Ana içeriğe atla

BEYİN ARAŞTIRMALARINDA NEREDEYİZ?

Cambridge Üniversitesi’ndeki nörobilim araştırmaları hakkında bilgi veren Dr. Muzaffer Kaşer, temel bilimlerde yapılan çalışmaların kliniğe aktarılmasının hedeflendiğini söyledi. 

Beyin araştırmaları üzerine Cambridge Üniversitesi’nde geniş kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Hedef temel bilimlerden ve hayvan deneylerinden elde edilen sonuçların kliniğe uyarlanması. Cambridge Üniversitesi Psikiyatri kliniğinde Nörobilim üzerine Doktora yapan Dr. Muzaffer Kaşer,  çalışmalar hakkında  bilgi verdi. 
Cambridge’de araştırma gruplarının bağlı olduğu birçok enstitü olduğunu belirten Kaşer, “Davranışsal ve Klinik Nörobilim Enstitüsü’ndeyim ve burada Beyin Haritalama Ünitesi, Otizm Araştırma Enstitüsü, Tıbbi Araştırma Konseyinin Beyin ve Kognisyon Birimi var. Bu birimler Psikiyatri bölümünün çatısı altında bulunuyor. Sürekli ortak çalışmalar yapılıyor. 

"Deney Hayvanında Bulduğumuz Bir İşlemi,  Klinik Ortama Transfer Etme Şansımız Oluyor" 
Davranışsal ve Nörobilim Enstitüsü’nde daha çok translasyonel yani temel bilimlerdeki bilgiyi klinik ortama uyarlamaya yönelik araştırmalar yapılıyor. Hayvan modelleri boyutunda altta yatan beyin mekanizmalarının nörokimyasal, genetik ve davranışsal yönleri inceleniyor.  İnsanlardaki boyutta yeni nöropsikolojik tekniklerle ve görüntüleme yöntemleriyle çeşitli hastalıklarda beyin işlevleri değerlendiriliyor.  Bu araştırmalar birbirinin içine geçebiliyor. Yani burada insanlarda kullandığımız bir nöropsikolojik testin aynı zamanda deney hayvanı modeli var. Bu da bize şöyle bir imkan sağlıyor; deney hayvanında belirli nörotransmiterlerle ilişkili olduğunu bulduğumuz beyin sistemlerinin işlevi veya bozukluğuna dair daha rafine bilgiler edinebiliyoruz. Sonra da bu bilgileri klinik ortama uyarlama şansımız oluyor.”

“Beyin Görüntülemede Beyin Bölgelerinin Bağlantılarıyla ilgili Analizlerin Klinik Ortama Uyarlanması Hedefleniyor”
Beyin görüntüleme ile ilgili çalışan çok sayıda uzman olduğunu kaydeden Kaşer, “Beyin ile ilgili Avrupa Birliği’nin çok önemli bir projesi var. Bu projelerden bir tanesi Cambridge’de sürüyor. Beyin bölgelerinin bağlantılarıyla ilgili yeni matematiksel modellemeler kullanılarak yapılan analizlerin klinik ortama uyarlanması hedefleniyor. Nihai amaç psikiyatrik hastalıkların tanısında ve tedavi izleminde kullanılabilecek biyolojik belirteçler geliştirmek” dedi. 

“Beynin Nasıl Çalıştığını Artık Daha İyi Anlıyoruz”
Temel bilim genetiğinde çok önemli noktalara gelindiğini hatırlatan Kaşer,  “İnsan genom projesi sayesinde,  genom tarama araştırmaları yapılıyor. Nörobilimde de çok fazla bilgi birikimimiz var. Beynin nasıl çalıştığını artık daha iyi anlıyoruz. Fakat bu bilgileri kliniğe uygulamakla ilgili zorluklarımız var. Cambridge’deki psikiyatri ve nörobilim odaklı araştırmalar translasyonal nitelikte. Yani yöntemsel veya preklinik araştırmalardan edinilen yeni bilgileri hastaların faydasına yönelik hale getirmeye çalışıyoruz. 

“Psikiyatrik Hastalıklardaki Biyolojik Belirteçler: Henüz Uygulamaya Geçmiş Bir Belirtecimiz Yok”
 Birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde daha iyi, daha rafine yöntemlere ihtiyacımız var. Diğer yandan tanısal anlamda da yeni nörobilim yöntemleri bizim için çok önemli. Bir takım aday biyolojik belirteçler ve testler var ancak psikiyatrik hastalıklar için henüz uygulamaya geçmiş bir belirtecimiz yok” diye konuştu.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...