
Beynin nörofizyolojik yapısı ile ilgili temel bilgilerin anlaşılır bir dille anlatıldığı Nöroloji Uzmanı Dr. Bülent Madi tarafından yazılan “Öğrenme Beyinde Nasıl Oluşur?” kitabı, beynimizi kullanmamızda rehber olacak bilgiler içeriyor.
Öğrenme
doğumdan önce başlar ve hayat boyu sürer. Acaba öğrenme beynimizde nasıl
gerçekleşiyor? Kalıcı öğrenmek için beynimizin hangi sistemlerini, nasıl
kullanmalıyız? İnsanın çevresini görmesi, gördüklerini algılaması nasıl
gerçekleşir? Bu aşamalar diğer duyular için de geçerli midir? Duyuların
birbirine aktarımı mümkün müdür? Sanat ve felsefenin sinirbilimi ile ilişkisi
nasıl açıklanabilir? Bilişsel ve biyolojik gelişim birbirine paralel midir?
Eğitimci olarak ne kadar nörofizyoloji bilmek zorundayım? Nöroloji Uzmanı Dr. Bülent Madi tarafından
yazılan “Öğrenme Beyinde Nasıl Oluşur?” kitabında yabancı terimlere fazla boğulmadan
bu sorulara yanıtlıyor.
Dr.
Bülent Madi, DSA’nın sorularını yanıtladı.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Nöroloji
Uzmanıyım. 1980’de İstanbul Üniversitesi’nde nöroloji uzmanlığını aldım. Ayrıca Türkiye’de ilk gelişim
nörolojisi-çocuk nörolojisi sertifikasını alan kişiyim. Tıp
fakültesinde öğrenciliğinden itibaren Spastik Çocuklar Derneği uygulama
merkezinde beyin engelli çocuklarda tanı, tedavi ve eğitim ile ilgili çalıştım.
1982 yılından itibaren muayenehane çalışmalarıma başladım. Eş zamanlı olarak Amerikan
ve Vatan Hastaneleri’nde de nörolog olarak çalıştım. Psikoloji bilim dalına
ilgim ve nöroloji ve psikoloji dallarını bir arada yürütebilmek için 1988
yılında Altis İletişim ve Genel Danışmanlık Merkezi’ni kurdum. Burada doğum
öncesi dönemden ölüme kadar tüm gelişim süreci için danışmanlık veriyoruz. 1989
yılından 2011 yılına kadar bazı devlet ve özel üniversitelerinin psikoloji,
psikolojik danışmanlık, okul öncesi eğitim, özel eğitim bölümlerinde lisans ve
yüksek lisans öğretim görevliliği yaptım. Halen bazı huzur evlerinde danışman
olarak çalışıyorum. Birçok ulusal ve uluslararası kongre ve konferansta
konuşmacı olarak yer aldım.
Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Beyin tüm
davranışlarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi yöneten yerdir. Dolayısı ile
beyni bilmeden eğitim planlamak ve insanı yönlendirmek eksikliklere ve
aksaklıklara neden oluyor. Özel çalışmalarımda birçok üstün yetenekli çocuğa
hasta gözü ile bakıldığını, yanlış ön tanılar ile çocuklara eğitim verildiğini
sık sık görüyorum. Deneyimlerim ile biriktirdiğim bilgilerimi öğrencilere,
uzmanlara ve beyin ile ilgilenen herkes ile paylaşmak istedim.
Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
İlk kitapta
eğitimcilerin anlayacağı dille beyin ile ilgili bilgi vermeye çalıştım. Deneyimlerimden
yola çıkarak, uzmanların dikkat etmesi gereken püf noktalarının yer aldığı kitapları
da tasarlamaya başladım.
Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Kitapta
aslında çalışma alanı insan yönlendirme ve eğitim alan her kişinin temel beyin
yapı ve işleyişi bilgisine sahip olmasının önemini vurgulamak istedim. Bu
bilgiler bizlerin yurt dışında üretilen kültürümüze uygun olmayan kuramları
uygulamak yerine kendi metotlarımızı üretebilmemize ışık tutabilir. Gerek var
olan kuramların temelini anlamak gerek kendi kuramlarımızı üretmek için beyni
az da olsa bilmek gerek.
Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj
var mı?
Öğrenme
Beyinde Nasıl Oluşur? kitabımı okurken eğitim sürecinde öğrendiklerinin beyin
işleyişini-nörofizyolojik açılımlarını düşünmeye çalışsınlar. O zaman bilgileri
daha kalıcı olacak ve öğrendiği bilgilerin temelini kavramış olacaklar. Öğrenme
güçlüklerinin, dikkat eksikliğinin, davranış problemlerinin nedenlerini ve bu
sorunlara nasıl yaklaşılması gerektiğinin ipuçlarına bu kitaptan ulaşabilirler.
Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Olumlu
tepkiler aldım. Bu kitabı okuduktan sonra
çocuklarının sorunlarına farklı bakış açısı ile yaklaşan ve farklı
çözümler arayan anne-babalar oldu. Yine eğitim sektöründe çalışan birçok
öğrencim eğitim programlarını oluştururken nörofizyoloji bilgilerini
kullandığını söylediler. Okullarda öğretmen ve ailelerin bu alanda
bilgilendirmesine yönelik talepler artarak devam ediyor. Gün geçtikçe beyin
gelişiminin önemi fark edilmeye başladı.
Kitabınız yazar olarak size neler kazandırdı?
Bu kitap birçok eğitimcinin, psikoloğun beyin bilgilerini Latinceye
boğulmadan öğrenebildikleri bir kitap oldu. Böylece ortak dil oluşturabildik.
Amacı beyin üzerinde değişiklik yapmak olan psikolog, psikolojik danışman ve
eğitimciler ile iletişimim daha da güçlendi.
Yazdığınız
kitaplar arasında en çok etkilendiğiniz kitabınız hangisi?
Yayınladığım iki kitabım ve editörlü olan bölüm yazdığım birçok kitabım
var. İlki Öğrenme ve Beyin, ikincisi “Aşk ve Beyin” kitabımın beni daha çok
etkilediğini söyleyebilirim. Bu kitabı yazarken uzun yıllar ne kadar eksik
bilgimin olduğunu, bayanların ne kadar zeki olduğunu fark ettim. Gerçek
öyküleri okurken ve dinlerken edindiğim birikim ve gözlemlerim sonucunda dünyaya
farklı görme biçimleri ile bakmayı öğrendim.
Mutlaka herkesin okuması gereken
kitap, müzik ve film sizce hangisi?
Jean-Jacques
Rousseau’nun Yalnız Gezenin Hayalleri, Knut Humsen’in Dünya Nimeti,
Hemingway’in İhtiyar Balıkçı ve Deniz kitapları dünyayı anlamak için bence
mutlaka okunmalıdır. Yaban Çilekleri, Yurttaş Kane, Shine, Kelebek ve Dalgıç,
Cennetin Müziği, Akdeniz filmleri ilk anda aklıma gelen filmler… Müzik ise o
kadar çok ki… İlk olarak Dean Martin, Eric Clapton, Black, ABBA, Jetrho Tull,
Cliff Richard, Pattie Page gibi birçok isim geliyor aklıma ve tabii ki Grace
Kelly’nin de oynadığı High Society fiilmindeki True Love isimli şarkı…
Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi
öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Sağlık haberciliği günümüzde oldukça önem kazandı. Önem kazanması ile
birlikte zaman zaman suiistimaller oluşmaya başladı. Ben sağlık haberlerinde
ilk olarak kaynağa dikkat ederim. Akademik temeli oldukça önemli…
Türkiye’deki çalıştığınız alandaki
çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çocuk, erişkin ve yaşlı nörolojisinde interdisipliner çalışma oldukça az.
Benim amacım diğer hekimler, nöropsikolog, çift ve aile terapisti, çocuk ve
ergen psikoloğu, psikolojik danışman, fizyoterapist, çocuk gelişimcisi, okul
öncesi öğretmeni, özel eğitim öğretmeni ve diğer eğitimciler ile
interdisipliner çalışmaları yaygınlaştırmak.
Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde
görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar
mısınız?
Uzun yıllardır beyin gelişimi normal olan veya beyin gelişiminde
farklılıklar olan bireylerle çalışıyorum. En önemlisi bu çalışmaları geniş bir
ekip ile yapıyorum. Bu açıdan diğer hekimlerden farklı bir yerde durduğumu
söyleyebilirim.
Eğer isteklerimi gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir kişi olsaydım hayata yenilikler getirmem, diğer insanlara
yararlı olmam söz konusu olamayabilirdi. Babamın tarlaları, evleri olsaydı onları
satar, gece gündüz gezer tozardım.
Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz
var mı?
Yorumlar