Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SAĞLIK HABERCİLİĞİ BİR UZMANLIK ALANIDIR

Hayatımızdaki en değerli şey sağlığımız. Sağlıklı yaşamak içinde doğru ve güvenli bilgi kaynakları arıyoruz.  Dikkatimizi çeken ilk şey ise sağlık haberleri oluyor.  İnsanlar sağlıklı yaşamak isterken yanlış haberler yüzünden sağlığından olabiliyor.  Gazeteciler dünyasında ise sağlık haberciliğine nasıl bakıldığı bilinmiyor. Haberler, okuyucu kitle düşünülerek hazırlanıyor. Sağlık haberlerinin kanıta dayalı, etik ve objektif iletilmesinin ne derece önemli olduğu, yanlış haberleri yayınlandıkça daha net anlaşılıyor. İnsanların sağlık haberlerine karşı güvensizlikleri olmasına rağmen, gazete ya da televizyonda konuşan herkesi o alandaki otorite kabul ediyor. Bu nedenle de yalan yanlış bilgilerin aktarılması sonucu, bilinç seviyesi gittikçe düşüyor. Kaynak ve Bilgi Sorgulanmadan Haber Hazırlanıyor Sağlık konusunda halka reklam haberciliği sunulmamalı. Alanında uzman olmayan, gazeteciliğe yeni başlamış kişiler sağlık muhabiri yapılıyor. Durum böyle olunca da, bilgiden çok maga

TIPTA SANAL GERÇEKLİK GELİYOR

Sağlık alanında yapılan çalışmaları yıllardır yakından takip ediyorum. Hastaneleri gezmeyi kaç kişi sever bilmiyorum. Haber yaparken hastane gezmeyi çok seviyorum. Nerelerde, nasıl uygulamalar var merak ediyorum. Karşılaştırmalar yapıyorum. Bu süreçte eğitim sistemleri hakkında da bilgi almak hem haberlerime yansıyor hem de farklı bakış açılarını öğrenmiş oluyorum. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ile tıp eğitiminde hedeflenen yenilikler hakkında konuştuk.  Kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri gibi eğitimde de kişiye özel eğitim modeli ile her öğrencinin özelliklerine uygun eğitim verileceğini dile getiren Yücel, kişiselleştirilmiş eğitim sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Yücel, "Fabrikasyon eğitim modeli artık bitti. Bunu yapabilmek için teknolojiyi kullanmak gerekiyor. Bir öğrenciyi akademik olarak ölçmek istiyorsanız, onu test edebiliyorsunuz. Ona bir sınav veriyorsunuz. Sınavın sonuçlarını alıyorsunuz. Yanlışları neden yaptığını görebiliyorsun

KIRIK VE ÇIKIKÇIYA GİDENLER VAR MI?

Çocukken, mahallede düşüp bir yerleri kırık ya da çıkık olunca hemen hastaneye götürülürdü. Ancak sonrasında geçmiş olsun diye gelen teyzelerden elinin çok güçlü olduğu kırıkçı ve çıkıkçılar da tavsiye edilirdi. O zamanlar bu söylenenlere anlam veremezdim. İnsan hastalanınca doktora giderdi. Ailede doktor olan yakınlarım da olduğu için aklımıza takılan ne olsa hemen onlara danışırdık. Yıllar geçti, durum değişti diye düşünürken, internette bir videoya rastladım. İnsanlara ilginç uygulamalar yapan yaşlı bir amcanın, “iyileşeceksin” diye telkinleri eşliğinde videoyu şaşkınlıkla izledim. Bunların hala yapılıyor olması çok ilginçti. Derken kırık, çatlat ya da her hangi bir hasar olduktan sonra ilk olarak kırıkçı ve çıkıkçılara daha sonra ortopedi ve travmatoloji polikliniğine başvuran hastalarla ilgili araştırmadan haberim oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji  Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Umut Hatay Gölge, yaptığı bir araştırm

HEKIMLER VE HASTALAR GIYILEBILIR SAĞLIK TEKNOLOJILERINE NASIL BAKIYOR?

Teknoloji hayatımızın her alanında olmaya devam ediyor. Kullandığımız cihazların ötesinde artık giyilebilir teknolojilerden söz ediliyor. Akıllı saat, bileklik, gözlük gibi vücuda takılabilen, giyilebilen, kıyafet veya aksesuarlar gittikçe vazgeçilmezlerin arasında yerini alıyor. Sağlık alanında bu yeni dönem sağlık profesyonellerinin işlerine kolaylık sağlıyor. Giyilebilir teknoloji cihazlarından gelen kullanıcının kalp atış hızı, yaktığı kalori, kan basıncı, vücut ısısı, kandaki şeker miktarı, uyku düzeni, kandaki oksijen miktarı gibi tüm sağlık bilgileri tek bir merkezde toplanabiliyor. Hastaların ilaç takibinden, toplanan sağlık verilerinin hekime iletilmesine uzanan bilgi aktarımında özellikle kronik hastalar için 7 gün 24 saat uzaktan takip ve kayıt imkanı oluyor. Uzaktan takip sayesinde hekimler erken müdahalede bulunma fırsatını elde edebiliyorlar.  Peki Yeniliklere İlk Tepki Nasıl Olur? İnsanlar yeniliklere karşı genelde direnç oluşturabiliyorlar. Bu yeniliğin

ÇOCUKLAR BİLİM İNSANI GİBİ DÜŞÜNÜRSE NELER OLUR ?

Çocukken, bilim insanı olmak amacıyla biyoloji okumaya karar verdim. Laboratuvarda gece gündüz demeden araştırma yapıp, yeni keşiflere imza atacaktım. Aynı Marie Curie gibi! İnsanlık tarihini değiştirecek çalışmaların peşindeydim. Nobel ödülünü iki kez alan ve büyük keşiflere imza atarken çocuklarını da özveriyle yetiştiren örnek bir bilim kadını! Hayat hikayesini öğrendiğim gün bilim alanında kadınların da neler yapabileceğini anladım. Bilimin pırıltısının yayıldığı, mütevazi ve ilmek ilmek dokunan o harika çalışmaları ve bu büyük başarıların arkasında nasıl bir hayat hikayesi olduğunu hiç merak ettiniz mi? Eğitim hayatında yaşadığı zorluklarla mücadelesi sadece örnek alınabilir. Çünkü üniversite eğitimini alabilmek için eğitim hayatına ara verir. Önce ablasının masraflarını karşılayabilmek için çalışır  ve ablası mezun olduktan sonra matematik ve fizik eğitimine başlar. Üniversiteye gittiğinde de yine zorluklarla karşılaşır. Hem okur hem de masraflarını karşılayabi

ASTROLOJİ SAĞLIĞINIZI ANLATIR MI?

Günlük burç yorumlarında sağlığınızla ilgili öneriler yapılabiliyor. Bu öneriler hayatımızla ilgili pek çok konuyu içerebiliyor.  Peki bunlar ne derece güvenilir? Hayatını astrolojiye göre yönlendiren insanlar var. Özel hayatından sağlığa, iş hayatından geleceğine dair pek çok konuda yapılan burç yorumlarını ciddiye alarak, yaşamlarını şekillendirebiliyorlar. Yapılan yorumların doğru olup olmadığı konusunda akıllarda soru işaretleri oluşuyor.  Uzun yıllar süren araştırmaları sonunda Astrolojinin Bilimle İmtihanı isimli kitap çıkartan Tevfik Uyar ile astroloji hakkında konuştuk. Astroloji nedir? Astroloji ilk çağ insanlarının gökyüzünü anlama çabasının sonucunda ortaya çıkan bir kehanet sistemidir. Ne var ki bir yanlış anlama sonucudur ve ne yazık ki günümüze kadar varlığını sürdürdüğü gibi, günümüz iletişim olanaklarıyla birlikte bir endüstriye dönüşmüş, tipik bir sözdebilimdir. Yani kendini bir bilimmiş gibi sunan, öyle algılanan, ancak bilimin yöntemlerini kullanmadığı g

BİR DETOKS MASALI

Beslenmenize dikkat ediyor musunuz? “Vücudunuzdaki toksinleri atmak için detoks yapın” şeklinde haberlerle karşılaşıyor musunuz?   Peki detoks işe yarar mı? Beslenmenize dikkat etmeyip, sonra bir haftada detoks ile toksinleri atmak istiyorsunuz. Bu programı uyguladığını iddia edenlerin kamplarına katılıyor ya da tavsiyelerini yerine getirdiğinizde neler oluyor? Uzman Diyetisyen Banu Salman ile detoks hakkında konuştuk. Beslenmede neye dikkat ediyorsunuz? Beslenmemde en çok dikkat ettiğim nokta; gökkuşağı tipi bir beslenme planını günlük hayatıma adapte edebilmek. Yani gökkuşağının renkleri gibi çeşitli renklerde ve türde besinlerin günlük beslenmemde yer almasına özen gösteriyorum. Tahıl grubu, meyveler, sebzeler ve protein kaynaklarının tamamından ihtiyacım oranında almaya çalışıyorum. Biz buna dört yapraklı yonca modeli diyoruz. Besinlerden oluşan sıvı içecek karışımları elbette beslenmemizde yer alabilir ancak tek başına değil. Çünkü blenderize etme ya da sıkma yönt

DEPRESYONA ÇÖZÜM ANTİDEPRESANLAR MI?

Depresyondayım isimli şarkıyı son ses açıp, eşlik ediyorsunuz. Yaşadıklarınız ağır geliyor ve  hayattan umudunuzu kestiğinizi düşünüyorsunuz. Artık her şey kötüleşiyor ve kimseyle konuşmak istemiyorsunuz. Depresyona girdiğinizi düşünüyorsunuz. Ancak, antidepresan kullanma konusunda  kafanızın içinde birçok soru işareti var. Peki doğrusu ne? Depresyonda psikoloğa mı gitmeli yoksa psikiyatriste mi? Her depresyonda antidepresan kullanmak gerekir mi?  Antidepresanlar bağımlılık yapıyor mu?   Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde doktora sonrası çalışmalarını sürdüren Psikiyatrist Dr. Sinan Gülöksüz ile depresyon ve antidepresan ilaçlarla ilgili merak edilenleri konuştuk. Depresyonda psikoloğa mı gitmeli yoksa psikiyatriste mi? Depresyon tanısı bir psikiyatrist tarafından konulmalı ve depresyonun şiddeti değerlendirilmelidir. Psikiyatrist tanı koyduktan sonra uygun tedavi seçeneklerini sunmalıdır.  Genelde çok karıştırılan bir nokta psikoterapileri ve konuşma

SAĞLIKTA GELECEK VİZYONU ELE ALINDI

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "İlaç sanayisinde 2 buçuk milyar TL'lik ithal ettiğimiz ilaçları Türkiye'de üretebilecek alt yapının oluşmasını planlıyoruz" dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Sağlıkta Gelecek Vizyonu" toplantısında gazete, ajans ve televizyonların haber müdürleri ve sağlık muhabirleri ile Ankara’da bir araya geldi. Müezzinoğlu, programda sağlık alanındaki hedeflerini anlattı.  Sağlık ürünlerinde üretebilen bir ülke olmayı hedeflediklerini söyleyen Müezzinoğlu, tıbbı tüketim ürünleri ve tıbbi cihaz üretebilmeyi hedeflediklerini kaydetti. İlaç sanayisinde 2 buçuk milyar TL'lik ilaç ithal edildiğini ifade eden Müezzinoğlu, "Önümüzdeki yıllarda ithal ettiğimiz ilacın da Türkiye'de üretilebilir alt yapısının kurulmasının çalışmalarını başlattık. Stratejik tıbbi ürünler alanında protez, kalp pili gibi belirli kademedeki tükettiğimiz tıbbi ürünlerin Türkiye'de üretilmesi veya tıbbi cihazların üretilmesi ile ilgili al

DEPRESYONUN NEDENİ AŞK ACISI MI?

Son dönemlerde televizyonda ve sosyal medyada sıkça karşılaşılan depresyon reklamını gördünüz mü? Hani size 5 adımda depresyondan nasıl kurtulacağınızı anlatıyor. Nedenlerin çoğunu aşk acısına dayandırıyor. Reklamı izledikten sonra “Depresyon denilen durum aşk acısı mı?” diye akıllara takılıyor.  Antidepresanlar ve çikolata arasındaki fark göze çarpıyor. Peki, depresyondan kurtulmanın yolu nedir?   İnsanlar sanal ortamlarda mutsuzluklarını gizleyerek ilaçlara mı sarılıyor? Göstermelik karelerde, huzursuzluğa, amaçsızlık mı ekleniyor? Depresyon konusu anlaşılmazken, her mutsuzluğu depresyon olarak yorumlamak doğru mu? Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümünde doktora sonrası çalışmalarını sürdüren Psikiyatrist Sinan Gülöksüz ile depresyon ve antidepresan ilaçlarla ilgili merak edilenleri konuştuk. Son dönemlerde depresyon ile ilgili çekilen bir reklam konuşuluyor.  Depresyon aşk acısı mıdır? Öncelikle depresyon ne değildir, oradan başlayalım. Mutsuzluk, ayrılık