ve kendisi de diş hekimi olan Prof. Dr. Oygür, diş hekimliği pratiğinde patoloji bilgisinin nasıl kullanılacağını, oral patolojiyi anlatırken temel patoloji bilgilerine ne ölçüde geri dönüleceğini, öğrencilerin bu derste verilen bilgilerin ne kadarını öğrenebildiğini ve diş hekimliği öğrencilerinin bu dersten neleri tam olarak öğrenerek mezun olması gerektiğini sürekli irdelediğini ve yanıtlarını bulmaya çalıştığını söyledi. Bir anlamda bu kitap Prof. Dr. Tülin Oygür’ün bu sorulara bulduğu kendi yanıtını gösteriyor.

Oral Lezyonlar ve Temel Patoloji Harmanı“Diş hekimi adayı öğrencilerim oral patolojiyi temel patolojiye dayalı bir yapı içinde ve gerektiği kadar bilgi ile öğrensinler istedim” diyen Prof. Dr. Oygür, kitap içeriğinin, ağız hastalıkları, ağız ve çene cerrahisi, periodontoloji, oral diagnoz gibi diş hekimliği öğretimine ait diğer ders içerikleri ile örtüşmemesine özen gösterdiğini, lezyonların klinik ve histopatolojik özelliklerine hastalığın patogenezini açıklamaya yetecek düzeyde yer verdiğini, seyrek birkaç antite dışında, yaş, cinsiyet, ırk gibi ortalama değerlerle ölçülen klinik özellikleri ve lezyonların histopatolojik olarak ayırıcı tanısını tümüyle kitabın dışında bıraktığını belirtti. Prof. Dr. Oygür, “Kitaptaki özgün yaklaşımı bir örnekle açıklamak gerekirse, söz gelimi, oral mukozada, immün sistemin kendi hücrelerine saldırması neticesinde ortaya çıkan bir lezyon anlatılırken bir yandan da normalde immün sistemin kendi hücrelerini nasıl “tanıdığı ve tolere ettiği” ve hangi şartlarda bu mekanizmaların bozularak hastalıklara yol açıldığı, kısa bilgi halinde veriliyor. Benzer şekilde, oral kanser bilgileri arasında, genel tümör bilgisi ve tümörlerin nasıl isimlendirildiği de özet bilgi halinde yer alıyor” dedi.


Oral Kanser Bölümünde Özel Konular
Diş Hekimliği Fakültesi dışında 10 yıl Tıp Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışan Prof. Dr. Tülin Oygür ağız bölgesinin tıp öğrencilerine ayrıntılı olarak verilmediğini çünkü bu bölgenin diş hekimlerinin alanı olarak kabul edildiğini belirtti. Prof. Dr. Oygür, bu nedenle diş hekimlerinin ağız bölgesini sadece dental sorunlar yönüyle sahiplenmesinin, hekimlik tanımına uymayan ciddi bir hata olduğunu söyledi. Ağızda gelişen birçok hastalığın diş hekimleri tarafından iyi tanınmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Oygür, kitapta bu konuyu oral kanser yönünden ele aldığına değinerek şunları söyledi : “Ağızda gelişen kanserler ne yazık ki geç evrede saptanıyor ve tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alınamıyor. Oysa oral kanserin erken evrede saptanması pekala mümkündür ve diş hekimleri bu konuda sorumluluk taşımalıdır. Bu nedenle Oral Kanser Bölümünde bu kanserlerin erken evrede saptanmasına ilişkin bilgilere yer verdim. Kanserlerin ve özel olarak oral kanserin başlangıç evreleri ve nasıl ilerledikleri konusunu ele aldım. Bir diş hekiminin oral kanseri erken evrede saptayabilmesinin koşullarını aktardım.”

Son olarak, kitabını “eğlenerek” yazdığını söyleyen Prof. Dr. Tülin Oygür, bir ders kitabı olduğu halde gülümseyerek okunmasından mutluluk duyacağını belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...