Ana içeriğe atla

Türkiye’nin ilk CE işaretli ELISA Kitleri

Türkiye’nin CE işaretli ve Sağlık Bakanlığı’na kayıtlı ilk ELISA kitlerinin üretimine ve ihracatına başlandı. Tanı Medikal Ltd. Şti. Genel Müdürü Mete Elçi tarafından Sağlık Dergisi’ne yapılan açıklamada, baştan sona yerli üretim TML marka ELISA kitlerinin Türkiye ve Almanya’da tescil edildiği ve başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere ihracatlarının gün geçtikçe arttığı belirtildi.

Rutin ve spesifik laboratuar ürünlerinde kalitesinden ödün vermeden 14 yıldır hizmet veren Tanı Medikal Ltd. Şti., ithalatın yanı sıra üretime de başlayarak, ihracatta kendine önemli yer edindi. Küreselleşen bir dünyada ve ekonomik sistemde, sadece aracılık yapan firmaların geleceğinin olmadığı ve sağlıkta çok büyük ölçüde dışa bağımlı olan Türkiye’de de yüksek teknolojili ürünlerin üretilebileceği iddiasıyla yola çıktıklarını belirten Tanı Medikal Genel Müdürü Mete Elçi, Sağlık Dergisi'ne şu açıklamayı yaptı: “Özellikle ELISA kitlerinde, uluslar arası pazarın gelişim dinamiklerine bakarak, hangi parametrelerin geliştirileceği konusunda stratejik kararlar alıyoruz. Yurt dışında işbirliği yaptığımız firmalar da bizi yönlendiriyor. Firma olarak ELISA testlerinin birçoğunu, araştırma geliştirme döneminden sonra üretebilecek alt yapıya, donanıma ve bilgi birikimine sahip bulunuyoruz. Örneğin Neopterin ELISA kitinin, dünyadaki üçüncü üreticisiyiz. Bugün ABD’de Abbot Laboratuarlarında bizim ürünümüz kullanılıyor. Yeni bir teknoloji ile ürettiğimiz Neopterin ELISA kiti, yurt dışında özellikle kan bankacılığında kullanılan bir parametre. Herhangi bir viral enfeksiyonu çok erken aşamada tespit etme özelliğine sahip. Hangi virüs olduğunu söyleyemiyor ama viral bir enfeksiyon geçirdiğinizi tespit ediyor. Neopterin düzeyi yüksek çıkan kan örnekleri transfüzyona alınmıyor. Böylece viral enfeksiyonların kan nakli yoluyla yayılmasının önüne geçiliyor.”


Gümrük ve Piayasaya Arz Denetimlerinde Yaşanan Sorunlar
Laboratuar ürünleri sektöründe fiyat ve kalitenin çok önemli yeri olduğunu kaydeden Elçi, bu alanda AB standartlarını baz alan düzenlemelerin yapılmış ya da yapılıyor olmasına rağmen, denetim süreçlerinde ciddi aksaklıkların olduğunu da dikkat çekti: “Tüp Bebek ürünleri için Sağlık Bakanlığı 1.1.2010 tarihinden itibaren, piyasaya arzda CE ve UBB kaydı zorunluluğu getirdi. Önceden ithal edilen ürünler kontrol belgesine tabiydi, dolayısıyla ithalat aşamasında bir kontrol vardı. Şimdi piyasaya arzda CE onayı ve UBB kaydı arandığı için, ithalatta kontrol tamamen kalktı. Tüp Bebek işlemleri, paket fiyat uygulamasına tabi olduğu için, özel merkezler açısından bir ürünün UBB kaydının ya da CE’sinin olup olmadığı bir önem taşımıyor. Bu nedenle de CE’si olmayan bir çok ürün rahatlıkla pazara giriyor ve kullanılıyor. Sadece kamu kurumları, alımlarında UBB kaydı istiyor. Dolayısıyla kontrol ya da denetim mekanizmaları oluşturulmadan ya da altyapısı kurulmadan getirilen her yeni düzenleme piayasa ve kullanıcılar açısından kaosa yol açıyor ve daha da önemlisi düzenleme ile amaçlananın tam tersi bir sonuç ortaya çıkıyor: mutlak denetimsizlik” diye konuştu.


“Satış Sonrası Hizmette Başarılıyız”
Laboratuar yelpazeleri içerisinde, tüp bebekte kültür mediumları, genetik, androloji ürünleri ve invitro diagnostik ürünlerinin yer aldığını kaydeden Elçi, şunları söyledi: “Firma olarak alanında profesyonel bir ekip ile çalışıyoruz. Bilimsel Danışmanlarımızın da yardımıyla, satış sonrası hizmetlerimizde bu ekip hızlı bir şekilde çözüm sunuyor.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...