Ana içeriğe atla

DENEY YAPMANIN KOŞULLARI

Deney hayvanlarının gereksiz kullanımını önlemek amacıyla alınan önlemleri Sağlık Dergisine anlatan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilmi Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tekdemir, laboratuarın modernize edilişini ve verilen hizmetleri hakkında konuştu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Yetiştirme ve Araştırma Laboratuarı yapılan araştırmalara deney hayvanı sağlıyor. Çift koridorlu laboratuar, 6 adet hayvan odası, 3 adet postoperatif bakım odası, 2 adet operasyon odası, destek odaları, depolar ve idari bölümlerden oluşmaktadır. 1968 yılından bu yana hizmet veren laboratuarda 2006 yılında yapılan tadilatla modernize edildiğini belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilmi Dalı Öğretim Üyesi ve Deney Hayvanları Laboratuarı Komisyon Başkanı Prof. Dr. İbrahim Tekdemir, Laboratuar hizmetlerinin laboratuar sorumlusu Uzm.Vet.Hekim Attila İşgören ve 4 personelce verildiğini söyledi Prof. Dr. İbrahim Tekdemir, odaların zeminlerini hijyenik epoksi kaplatarak çalışanlarında sağlığı düşünüldüğünü kaydetti.


“4 çeşit deney hayvanı temin edilebiliyor”
Deney Hayvanı laboratuarlarında dikkat edilmesi gereken şartları Veteriner Hekimi Attila İşgören şöyle sıraladı: “Aydınlatma sistemi rodentler için ideal olan 12 saat karanlık ve aydınlık periyoduna ayarlıdır. Isı nem oranları ihtiyacı karşılayacak şekilde ayarlanmıştır. Merkezi klima sistemi ile 15 – 20 kez hayvan odalarının havası filtreden geçmiş taze hava ile değiştirilmektedir. Hayvan odalarında oluşan amonyak, sülfür karbondioksit gazi ve toz birikimini engelleyecek kapasitededir. Laboratuarda 4 çeşit deney hayvanı bulunmaktadır. Bunlar arasında fare, sıçan, kobay ve tavşan üretim, kullanım ve tedarik yetkisi vardır. Hayvan kafesleri polikarbon veya paslanmaz çelik malzeme olup ebatları bakımından Avrupa standartlarındadır. Hayvan kapasitesi açısından 12 tavşan, 600 sıçan, 300 fare barındırılmaktadır. Ayrıca 70 tavşan bulundurulabilecek oda kapasitesi de mevcuttur.”



Prof. Dr. İbrahim Tekdemir, ayrıca Ankara Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu’nca (AÜHADEK) 2009 yılı bahar döneminde yapılması planlanan “Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası” kursunun pratik dersleri de Tarım Bakanlığınca onaylı Deney Hayvanları Laboratuarında yapılacağını laboratuarın araştırıcılara bu konuda da hizmet vereceğini bildirdi.


Laboratuarda Çalışmalara Tam Destek
Uzman veteriner hekim ve 4 sertifikalı personelle çalışılan laboratuarda ameliyat sonrası hizmetler haftanın 7 gün verildiğini kaydeden Prof. Dr. Tekdemir, operasyonlar ameliyathanenin her türlü ihtiyacının karşılandığını iletti. Deney hayvanı kullanımında gereksiz hayvan kullanımını önlemek için tedbirler alındığını söyleyen Prof. Dr. Tekdemir, bu suretle bazı onayların alınması gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Tekdemir, “Laboratuarda çalışma şartlarının deney hayvanları etik onayını almalıdır. Daha sonra deney hayvanı kullanma sertifikasına sahip olmalıdır. Proje laboratuarımız komisyon başkanlığınca onaylanıp, deney hayvanları ve bakım ücretlerinin ödenmiş olması gerekmektedir” dedi.

Deney hayvanı kullanım sertifikasının üniversiteleri bünyesinde belli aralıklarla verildiğini ifade eden Prof. Dr. Tekdemir, yapılacak araştırmada görev alanlardan birinde bu belgenin bulunmasının yeterli olduğunu kaydetti.

Son üç yıllık laboratuarda yapılan proje sayısı ve kullanılan hayvan sayısı

Prof. Dr. Tekdemir konu hakkında şunları ekledi: “Ankara Üniversitesi Hayvanları Deneyleri Etik Kurulu’nca (AÜHADEK) 2009 yılı bahar döneminde yapılması planlanan “Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası” kursunun pratik dersleri Tarım Bakanlığınca onaylı Laboratuarımızda yapılacak olup; deney hayvanları kullanım sertifikaları olan ve rutin hizmet içi eğitimler verilen deneyimli laboratuar personelleri, Attila İşgören (Uzm.Veteriner Hekim Laboratuar Sorumlusu), Hasan Kavaklı(Teknisyen), Hasan Ünalan(Teknisyen), Hasan Ferah(Teknisyen), Nizamettin Azman(Teknisyen)=, yanı sıra laboratuarımız araştırıcılara bu konuda da hizmet verecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...