Ana içeriğe atla

BEYİN ARAŞTIRMACISININ BAŞINA GELEN İLGİNÇ OLAY NEYDİ?


Görsel kaynağı 

Bugün sizlere çok farklı bir hikaye anlatacağım. Şizofreni hastası olan kardeşi nedeniyle beyin araştırmacısı olan nöroanatomist Dr. Jill Bolte Taylor, beyin ile ilgili akademik çalışmaları yapıyordu. 

10 Aralık 1996 sabahı uyandığında kendine ait bir beyin hastalığı olduğunu keşfetti. Beyninin sol yarısındaki bir kan damarı patlamıştı. Ve takip eden dört saat içinde beyninin bilgi işleme yeteneğinin bütünüyle tükenmesini izledi. Kanama sabahı yürüyemiyor, konuşamıyor, okuyamıyor, yazamıyor, hayatına dair hiçbir şey hatırlayamıyordu. 

İnme sabahı, sol gözünün arkasında zonklayan bir sancıyla uyandı. Bu delici bir sancıydı. Hani dondurmayı ısırdığınızda saplanan o sancı gibi.

Böylece kalktı ve kardiyo makinasına, tüm bedeni çalıştıran egzersiz aletine oturdu. Ve onun üzerinde yürürken baktı ki barı tutan elleri gözüne ilkel pençeler gibi görünüyorlar. 
"Çok acayip," dedi kendi kendine. Sonra aşağıya, bedenine baktı ve "Haydaa, amma garip görünüşlü bir şeyim ben böyle," diye düşündü. 

Sanki bilinci, egzersiz aletinin ve üstündeki bulunduğu normal gerçeklikten ayrılmış, kendini egzersiz yaparken izlediği bir başka gizemli aleme geçmiş gibi hissediyordu.

Bütün bunlar çok garipti ve başının ağrısı da giderek kötüleşiyordu. O yüzden makinadan kalktı ve oturma odasında yürürken bedeninin içindeki her şeyin, çok ama çok yavaşladığını fark etti. 

Ve kendine sordu, "Neyim var benim? Neler oluyor böyle?"

Tam o anda sağ kolun yan tarafında tamamen felç oldu. O zaman fark etti: "Aman yarabbi! İnme geçiriyorum! İnme geçiriyorum!"


Ve hemen ardından beyni şöyle diyordu: "Vaaay! Bu harika bir şey! Bu harika bir şey! Kaç tane beyin araştırmacısının kendi beyinlerini böyle içten dışa inceleme fırsatı olmuştur ki?" 

Sonra birden aklına geliyordu: "Ama ben çok meşgul bir kadınım! İnmeye zamanım yok benim!"

Sonra kendi kedine "Tamam!" diyordum, "İnme inişini durduramam, o halde bir iki hafta bununla uğraşırım ve sonra eski düzenime geri dönerim. Tamam. Öyleyse yardım çağırmalıyım. İşi aramalıyım." 

Sonunda telefon etmek için büyük çaba harcayarak başarır ve sesi dinlemeye başladı; iş arkadaşı telefonu açtı ve ona şöyle dedi: "Voo voo voo voo"

Şöyle düşündü kendi kendine: "Allah Allah, aynen bir Golden Retriever köpek gibi çıkıyor sesi!"

Arkadaşı yardıma ihtiyacı olduğunu anladı ve ona yardım sağladı.

Kısa bir süre sonra, bir ambulansın içinde Boston'daki bir hastaneden Massachusetts Genel Hastanesine doğru gidiyordu. 

O öğleden sonra geç vakit kendine geldiğimde, hâlâ hayatta olduğunu keşfetmek onu şoke etti.   

Kanamadan iki buçuk hafta sonra, cerrahlar müdahale edip beynindeki konuşma merkezlerine baskı yapan golf topu büyüklüğünde bir pıhtı çıkardılar. 

Annesi ona destek oldu ve tam olarak iyileşmek sekiz yılını aldı.

My Stroke of Insight kitabında yaşam felsefesini anlatıyor, henüz Türkçe’ye çevrilmiş değil. Keşke çevrilse de okuyabilsek…

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...