Ana içeriğe atla

ANNELER UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE İÇİN "ALO 191" DİYOR

Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu, Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı'nın (UMAEP) 13 aylık faaliyet raporunu açıkladı. Kurul, Temmuz’da hizmete açılan ALO 191 Uyuşturucuyla Mücadele Hattını günde 700 kişinin aradığını ve çoğunluğunun annelerden oluştuğu belirtti.
 
Ulusal Uyuşturucu ile Mücadele ve Strateji Belgesi’ne dayanarak oluşturulan “2015 Yılı Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı” çerçevesinde yürütülüyor.

 
Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu, Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı'nın (UMAEP) 13 aylık faaliyet raporunu açıkladı. Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu Başkanı Necdet Ünüvar, UMAEP faaliyet raporunu, ilgili Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Gümrük ve Ticaret, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları olmak üzere 8 bakanlıktan paydaşların katılımıyla düzenlenen basın toplantısında anlattı.

 
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda Ünüvar yaptığı konuşmada, uyuşturucu kullanım oranı rakamlarına bakıldığında Türkiye'nin "vahim" bir tabloyla karşı karşıya olmadığını belirtti. Ünüvar, "Uyuşturucu hem bugünü hem yarını etkileyen sosyal bir terördür, Başbakanımızın ifadesiyle. Kaldı ki, Anayasamızın 58'inci maddesi gereğince de bir devlet politikası olmak durumundadır" diye konuştu.

 
15-24 yaş arasında uyuşturucu maddeyi en az bir kez deneme itibarıyla bakıldığında Türkiye'nin yüzde 2.7'lik bir oranla batıdan düşük bir rakamda olduğunu kaydeden Ünüvar, uyuşturucuyla mücadelede kısa, orta ve uzun vadede stratejik yol haritasını anlattı. Sınır kapılarında x-ray cihazları ve teknik ekipmanların yaygınlaştırılması sürecinin başladığını, cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklular için çeşitli projeler ile sokak çocuklarına yönelik koruyucu önleyici hizmetler ve ailelere yönelik psiko sosyal destek, bilinçlendirme çalışmaları yapıldığını söyleyen Ünüvar, konuya ilişkin çeşitli çalıştaylar ve sempozyumlar düzenlediklerini de anlattı.
 
 
2. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası
Ünüvar, 2015'in Kasım ayında "2. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası"nın düzenleneceğini, uyuşturucu ile ilgili mevzuatı bütüncül bir şekilde ele alacak çalışmanın gerçekleştirileceğini, 2016-2018 dönemi uyuşturucu ile mücadele eylem planının her yıl güncellenecek şekilde yapılacağını bildirdi.
 
Aile Hekimlerine Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi Verildi
Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı Aile Hekimliği Eğitim Modülü oluşturulduğunu ifade eden Ünüvar, aile hekimlerine eğitim vermek için 16 ilden 50 aile hekimine eğitici eğitimi verildiğini söyledi. Ünüvar, uzaktan eğitim modülü kapsamında madde bağımlılığı modülünü 17 bin 83 aile hekiminin tamamladığını kaydetti. 10 adet yeni AMATEM ve ÇEMATEM kurulması için ön izinlerin verildiğini dile getiren Ünüvar, bağımlılık tedavisinin genel psikiyatri polikliniklerinde sürdürülebilmesi için 30 psikiyatriste hizmet içi eğitim düzenlendiğini belirtti.

 
Narkotimler 29 İlde Görev Başında
Sokaklardaki uyuşturucu maddelerin dolaşımıyla ilgili eleştiri aldıklarını anlatan Ünüvar, bu eleştiriyi gidermek adına İçişleri Bakanlığı tarafından narkotim projesinin hayata geçirildiğini söyledi. Ünüvar, 29 ilde uyuşturucu kaçakçılığı, üretimi, kullanımı, ve dağıtımının engellenmesi amacıyla sokak sokak mücadele yürütüldüğünü dile getirdi.

 
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilciliğince yabancı dile tercüme edilen Türkiye'nin Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı, diğer ülkelere örnek olarak sunulacağını anlatan Ünüvar, 13 aylık dönemde 250 milyon lira civarında bir bütçeyle çalışmaların yürütüldüğünü de dile getirdi.

 
ALO 191 Hattı
Temmuz ayında hizmete başlayan ALO 191 hattı hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik de hattın hizmete sunulduğu ilk gün bin 300'e yakın arama yapıldığını belirtti. Çelik şöyle konuştu: "Daha sonraki aramaların gün ortalamasına baktığımızda 700 civarında bir arama gerçekleşiyor. Bunun yaklaşık yüzde 60'ı danışma amaçlı, sorunların çözümüyle ilgili uzman kişilerin danışmanlık faaliyetini kapsıyor. Yüzde 30'u da randevu talebi. Diğer yüzde 10'luk kısmı da diğer diyebileceğimiz kısım, bazen gereksiz aramalar da olabiliyor. Arayanların önemli bir kısmı aileler, özellikle de anneler arıyor. Uyuşturucu kullanan kişilerin kendilerinin arama oranı daha düşük yüzde 10-15 civarında. Çoğunlukla anneler sahipleniyor."

 
Annelerin şüpheleri üzerine ya da çocuklarının madde kullandıklarını bildikleri halde nasıl yöneteceklerini bilemedikleri için kendilerini aradıklarını belirterek, randevu talepleriyle ilgili şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığı olarak, kendi içinde kademeli bir uygulamaya geçtik. Bir tanesi 23 bine yakın aile hekiminin uyuşturucuyla mücadele konusundaki yetkinliklerini, farkındalıklarını arttırdık. Sadece AMATEM, ÇEMATEM değil, psikiyatri uzmanı olduğu bütün hekimlerin bağımlılıkla mücadelede rol almaları için hem özel eğitimlere başladık hem de onlara bağımlılık poliklinikleri açmaları konusunda uygulamayı başlattık. Eğer burada poliklinik tedavisi, sonrasında kısa süreli gözlem gerekiyorsa bütün hastanelerimiz, sayın bakanımızın talimatıyla, 10-15, büyüklüğüne göre 20 yataklı, kısa dönemli yataklar ayrılıyor. Hemen arkasında daha ağır vakaları AMATEM, ÇEMATEM'e yönlendiriyoruz. Üniversitelerimizle iş birliği çalışmaları başlattık. 360 derece anlayışıyla mücadelenin bütün boyutlarını yapılandırılmış olarak 8 bakanlığın katkısıyla devam ediyoruz."

 
İletişim Stratejisi Uygulama Rehberi
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Celalettin Haşimi, kamu kurumlarının uyuşturucuyla mücadelede bağımlıları nasıl tasvir etmesi gerektiği, mücadele sürecinin nasıl anlatılması gerektiği ve toplumun bağımlı bireylere karşı tavrı ve benzeri hususlardaki tespitleri yayınladıkları Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı'na yönelik İletişim Stratejisi Uygulama Rehberinde dile getirdiklerini bildirdi.

 
Sağlık muhabirlerinin uyuşturucuyla mücadele konusundaki önemini dikkat çeken Haşimi, haberlerde uyuşturucuyla mücadelede başarı hikayelerine de yer vermelerini istedi.
 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...