Ana içeriğe atla

BURSA’NIN İLK ÖZEL KADIN HASTANESİ

Bu merkezde her şey kadın sağlığı için ...

JİMER Bursa’da Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında hizmet verecek ilk ve tek dal hastanesi olarak önümüzdeki günlerde hizmete açılacak. Hastane 7500 metrekare kapalı alan içinde toplam 9 bin metrekare alanda, 5 katlı bir bina olarak hizmet sunacak. Jinekoloji alanında tüm ihtiyaçların karşılanacağı bir kompleks olarak inşa edilen hastane de “yok” yok. Kadınların hayatı boyunca birkaç kez yaşayacağı doğum olayının “hatıralardan çıkmayacak güzellikte” olması amaçlanarak planlanan hastanede, hamilelik ve lohusalık döneminde, karşılaşılacak her türlü ürogenital sistem sorunları da ilk ve tek elden çözüme kavuşturulacak.

Bursa’da çalışan 5 kadın doğum uzmanı tarafından açılan JİMER Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesinin kuruluş öyküsünü anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Faruk Dinçşahin, JİMER muayenehanelerinin devamı olarak yapılan bu merkezin birçok tıbbi açıdan tatmin edici olduğunu ve 50 yatak kapasiteli olan hastaneyi son sistem cihazlarla donattıklarını belirtti. Hastanenin bina projesini hazırlatıp, 1,5 yılda inşaatını bitirdiklerini kaydeden Op. Dr. Dinçşahin, ruhsatını alıp, bir ay içerisinde hizmet vermeye başlayacaklarını ifade etti.

Kompleks Hastanede Bayanların Tüm İhtiyaçları Karşılanacak
Kadın Doğum Dal Hastanesinin daha çok bir kompleks olarak yapıldığını vurgulayan Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatör Op. Dr. Melike Yıldırım, hastanelerinde tüp bebek merkezi, laboratuar hizmetleri, radyoloji, ultrason ağırlıklı kemik ölçümleri ve mamografinin de yapıldığını ifade etti. Hamile eğitim merkezleri, psikolog, diyetisyen, diş hekimi, üroloji, genel cerrahi polikliniklerinin bulunduğu hastane de 11 küvözlü yenidoğan bakım merkezinin de olduğunu belirten Op. Dr. Yıldırım, “Ayrıca gerek hamilelik döneminde, gerekse hamilelikten sonra kadınlarımızın bakım yaptırabilecekleri bir güzellik merkezi var. Egzersiz, yoga yapabilecekleri yerlerimizde unutulmadı. Seminer ve toplantı salonlarının da bulunduğu kompleks bir yapı oluşturduk. Kendi branşımızla ilgili daha güzel hizmet verebilmek için böyle bir hastane kurduk. Bir kadın doğum merkezinde olması gereken her şey bizim hastanemizde mevcuttur. Hamilelikte psikolojik destek dahil, çocuk sahibi olamamış bayanlarımıza tüp bebek merkezlerinin de içinde olduğu geniş kapsamlı bir hizmet sunumu yapacağız.” şeklinde hastanenin değerlendirmesini yaptı.

JİMER’in Bursa’da ilk ve tek, Türkiye genelinde de 4. Kadın Doğum Dal Hastanesi olduğunu kaydeden Op. Dr. Dinçşahin 24 saat uzman hekim ile kaliteli ve etik hizmet sunacaklarını belirtti. Bursa’da tıp potansiyelinin çok fazla olduğunu ve sayının 3 milyona yaklaştığına dikkat çeken Op. Dr. Dinçşahin, “Hasta sayısı her geçen gün artıyor ve mevcut kapasite bu sayıyı karşılayamaz durumda. Kamu hastanelerinin yatak kapasitesi yeterli sayıda olmadığından, JİMER gibi bir hastaneye Bursa’nın ihtiyacı var” dedi.

Sağlık Turizmine Destek Verilecek
Özel hastaneler için çıkacak yönetmelikten olumsuz etkilenmeyeceklerini vurgulayan Op. Dr. Dinçşahin, “Bence bu yönetmelik için geç bile kalındı. Ancak 2004 yılından bu yana hastane yatırımı yapanlar oldu, yapmayı planlayanlar oldu. Bundan sonrası için çeşitli düzenlemeler getirilmeli, her apartman dairesi sağlık merkezine dönüşmesin. Ama bundan önce planlananlara da bir sorun yaşatılmasın. Biz bu hastaneyi yaparken tüm yönetmeliklere uygun olarak planını yaptık, her şeyi düşündük. Hastanemiz için ön iznimizi aldık. Hastanemizde tüm hizmetlerimizde etik davranacağız, suistimal edenler olursa yaptırımlar uygulanacak” şeklinde konuştu.

Sağlık turizmi açısından Bursa’yı değerlendiren Op. Dr. Yıldırım, Bursa’nın coğrafi olarak Avrupa’ya ve Adalara yakın olduğunu bundan dolayı da Avrupa’daki hastanelerde 2 -3 ay sonrasına randevu verildiği için tercih edildiklerini kaydetti. Hasta konforu için tek yataklı odalarda hizmet sunulduklarını böylece gelen hasta için hem tatil hem de tedavi olanağı sağladıklarını ifade eden Op. Dr. Yıldırım, hastanenin fiziksel koşullarının tamamlandığı, 11 küvezlik despiratörlü yenidoğan merkezini de planladıklarını belirtti. Tüp bebek merkezi olan her kadın doğum hastanesinde yeni doğan servisine ihtiyaç oluştuğunu bunun sebebinin tüp bebek doğumlarında prematüre ya da ikiz, üçüz doğumlara sık rastlandığını işaret eden Op. Dr. Melike Yıldırım, ayrıca rahim ağzı kanseri ve meme kanseri konuları başta olmak üzere jinekolojik onkoloji hastalarına da hizmet vereceklerinin altını çizdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...