Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“ENDOKRİN BOZUCULAR GELECEK NESİLLERİ TEHDİT EDİYOR”

Doğal yollarla üretilmediği için endokrin bozucular içeren birçok sebze-meyve, hormonla büyütülen hayvanların etleri ve yumurtaları, erken ergenliğe neden olabildiğini belirten Gazi Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Peyami Cinaz, “Genetik ve çevresel faktörler dışında özellikle erkek çocuklarda çok daha önemli patolojiler erken ergenlik nedeni olabilir” dedi. Erken ergenliğin “endokrin bozucular” olarak isimlendirilen ve hormonal dengeleri bozarak insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bu durumun dışarıdan alınan maddelerle ilişkili olabileceğini gösteren yayınların giderek arttığını belirten Gazi Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Peyami Cinaz, “Örneğin doğal yollarla üretilmediği için endokrin bozucular içeren domates, çilek, fındık, salatalık, elma, portakal ve benzeri birçok sebze-meyve, hormonla büyütülen hayvanların etleri ve

“ÇOCUKLUĞA GEÇİŞ SORUNLARINA MUCİZE ÇÖZÜMLER”

Bebek eğitiminde 25 yılı aşkın bir süre çalışmış sertifikalı bebek hemşiresi olan Tracy Hogg’un “Çocukluğa Geçiş Sorunlarına Mucize Çözümler” kitabı, doğumdan üç yaşına kadar geçen süreçte beslenme, uyku alışkanlıkları, tuvalet eğitimi, duygu ve davranış sorunlarına kalıcı, akılcı ve uzlaşmacı çözüm yolları sunuyor. 25 yılı aşkın bir süre boyunca 5 binden fazla bebek üzerinde çalışmış sertifikalı bebek hemşiresi olan Tracy Hogg, aynı zamanda bebek bakımı ve bebek sorunları konularında yazan, pek çok annenin tavsiyelerini takip ettiği bir yazar. Hogg'un Gün Yayıncılık'tan çıkan ve Orhan Tuncay’ın çevirdiği "Çocukluğa Geçiş Sorunlarına Mucize Çözümler" adlı kitabı, doğumdan üç yaşına kadar geçen süreçte beslenme, uyku alışkanlıkları, tuvalet eğitimi, duygu ve davranış sorunlarına kalıcı, akılcı ve uzlaşmacı çözüm yolları sunuyor. Anne babalara bebekleriyle birlikte bir kez daha büyüme ve hayattan keyif alma şansı tanıyan bu kitap, ailelere çocuklarını anlamada ve on

SİGARA İLE MÜCADELEDE YENİ EYLEM PLANI VE YENİ YASA TASARI SI GELİYOR

Sigara ile mücadelede çok iyi bir noktaya geldiklerini belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Başlangıçtaki eylem planımızın aşağı yukarı sonuna geldik. Yeni bir eylem planı hazırlıyoruz'' dedi. 4207 sayılı ''Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun''un kabul edilmesinin 4. yılı nedeniyle Rixos Otel'de düzenlenen ''Tütün Toplantısı''na Sağlık Bakanı Recep Akdağ katıldı ve sigarayla mücadelede emeği geçenlere ödüllerini verdi. Bu mücadelede çok iyi bir noktaya gelinmesine karşın yapılacakların daha bitmediğini vurgulayan Akdağ, yürütülen stratejiler açısından Türkiye'nin dünyanın en başarılı ülkeler arasına girdiğini söyledi. Akdağ, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün raporlarında 4. sıraya oturduk. Yürütülen çalışmalar sonucunda sadece 2010 yılında 2 milyon 200 bin vatandaşımız sigarayı bıraktı. Bu durum, hakikaten ülkemiz adına, geleceğimiz adına mutluluk verici bir tablonun göstergesidir” diye konuştu. Yeni Bi

BEYNİN SAĞI SOLU BELLİ OLMAZ

Beynin gizemli dünyasında özellikle sağ ve sol loblar arasındaki bağlantılar uzun yıllardır araştırılmaya devam ediyor. Bu konu üzerine yapılan araştırmalarda sol lobun sözel işlevlerde özelleşmişken, sağ yarım kürenin uzaysal ve emosyonel işlevlerde etkin olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, sağ ve sol lobun farkları, köprü görevi gören “corpus callosum” ve tehlike anlarının çanı olan “amigdala” hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. Geçmişte yapılan incelemeler hastalık nedeniyle hasarlanan beynin bir yarımküresinde görülen sonuçların, beynin diğer yarımküresinin hasarlanması sonucunda aynı durumun ortaya çıkmadığını gösterince, beynin yarımkürelerinin “ayrı dünyalara” ait olduğu bulundu. Yapılan araştırmalar da beyin yarım kürelerinin özellikle “ihtisaslaştığı” işlevler olduğunu ortaya konduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan şu bilgileri verdi: “Sol yarımküre özellikle iletişime ilişkin, karmaşık sentaksları çözümleme, yakın sözel bel

TEMEL SAĞLIK KANUNU HAZIRLANIYOR

Yabancı hekimlerin Türkiye'de çalışmasıyla ilgili ikincil düzenlemelerin de yakın tarihte yayımlanmasının planladığını açıklayan Bakan Akdağ, 2012'de yapılacak olan Temel Sağlık Kanunu'nu anlattı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldiği gazetecilere gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın geniş kapsamlı olduğunu ve hızla yürüdüğünü ifade eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Biz öncelikle vatandaşa temas eden kısımlarda hızlı değişiklikler gerçekleştirdik. Yapısal bir değişiklik düşünüldüğünde normalde önce Bakanlık merkezinde yapısal değişiklikler yapılır. Biz, bunu yapmadık. Önce vatandaşın ihtiyacını gözettik. Şimdi yeni teşkilat yapımızı geliştireceğiz. Kanunu yaptık, ama uygulamayla ilgili birçok işimiz var.” “Temel Sağlık Kanunu Yapacağız” 2012 yılı için önemli bir kanun hazırlığı daha bulunduğunu dile getiren Akdağ, “1920-1928'li yıllardan itibaren yapılmış 20'ye y

EMBRİYONUN NÖRAL YOLCULUĞU

Dişi ve erkek embriyonun oluşumu sırasında yaşanan nörolojik farklılıklar hakkında Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e bilgi veren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Sönmezer, “Santral Sinir Sistemi Embriyolojisi, Cinsiyet Gelişimi ve İntrauterin Estrojenin Etkisi” üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Üreme sistemi erkekte ve dişide gonadlar, iç genital sistem ve dış genital organlardan oluşur. Embriyonun cinsiyeti döllenme sırasında XX ya da XY kromozomlarının varlığı ile belirlenir. İlk erkeklerde testis ya da dişilerde overi oluşturacak olan ilk gonad gelişimi gebeliğin 5. haftasında başlar. Gonad taslağı, mezonefrozun (ilkel böbrek) orta kenarı boyunca mezotelyumda bir kalınlaşmadan oluşur. Erkek ve dişide morfolojik farklılaşma 7. haftaya kadar başlamaz ve bu dönemde “farklılaşmamış devre” diye adlandırılır. Gonadlar kromozomal yapıya bağlı olarak her iki yönde de, yani hem dişi hem de erkek yönünd

“HAYATIN KENDİSİ PAZARLAMA”

“Beceri işi iyi yapmak değil artık iyi yaptığın işi, iyi satmak” diyen Banu Akın, ‘Delik Jeton’ kitabında günümüzde pazarlamanın olmazsa olmazı hâline gelen yaratıcılık kavramının önemini, ilham verici örnekler eşliğinde anlatıyor. “Hayatın kendisi pazarlama” diyen Banu Akın’ın ‘Delik Jeton’ kitabı yaşamın her alanında kullanılabilecek güzel teknikler, Türk insanına özgü örnekler ve hikayelerle dolu. “Beceri işi iyi yapmak değil artık iyi yaptığın işi, iyi satmak” diyen Akın, kitabında her verilen örneğin son derece gerçekçi olması, deneyimlerle oluşturulması, son derece sade, anlaşılır bir dille yazılmış olmasına dikkat etmiş. Yapboz Tamamlanıyor Banu Akın, günümüzde pazarlamanın olmazsa olmazı hâline gelen yaratıcılık kavramının önemini, bu topraklara özgü icatlardan biri olan “delik jeton”dan yola çıkarak, ilham verici örnekler eşliğinde anlatan eğlenceli bir şekilde anlatmış. Akın, pazarlamanın püf noktalarını anılar ve keyifli örneklerle bir eğitim verircesine canlı,

ŞİZOFRENİNİN “PARMAK İZİ”

Şizofreninin oluşumuna dair yapılan araştırmalarda parmak izinden, ikizlere uzanan çalışmalar hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi veren Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, “Kişilerin parmak izlerini incelersek, beyin gelişimini bozmuş "olay"ın izini bulmamız mümkün hale geliyor” dedi. . Şizofreniyi araştıran bilim adamları parmak izi farklılıklarının beyin gelişimini etkileyen unsurlar hakkında ipucu verdiğini düşünüyor. Parmak ucundaki deri kişiye özgü karakteristiklerine gebeliğin üçüncü ayı ile altıncı ayı arasında ulaşıyor. Bir daha da değişmiyor. Aynı dönem beyin gelişmesi açısından da çok önemlidir. Sinir hücrelerinin beyin bağ dokusu içinde yayılıp yerleşmeleri, parmak izlerinin gelişip, değişmezlik kazanmasıyla eşzamanlı olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, “Bu eşzamanlılığın önemi şudur: Eğer doğum öncesi dönemde beyin yapısını bozabilecek bir olay olmuşsa, bunun hücresel gelişimin en yoğun olduğu 3.-6. ay döneme rastlaması büyük olasıl

“MEME KANSERİNDE YÜZDE 25 ARTIŞ”

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) araştırmalarına göre son dönemde meme kanserinin görülme sıklığında yüzde 25-30 civarında bir artış olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, İngiltere'de 40 yaşından sonra 2 yılda bir, Türkiye'de ise 50 yaşından sonra 2 yılda bir tarama yapılmasının önerdiğini söyledi. Son dönemde özelikle ünlü isimlerle gündeme gelen meme kanserinin görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Dursun, bu konuda ülkemizdeki özellikle büyükşehirlerdeki kadınların oldukça bilinçli olduğunu ve mamografi çektirenlerinin sayısının arttığını açıkladı. Kadınlarda En Sık Görülen Kanser Meme kanseri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dursun, kadınları 20 yaşından sonra kendilerini muayene etmeleri konusunda uyardı. Dünya Sağlık

Üreten Eller Işıldar / Çorum Haber

http://www.corumhaber.net/yonetim/resim/bresim/63786.pdf

DAHA SADE BİR HAYAT

Hayatın temposu ve yoğunluğu içinde çocuklar neler hissediyor dersiniz? Onlar da endişeleniyor, sorunlar yaşıyor ve hatta davranış bozuklukları gösteriyorlar. Doğan Kitap’tan çıkan Daha Sade Bir Hayat kitabı çocuklarına yardım etmek isteyen tüm ebeveynlerin okumasını, tavsiye ediliyor. Kim John Payne ve Lisa M. Ross tarafından hazırlanan ve Doğan Kitap tarafından yayınlanan “Daha Sade Bir Hayat” kitabı 7 bölümde sadeleşmeyi anlatıyor. Çocuk yetiştirmede daha “sade”nin gücünden yararlanmanın faydalarının anlatıldığı kitapta, çocuklarının hayatlarını yavaşlatmak isteyen ama nereden başlayacaklarını bilemeyen ebeveynler için bir ilham kaynağı olacak. Kitapta özellikle şu sorular üzerinde duruluyor: "Sadeleştirme nedir? Ev ortamını sadeleştirmek çocuk için neden gereklidir? Günlük hayatın çocuk üzerindeki gerilimi nasıl azaltılabilir? Çok fazla aktivite her zaman doğru mudur? Çocuğu tüketim çılgınlığından ve reklam bombardımanından nasıl koruruz?" “Daha Az Endişelen

Mobbing Nedir? / TV 2023

http://tv2023haberajansi.com/Yazi/Esra_Oz/Mobbing_nedir-36.aspx

YENİ ORGAN NAKLİ MERKEZLERİ AÇILACAK

Sağlık Bakanlığı, ihtiyaç duyulan illerde yeni organ nakli merkezleri açacak. Merkez açma talepleri 2 Ocak-29 Şubat tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletilecek. Sağlık Bakanlığı, ihtiyaç duyulan illerde yeni organ nakli merkezleri açılmasına karar verdi. Van'da birer böbrek ve karaciğer, Hatay, Şanlıurfa ve Trabzon'da ise karaciğer nakli merkezi açılacak. Bakanlık, illerin demografik yapısı, organ bekleme listesindeki kayıtlı hasta sayısı, merkezlerin kapasite kullanım durumu, bölgelere göre nüfus ve merkez sayıları, nakil yapılabilecek hekim sayıları ve ülke geneline dağılımı gibi kriterleri dikkate alarak 2012 yılında yeni organ nakli merkezi açılacak illeri belirledi. Üniversite ile Eğitim Ve Araştırma Hastane Başvuruları Dikkate Alınacak Bakanlığın kararına göre, Van'da birer böbrek ve karaciğer, Hatay, Şanlıurfa ve Trabzon'da ise karaciğer nakli merkezi açılacak. Bu illerde yeni merkez açmak için başvurular

AĞRIYA KARŞI NÖRALTERAPİ

Nöralterapinin çeşitli hastalıkların ve özellikle ağrının, lokal anestezik madde kullanılarak, periferik ve santral vejetatif sinir sistemi yoluyla tedavi edilmesi için tercih edildiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı. Dr. Ayşe Zeliha Kaya, tedavide özellikle nörovejetatif sinir sistemi çok önemli olduğunu dile getirdi. Vücudun kendi Nörovejetatif sinir sistemini uyararak yapılan bir tamamlayıcı tıp tedavi metodudur Nöralterapi, çeşitli hastalıkların ve özellikle ağrının, lokal anestezik madde kullanılarak, periferik ve santral vejetatif sinir sistemi yoluyla tedavi edilmesidir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı. Dr. Ayşe Zeliha Kaya, nöroalterapi tedavide yüzde 0.5-1’lik Lidokain ve Prokain kullanıldığını belirtti. Dr. Kaya, “Nöralterapi modern tıbbın temellerine dayanan tek başına veya mevcut terapi metotları ile birlikte kullanılabilen bütünsel odaklı regülasyon terapi formudur. Vücut üzerindeki belli noktalara veya alanlara lokal anesteziklerle bir

Esra Öz ile Kitap Dünyası

Yeni çıkan kitapların hem haberlerini okumak hem de çekilişe katılıp kazanmak için doğru adres!   http://www.esraoz.com ve  http://www.saglikdergisi.com.tr  

ORGAN ANKETİ İLE BAĞIŞ DÜŞÜKLÜĞÜ ARAŞTIRILIYOR

Sağlık Bakanlığı organ bağışı sayısının çok düşük olmasının nedenlerini bir yıl sürecek anket ile araştırmaya başladı. Organ bağışı sayısının çok düşük olduğunu belirleyen Sağlık Bakanlığı bunun nedenlerini araştırmak için bir anket hazırladı. Bakanlık, özellikle organ bağışlamak istemeyen ailelere "Neden?" diye soracak. Bakanlık, Türkiye'de yaklaşık 20 bin kişinin organ nakli beklediğini belirledi. Milyon nüfus başına organ bağışı sayısının sadece 3.6 olarak tespit edildiğini belirten bakanlık yetkilileri bu rakamın kadavradan organ bağışı ihtiyacının çok altında olduğunu söyledi. Bu nedenle Türkiye'de organ bağışını artırmak için etkin çalışmalar yapılması gerektiğine karar veren bakanlık anket yapılmasına karar verdi. Organ bağışı kararını etkileyen faktörleri belirlemek için beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin ailelerine organ bağışını reddetmeleri ya da kabul etmeleriyle ilgili anket yapılacak. Bağışlamıyorum Çünkü... Bağış yapan ve yapmayanlara d

EMPATİ KAYNAĞI AYNA NÖRONLAR

İnsanların gün geçtikçe tahammül sınırlarının azaldığı ve sürekli agresif bir tablo sergilediği dikkat çekiyor. Empati kurmanın beynimizdeki ayna nöronlar tarafından sağlandığını belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, “Acı çeken birisini görmek ile bizzat acı çekmek beynimizde aynı bölgeleri aktifleştiriyor. Aktifleşen bu bölgelerde bulunan beyin hücreleri de ayna nöronlardır” dedi. Son yıllarda şiddet olaylarının empati eksikliğinden kaynaklandığı dile getiriliyor. Peki biz ne kadar empati kurabiliyoruz? Empatinin kaynağı nedir, gibi sorularla karşılaşıyoruz. Beynimizin bir özelliği karşımızdakinin bir hareketinden çıkartabileceğimiz anlamları bize sunan Ayna Nöronlar, bir hareketten çıkartabileceğimiz anlamları, beynimizde aynı hareketi canlandırarak bulmamızı sağlıyor. Konu hakkında Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, Sağlık Dergisi’ne ayna nöronlar hakkında bilgi verdi. Ayna nöronların bir eyleme bakarak ya da o eylemi yaptığımızı hayal ederek, eylemi yapmış kadar

ÜRETMEK İÇİN BAHANE ARAYIN!

Girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü üzerine odaklanarak, çeşitli örnekler veren Ahmet Şerif İzgören, LÖSEV'in kurucusu Dr. Üstün Ezer ve Manisa'da üroloji uzmanı Dr. Fahrettin Er'in başlattığı kampanya ile yaptığı orman başarısını örnek gösteriyor. Son dönemlerde insanlar sürekli olumsuz koşulları dile getirerek, bulundukları ortamın kötülüğünden şikayet ediyor. Peki bu durumu değiştirmek için neler yapılıyor? Olumsuz koşullarda kimler neler başarmış? Diğer kitaplarından farklı olarak yazar Ahmet Şerif İzgören, bu kitabında girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü değerlerini vurgulayarak okuru toplumsal gelişime davet ediyor. Ahmet Şerif İzgören kapattığımız gözlerimizi açmamızı ve gerçekleri görmemizi sağlayarak, “Nasıl adam olunur?”, “Ülkeye nasıl daha faydalı olunur?” gibi sorulara yaşanmış hikâyelerle cevap veriyor. Elma Yayınevi tarafından basılan "Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı" isimli