Ana içeriğe atla

ORGAN BAĞIŞINI ARTIRMAK İÇİN GİRİŞİMLER BAŞLATILDI


Sağlık Bakanlığı organ bağışını artırmak için çalışmalarına hız verdi. Yeni düzenlemeyle geçmişte organ bağışlayan kişinin ileride çocukları ya da torunlarından birisinin organ nakline ihtiyacı olduğunda, organ bekleme sırasında kolaylık sağlanacak.

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 2002-2010 yılları arasında canlıdan ve kadavradan olmak üzere toplam 17 bin 304 organ nakli yapıldı. En fazla nakil 12 bin 743'le böbrek olurken en az nakil ise 9 nakille ince barsak oldu. Bakanlık verilerine göre 9 bin 803 kişi kendi böbreklerinden birini başka birisine verdi. Yaklaşık 40 bin kişinin böbrek nakli beklediğini aktaran Sağlık Bakanlığı yetkilileri vatandaşların organ nakli konusunda duyarlı olmasını istedi.




“Bağışları Artırmak İçin Bir Dizi Yenilik Planlanıyor”
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Yardımcısı Arif Kapuağası, organ bağış sayısının yetersiz olduğunu söyledi. Bağışları artırmak için bir dizi yenilik planladıklarını anlatan Kapuağası, "Organ nakil listesinde bazı puanlamalar var. Aciliyeti, altta yatan herhangi bir hastalığının olup olmadığı gibi kriterlere göre puanlamalar yapılıyor ve en fazla ihtiyacı olana nakil yapılıyor. Organlarını bağışlayan kişinin ileride 1. ve 2. derecede yakının organ nakline ihtiyacı olduğunda ekstra bir puan alacak. Duyarlı vatandaşlar böyle mükafatlandırılacak. Nakil sırasında kolaylık sağlanacak. Bu gibi teşviklerle organ bağışının artmasını bekliyoruz" dedi.

2002-2010 Toplam Organ Nakil Sayıları
2002 organ nakil sayısı toplam 744 olurken, 2010 yılında bu sayı 3 bin 336'ya çıktı. Bakanlık yetkilileri organ naklinde her yıl artış yaşansa da bu sayıların daha da artması gerektiğini vurguladı. Bakanlık istatistiğine göre 2002-2010 yılları arasındaki organ nakil sayıları şöyle:

BÖBREK:12.743
KARACİĞER: 3.496
KALP: 453
KALP KAPAKÇIĞI: 454
AKCİĞER: 14
KALP-AKCİĞER: 4
PANKREAS: 131
İNCE BARSAK: 9

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...