Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“YILDA 120 BİN İŞİTME CİHAZI SATILIYOR”

Türkiye'de yılda 120 bin tane işitme cihazı satıldığını belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nebil Göksu, "Türkiye'de bu zamana kadar da toplam 2 bin 500 hastada biyonik kulak uygulandı" dedi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nebil Göksu, her sağlıklı doğan bebeğin yaklaşık 3,7'sinde işitme sorunu yaşandığını söyledi. Bebeklerde doğum sonrası taramanın önemine değinen Prof. Dr. Göksu şöyle konuştu: "Her sağlıklı bin doğumun yaklaşık 3,7'sinde işitme sorunu yaşanıyor. Ülkemizde yapılan doğumların yaklaşık olarak yüzde 60'ı oranında taranıyor. Avrupa standardına yakın bir tarama yüzdemiz var." Prof. Dr. Göksu, sesin algı aşamasına gelinceye kadarki aşamaları hakkında bilgi vererek, dış kulakta sesin toplanarak orta kulağa iletildiğini, orta kulağa iletilen sesin büyütüldüğünü ve iç kulağa aktarıldığını anlattı. İç kulakta se

1 DOLARLIK İYOT İLE 28 DOLARLIK VERİMLİLİK

Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde UNICEF'in işbirliğiyle, iyotlu tuz kullanımının önemine dikkat çekmek için “Az Ama İyotlu Tuz Kullanalım” kampanyası başlatılıyor. UNICEF Türkiye Temsilcisi Ayman Abulaban, “Harcanan her bir dolar, iyot yetersizliği hastalıkları açısından geriye 28 dolarlık bir verimlilik getirisi sağlıyor” dedi. Bakanlık, iyot yetersizliği hastalıklarının önüne geçebilmek amacıyla yemeklerde ve sofralarda iyotlu tuz kullanımının önemine dikkati çekmek için kampanya başlatıldı. Ana ve Çocuk Sağlığı Genel Müdürlüğü (AÇSAP) koordinatörlüğünde UNICEF'in işbirliğiyle yürütülen kampanya yoluyla, büyüme ve gelişme çağının yanı sıra yetişkinlik döneminde de iyodun beyin ve vücut için önemi konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması hedefleniyor. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü'nün (AÇSAP) koordinatörlüğünde ve UNICEF'in işbirliği ile yürütülen ''İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi'' kampanyası i

ASİSTAN HEKİMLERİN SESİ OLDU

Son yıllarda asistan hekimler yaşadıkları sorunları dile getirerek çözüm yolları aramaya başladı. Sosyal medya ve internet, asistan hekimlerin sorunlarını ifade etmek için kullandığı farklı ve etkili bir platform oldu. Türkiye’deki asistan hekim hareketinin öncü isimlerinden biri olan ve “uykusuz doktor ölüm demektir” sloganı ile asistan hekimlerin sorunlarına dikkat çekmek için www.asistanhekim.org adında bir web sitesi hazırlayan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Asistan Hekimi Dr. M. Özgür Niflioğlu düşüncelerini Sağlık Dergisi’ne anlattı. Dr. Niflioğlu asistan hekimlerin yaşadıkları ile ilgili şunları söyledi: “Asistan hekimler, bugüne kadar genelde pek sesi çıkmamış, kimse tarafından umursanmamış bir toplamdı. 21 bin kişilik bir aileydi. Ne çektiğini bilen; annesi, babası, kardeşi hadi bir de amcası, dayısı, teyzesi ile toplamda en fazla 100 bin kişiydi. Nitelikli sağlık hizmetinin sunulduğu 3. Basamakta çalışan ama ne olduğu ve ne işe yaradığı anlaşılam

“TÜRKİYE, AFETTE TIBBİ YARDIM SAĞLAMAK AÇISINDAN DEVASA BİR DENEYİME SAHİP”

Dünya Sağlık Örgütü'nün "Sağlık Sistemlerinin Krize Hazırlık Açısından Değerlendirilmesi" raporunda, “Türkiye, çok sayıda uluslararası ve ulusal operasyonu ile afet hallerinde tıbbi yardım sağlamak açısından devasa bir deneyim geliştirmiştir” ifadesi yer alıyor. Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezi'nde yapılan basın toplantısında yardım kampanyası hakkında bilgi veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bakanlık olarak başlattıkları "Somali'ye Yardım Kampanyası" çerçevesinde, Türkiye genelinde il sağlık müdürleri ile telekonferans yöntemiyle görüştü. Akdağ, tüm sağlık çalışanlarından kampanyaya destek vermelerini istedi. Akdağ, Türkiye'de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Somali'de yaşananlar üzerine seferberlik başlatıldığını, kamu kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşların yardım etmeye çalıştığını belirterek, Bakanlığın da yardım kampanyasını Başbakanlığın çatısı altında yürüttüğünü ifade etti. Akdağ, şöyle devam etti: "

BEYİN KAOTİK Mİ ÇALIŞIYOR?

Beynin çalışma prensipleri üzerine yıllardır farklı teoriler geliştiren bilim adamları son yıllarda tahmin edilenin ötesinde düzensizlik içerisinde matematiksel ve kaotik bir çalışma prensibi olduğunu keşfetti. Kaos teorisinin temelleri hakkında bilgi veren Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Sinan Canan, düzensizlik içerisinde oluşan düzenin canlı sistemlerde de etkileyici görünümleri olduğunu söyledi. Beyin araştırmaları yapan bütün insanlar detaylara indikçe temel bir sıkıntı ile karşılaşıyorlar: Hemen her gün, sinir sistemini oluşturan parçaların çalışma ilkelerine dair yeni buluşlar yapılırken, bütünün işleyişini anlamak konusunda halen ciddi bir yol kat edilebilmiş değil. Nöronların tek tek işlevini araştıran bilim adamları, zoologların karınca kolonilerindeki karıncaların davranışlarına bakarak bütün koloninin davranışını anlayamadıkları gibi, beynin çalışma sistemini de anlamakta zorlanıyorlar. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fak

HEKİMLER ARTIK 5 KONGREDEN FAZLASINA KATILAMAYACAK!

Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik ile artık ilaçların sağlık meslek mensuplarına tanıtımı ve tıbbi kongrelerle ilgili yeni düzenlemeye gidildi. Yeni düzenlemeyle ilaç firmalarının kongre ve benzeri organizasyonlara desteği, sağlık meslek mensubu başına yılda 5 defayla sınırlandırıldı. Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Düzenlemeyle ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hanefi Özbek, Yönetmelik ile beşeri tıbbi ürünlerin sağlık meslek mensuplarına tanıtım faaliyetlerinin düzenlendiğini söyledi. Aynı Firma ile Yılda En Fazla 2 Kongre Yeni yönetmelikle ilaç firmalarının kongre ve benzeri organizasyonlara desteğinin, sağlık meslek mensubu başına yılda 5 defayla sınırlandığını, bir sağlık meslek mensubunun yurt içi ve yurt dışı kongre veya sempozyumlara katılımının aynı firma tarafından yılda en fazla iki kez desteklenebileceğini kaydeden Dr. Özbek, bu katk

MECLİSİN SAĞLIK ELÇİLERİ: NECDET ÜNÜVAR

Performans sistemi ile çalışan ve çalışmayanların arasındaki maaş adaletsizliğinin ortadan kaldırdığını belirten AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, mecburi hizmetten, aile hekimliğine, sosyal medyada sık sık yer alan kan bağışı iletilerinden Adana’da yapılacak hastanelere kadar birçok konuyu Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e değerlendirdi. Hekimlerin çok tartıştığı konular arasında yer alan mecburi hizmetin ne zaman kalkacağı, performans sisteminde değişiklik olup olmayacağı, TUS’ta neden kontenjanların azaldığı, hastanelerin yeni yönetim şekilleri ve Adana’da yapılacak sağlık yatırımları hakkında merak edilenleri AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık Dergisi'ne cevapladı. 58,59,60 ve 61. hükümetlerde sağlığın öneminin çok daha net olarak ortaya konduğunu ve bunun vatandaşlar tarafından hissedildiğini dile getiren Prof. Dr. Ünüvar şunları söyledi: “Sayın başbakanımız sağlığa çok önem veriyor, vatandaşa çok önem veriyor. Vatandaşa ön

MİGRENİ OLANLARIN KALBİNE BAKIN!

Migren tedavisinde doktorların dikkatinden kaçan doğumsal kalp anomalilerinden patent foramen ovalenin ( kalp üst odacıkları arasındaki delik) tanısı ile tedavide yeni bir yaklaşım son yıllarda söz konusu olmaya başladı. Konu hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi veren Özel TOBB ETÜ Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr.Mehmet Zülküf Önal, bütün masrafların SGK tarafından karşılandığını ve Mayıs ayından bu yana 50 hastanın 15’ine uygulanan yöntemin migren tedavisine hemen hemen kesin ve kalıcı bir çözüm olduğunu belirtti. Nöroloji kliniklerine en sık başvuru nedenlerinden birisi olan migrenin tedavisinin olmadığı halk arasında yaygın olarak kabul görmüş bir düşünce olarak gözlenmektedir. Günümüzde radyolojik görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler ve özellikle MR ve tomografi konusunda teknolojinin kullanımındaki hızlı artış ve yoğun kullanım nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde oldukça yararlı olmaktadır. Önceden nöroloji tedavilerinde çok kısıtlı uygulamaların oldu

2011 YDUS İZLENİMLERİ

16 Temmuz 2011 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan Yan Dal Uzmanlık Sınavı (YDUS) ile ilgili İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdinç Nayır, izlenimlerini ve iddialarını Sağlık Dergisi’ne anlattı. ÖSYM tarafından 16 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Yan Dal Uzmanlık Sınavı (YDUS) ile ilgili izlenimlerini ve iddialarını Sağlık Dergisi’ne anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdinç Nayır, “hekim olarak hem sürekli çalışıyoruz hem de sistemin getirdiği sorunlarla uğraşıyoruz. Bu emeklerimizin karşılığında daha düzgün uygulamalar, sınavlar olmalıdır” dedi. 10 branşta yan dal uzmanlık sınavı yapıldığını ve yakın zamanda sonuçların açıklandığını belirten Dr. Nayır, “ÖSYM tarafından bazı soruların üstü örtüldü. Neden böyle söylediğimi sınava giren kişiler çok iyi bilirler, hatalı soruları düzeltmeden sonuçları açıkladılar. İç Hastalıkları dışında diğer branşlar hakkında net konuşmak istemiyorum. Genel cerrahi ve pediatri dallarında sınava giren meslektaşlarımdan aldığım bilgi sonucunda yanlış sorular olduğ

ULUSAL KAN VE KAN ÜRÜNLERİ REHBERİ'NDE YENİLİKLER YAPILDI

Sağlık Bakanlığı ve Kızılay'ın çıkardığı Ulusal Kan ve Kan Ürünleri Rehberi'nde yenilikler yapıldı ve bağışçıların hangi durumlarda kan veremeyeceği belirlendi . Gönüllü fanatik kan bağışçılarının talepleri yüzleri güldürdü. Kan veren bazı vatandaşların Bağışçı Sorgulama Formuna "Fenerbahçeliyim kanımı Galatasaraylılara vermeyin" ya da "Kanımı Fenerlilere vermeyin" diye not düştükleri görüldü. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Murat Türkyılmaz "Sağlık Bakanlığı ya da Kızılay yetkilileri tabi ki bu notları dikkate almıyor" dedi. Kanımı Fenerlilere Vermeyin Sağlık Bakanlığı ve Kızılay'ın çıkardığı Ulusal Kan ve Kan Ürünleri Rehberi'nde yenilikler yapıldı ve bağışçıların hangi durumlarda kan veremeyeceği belirlendi. Konu hakkında bilgi veren Türkyılmaz, Bağışçı Sorgulama Formunda da değişiklikler yaptıklarını ve bu formlara bazı ilginç notların düşüldüğünü anlattı. Bazı bağışçıların sorgulama ve onay formuna ilginç not

POLİKLİNİK SAATLERİ UZUYOR

Sağlık Bakanlığı tarafında, acil servislerdeki yoğunluğa çözüm bulabilmek için bilimsel araştırma yapıldı. Poliklinik saatleri uzadı. Acil servislerdeki yoğunluğun nedenini araştırmak için bilimsel bir çalışma yaptırdıklarını belirten Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, konu hakkında Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e konu ile ilgili bilgi verdi. Şencan, “Çalışmanın özü şu; insanların acil servisleri kullanım oranları çok yüksek. Sayın Bakan’ın da her platformda belirttiği gibi, vatandaştan isteğimiz ‘lütfen acil olmadığınızda acili kullanmayın ki gerçekten acil olan insanlara zaman ve ekip kalsın.’ Acil servislerle ilgili çalışma yaptırdık. Acil servise giden hasta ve hasta yakınlarının kendi ifadelerine göre; sadece yüzde 57’si acil olduğunu düşünüyor. Yüzde 43’ü ‘acil değilim ama ben acile geldim’ diyor. Sağlık çalışanları tarafından baktığımızda ise acile gelenlerin sadece yüzde 25’i ‘acil’ deniyor. Bunun dışındaki yüzde 25 oranını da hekimler ac

ÜNİVERSİTELERDEKİ KRİZ NASIL ÇÖZÜLMELİ?

Son dönemlerde üniversitelerin girdiği mali kriz sonrası yaşananları Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e değerlendiren Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, bu durumun düzeltilmesi için profesyonel bir bakış açısı kazanılması gerektiğini söyledi. Son günlerde üniversitelerde yaşanan mali krizlerin nedenini araştıran ve bu konuda çözüm yolu sunan Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, “Üniversiteyi yöneten kişi senfoni orkestrasının şefidir. Dünyanın en iyi keman sanatçısı, dünyanın en iyi piyano sanatçısını siz yönetiyorsunuz. Sizin yapmanız gereken senkronizasyonu sağlamaktır. Ancak bugün üniversiteleri yönetenler arada gidip piyano çalışıyor, arada gidip keman çalıyor. Bundan bir senfoni çıkmıyor tam bir kakafoni çıkıyor” dedi. Prof. Dr. Tuncer, göreve geldiği ilk günden itibaren “Kanserle Savaş” ile ilgili olarak kaynakların son derece verimli olarak kullanılmasını hedeflediklerini , sağlığa ayrılan miktarın